Duygun Yarsuvat: Mustafa Cengiz Galatasaray’ı bilmiyor. Öğrenmek de istemiyor. Kendi kafasında gidiyor. Zaten pamuk ipliğiyle bağlı, unutuyor!

Radyospor’da Özgür Sancar’ın canlı yayın konuğu olan Yarsuvat, ”Belhanda bir gün iyi, bir gün kötü oluyor ama oyuncu insan. Bunu değiştiremezsiniz. Ben başkan olsam hiç ceza vermem Belhanda’ya. Ceza verip insanları yola getiremezsin. Ben ceza hukukçusuyum ama cezanın etkili olduğunu kanaatindeyim. Ona ceza vermemek lazım” dedi.

İşte Duygun Yarsuvat’ın açıklamaları:

Belhanda’ya tavır değişmemeli. Tribünleri bilmem. Tribündeki normal bir taraftar ise bu yuhalamayı yapmaz. Hepimiz görüyoruz. Bu, onu yuhalayanların kusuru.

Galatasaray zor bir gruba düştü. Bunu hepimiz biliyoruz. Buradan çıkmamız mucize olur. Avrupa Ligi’ne kalırsak iyi. Derbiler hakkında, kimin kazanacağını söylemek yanlış. Her türlü sonuca açıktır. Zayıf veya kuvvetli yoktur.

Galatasaray’da görülmemiş bir şey. Mustafa Cengiz, Galatasaray’ı bilmiyor. Öğrenmek de istemiyor. Kendi kafasında gidiyor. Mustafa Cengiz zaten pamuk ipliğiyle bağlı. İbra edilmemiş bir yönetim, mahkemeden aldığı tedbir kararı ile yönetime devam ediyor. Esasen karar verildiğinde görevi sona erecek. Çok yanlış davranıyor. 3 seneyi çıkartabilecek mi, bilmiyorum.

Bir sonraki mahkeme 13 Kasım’da. 30 tane Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvuruda bulundular. 2 tanesinden tedbir kararı aldılar. Bir dava ise İstinaf Mahkemesi’ne gitti. Yönetimin de olağanüstü seçime gitmesi lazım. Galatasaray zor bir durumda. Yönetilmiyor. Birtakım işleri yapamıyorlar. Başkan, ‘Gece gündüz çalışıyoruz’ diyor ama zaten Galatasaray’a gelen adamın çalışması lazım.

Her şeyden önce yönetimin Riva ve Florya konusunu halletmesi lazım. Bunlar için bir şey yapılmadı. Verilen arazi ölü bırakıldı. Florya’nın oraya taşınması lazım. Kapalı salon inşasına başlanmadı. Girişimde bulunulmadı. Hiçbir şey yapılmadı. Onun bir süresi var. 3 yıl içinde yapılması lazım. Başkan neden harekete geçmiyor. Bilmiyorum ama o tribünlere oynuyor.

Riva ve Florya’nın halledilmesi için iki başkanın bir araya gelmesini istedik. Sözleşmeleri kimseye vermiyorlar ama artık açıklanması lazım. Zira iş mahkemeye intikal etti. Mahkemeye intikal edince gizlilik kalmaz. Göreceğiz ve Başkan Cengiz toplantıya gelmedi. Eski başkanla görüşmeyeceğini söyledi. Son Divan Kurulu’nda eleştirilere cevap vermedi. Divan Kurulu’nu kaale almıyorum şeklinde değerlendiriyorum ben. Tabii gelirse iyi olur. Kulüple, başkan arasında bir çekişme var. Divan Kurulu Başkanı’nı istifaya davet etmesinin sonucu da bu.

Eşref Hamamcıoğlu ile konuştum. Omuz atmadığını söyledi. ‘Olur mu öyle şey’ diyor. Bazı insanlar hikayeler uydurur. Böyle insanlar var.

Abdurrahim Albayrak’ı severim. Görevini de iyi yapar. Onun görevi oyuncuları idare etmektir. Gayet iyi idare eder. Yönetimle oyuncular arasında ilişkiler kurar. Üzülmüş olabilir. Florya’da oturmasını isterseniz de sabahtan akşama kadar oturur.

Fatih Terim, Türkiye’nin yetiştirdiği en iyi teknik adamdır. Hoca şapkadan oyuncu çıkartır. Riera sol açık olarak alınıp sol bek oynadı. Böyle bir adam. Sporcudan iyi anlar. Transfer konusunda söyledikleri doğru. Bu transferleri yapacağız dediler, 4 milyon Euro vermemek için Gomis’i kaçırdılar. Sezonun ilk yarısında forvet yoktu, ikinci yarı Diagne’yi aldılar ve işe yaramadı. Bunları alan Fatih Terim değil, yönetim. Onyekuru ve Garry Rodrigues’i de kaçırdılar. Bunları yönetim kaçırdı. Transferleri de yönetim kurulu yaptı. Falcao’yu almak için de 3 ay uğraştılar. 33 yaşındaki bir adamda mutlaka sakatlık olacaktır. Tek istisna Hagi’ydi. O da kendine çok iyi bakardı. Ayaklarının kendisi için kıymetli olduğunu bilirdi, çorap giymezdi. Ayaklarını sarardı. Asitli içecek içmezdi. Onun gibi olmak lazım. Takım çok yaşlı.