Milliyet gazetesi yazarı Ercan Güven, yorumculuk üzerine ilginç bir yazı kaleme aldı. Güven, Osman Develioğlu için de yorumda bulundu:
Kanıma dokundu!..
Futbolda “yorumculuk” denilen işi, oynanmış bir maçın taktik ve bireysel performansları üzerine ahkam keserek cüceleştirmek sağlam ve kolay bir yoldur.
Üstelik kendi görüşünü tasdik ettiği için vatandaştan alkış da alır.
Zor olan, herkesin gördüğünü süslü kelimelerle anlatmak yerine, taşın altına elini koyarak olması muhtemel işleri önceden yazmak ve makul bir isabet oranını tutturmaktır.
Ödülü yoktur… Öküzün altında buzağı aramaktan komplo teorisyenliğine kadar bir dizi suçlama da cabası.
Hatta ekstra bir zorluğu daha var bu tarzın.
Siz aylar önce yazarken burun kıvıranların, gün gelip işaret ettiğiniz olasılık hayata geçince, yeni ve çok doğru bir tespit edasıyla sizi tekrarlamalarına katlanmak…
Örneğin; Fenerbahçe’ye imza attığında “Fenerbahçe’nin bu sezon en büyük ihtiyacı coşku, o da Aykut Kocaman’da yok” şerhi koyduğum hocanın, bugün coşku eksikliği ile eleştirilmesi…
Veya bir ay önce fantastik davranış ipuçlarını değerlendirip “kendini hala Karabük’ün hocası sanıyor” diye eleştirdiğim İgor Tudor’un bugün aynı gerekçe ile yerden yere vurulması…
Aslında pek aldırış etmem ama bu sefer kanıma dokundu nedense.
Sporda Develioğlu markası
Sporda söz konusu “yatırım” olduğunda Devlet’e selam çakmak, laf “altyapıya” geldiğinde Altınordu’yu anmak otomatikleşti maalesef…
Oysa spor adına kendi çapında çalışıp çabalayanlar tükenmedi henüz.
Örnek mi?.. Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu…
Türkiye Spor Yazarları Derneği hizmet ödüllü Develioğlu, 13 yılda 6 dev spor kompleksi yapmış. Yetmemiş 20 okula spor salonu inşa etmiş.
Parklara konulan kültürfizik aletlerini ilk kez getirip halka açan da o… Dile kolay; toplam 55 spor parkı.
Bitmedi… Sporu vatandaşın ayağına getirmek işine, vatandaşı spora götürmeyi de eklemiş Develioğlu.
Belediyesindeki her okulun 4. sınıf öğrencilerini kendi ulaşım araçlarıyla alıyor, onlar için yaptırdığı 6 yarı olimpik havuza yüzme dersine götürüyor. Hedef Bahçelievler’de yüzme bilmeyen çocuk bırakmamak.
Doğal olarak ilçesinde 800 olan lisanslı sporcu sayısını 56 bine ve ilçeler arasında birinciliğe çıkarmış Başkan.
Efes Pilsen’in Koraç Kupası’nı, GS’nin UEFA Kupası’nı, Beşiktaş’ın Avrupa Kupası’nı anıtlaştırmış ki, gençler motive olsun başarılarının unutulmayacağını bilsin. Sırada Fenerbahçe’nin Avrupa Kupası var.
Az mı?..
Az veya çok izafidir… Asgari ücretlinin spor için ayıracağı beş lira, devletin beş milyarı kadar değerlidir.
Devletin spora yatırımları müthiş, Altınordu’nun altyapısı inanılmaz… Ama sağa sola iyi bakmak lazım ki, bir avuç spor gönüllüsünün çabaları görmezden gelinmesin, şevkleri kırılmasın.