Yarış Dergisi yazarı Erkut Deliorman, yapım hikayesi bilmeceye dönülen Antalya Hipodromu’nu kaleme aldı:

 

Türkiye’nin dünyaya açılan penceresi ve turizmin başkenti Antalya’nın Döşemealtı ilçesinde hizmet verecek 10. hipodromun, duyulmasının ardından herkesi bir heyecan sardı. Fakat başlanan inşaatın uzun zamandır bitirilememiş olması kafalarda soru işaretleri yarattı. Muamma dememiz de ondandır, yani bilinmeyen, belli olmayan iş…

Hipodrom inşaatı konusuna daha sonra döneceğiz. Hipodrom için tercih edilen Döşemealtı ilçesi nasıl bir yer öncelikle ona bakalım.

Bu soruya cevap bulabilmek için 2018 yılının son günlerinde, seyahat vesilesiyle gittiğim Antalya’dan, Döşemealtı’na geçtim. Burada öncelikle vatandaşlarla konuştum. Daha sonra Belediye Başkanının görüşünü almak üzere belediye binasına geçtim. Malum yerel seçim zamanı yaklaştığı için Başkan Turgay Genç Ankara’da idi.

Ricam üzerine Başkan Yardımcısı Engin Murat Özdemir ile görüştüm. İçtenlikle sorduğum sorulara, yine aynı içtenlikte cevaplar aldım. İşini bilen, vatandaşın faydasına bütün projelere açık olduklarını söyleyen Özdemir “Hipodrom projesini çok önemsiyoruz ve üzerimize düşen her şeyi yapıyoruz. İlçemize yaratacağı ekonomik katkıyı farkındayız. Atçılar için ortak projeler geliştirebiliriz. İletişime açığız” dedi.

Dört nala Döşemealtı…

Döşemealtı Antalya’ya 20 km. uzaklıkta Burdur karayolu üzerinde kalan ve köyleriyle 50 bin nüfusa ulaşan bir tarım ilçesi. Tarımın yanı sıra organize sanayi bölgesi, yarı açık cezaevi, üniversite gibi oluşumlar da ilçede yer alıyor. Bunların yanı sıra Karain mağarası, antik kentler ve göletler de turizm adına ilgi çekiyor. Antalya havalimanına yeni yapılacak yolla yarım saatte gitmek mümkün. Şehir merkezi ise daha yakın. Yakın zamanda YHT’nin geleceği söyleniyor. Anlayacağınız at koşmak Antalya’nın iklimi, ulaşımı ve sosyal hayatı düşünüldüğünde hiç de can sıkıcı olmayacak. Temiz havası, bol gıdası ile atlar ve ilgilileri için cennet diyebilirim. Üstelik atları için meyve sebze konusunda da sıkıntı yaşamazlar. Belediye, STK ve halkın da at yarışlarına olumlu yaklaşımını görünce hem Antalya’ya yakınlığı hem de iklimi sebebiyle kış hipodromu olmak için doğru tercih. İlçeyi gezerken kime sorsak hipodromun yaratacağı sinerji ve katma değerden haberdar ve çok olumlu yaklaşıyor. Bazı kesimlerin hipodrom yerine, istihdam yaratacak başka yatırımların olmasını istediği de aşikar.

Sonuçta; durgun geçen kış aylarının hipodromun açılmasıyla ekonomik ve sosyal olarak ilçeye önemli katkı sağlayacağı konusunda büyük çoğunluk hem fikir. Ama hala bitirilememiş olması onların da kafasında soru işaretileri yaratıyor.

Gelelim hipodromun inşaat hikayesine…

2008 yılında AK Parti milletvekili Sadık Badak’ın gündeme getirdiği Antalya Hipodromu, tam 4 sene sonra 2012 yılında Bakanlığın 5 milyon TL’yi ot-mera parası olarak ödemesiyle, Maliye Bakanlığının tahsis etme süreci başlar. Tahsis edilmenin ardından yer hakkında bazı kanuni işlemler ve zorluklar ortaya çıkar. Bu zorlukların 2013 yılında imar planlarında yapılan değişikliklerle aşılmasının ardından, Büyükşehir Belediye Meclisi onayına sunulmak üzere o zamanki Belediye Başkanı Nurettin Tursun tarafından gönderilir.

Bu arada TJK tarafından kuponlara Antalya hipodromunun ismi eklenir.

Dönemin TJK Başkanı Yasin Ekinci 2015 yılında Antalya ve Samsun’a hipodrom açmak üzere görüşmelerin sürdüğünü ve 2016 yılında yaptığı açıklamasında ise Antalya’nın 2017 yılına yetişeceğinin müjdesini verir.

2017 yılına gelindiğinde, yani 9 yıllık sürecin sonunda o zaman Dışişleri Bakanı ve Antalya Milletvekili olan Mevlüt Çavuşoğlu tarafından hipodromun tüm detayları Şubat ayında medya ile paylaşılır. Hipodrom pistinin polytrack olacağı ve gece yarışlarının olacağı gibi birçok önemli detay vardır.

İhaleyi ilk alan firma; 24.07.2014 tarihinde 158.185.277,24 TL bedelle ÖZKA İNŞAAT olur. Bu rakam biraz yüksektir ve tepki olunca ikinci ihalede daha makul bir rakama 109.418.646 TL‘ye YAPI ve YAPI İNŞAAT firmasına verilir.

Hipodrom girişindeki tabelasında yazdığı gibi 2017 yılının Nisan ayında başlayıp, Aralık ayında bitmesi gerekirdi. İş temel atma seviyesine gelir fakat bir türlü gerçekleşmez. Haziran ayı olur temel bir türlü atılamaz. Ve nihayet 2017 Temmuz ayına gelindiğinde İlçe Belediyesi tarafından ruhsatı imzalanarak yer teslimi yapılır. Ve inşaat başlar. Fakat 2018 yılında yarış programına koyulmasına rağmen hipodrom bitmez yarışlar diğer hipodromlara kaydırılır.

2017 yılında teslim edilecek hipodrom 2018 yılının yarış programında yer almasına, hatta kuponların üzerinde ismi olmasına rağmen neden bir türlü bitmez! Hal böyle olunca akla bir sürü soru geliyor. Acaba ödenek mi gecikmiştir. Ya da firmada bir aksama mı vardır! Firma 50 senelik köklü bir firma yani bu işin altından kalkabilecek durumda. Web sitelerinden incelediğimde birçok projeyi layıkıyla yapmış ve yapmakta…

Sonuçta; yaşanan bu gecikmeler baş ağrıtır, belli tazminatları talep etme sonucu doğurur ki, bu da hipodrom işini iyice sıkıntıya sokar. Umarız böyle olmamıştır ve olmaz.

Döşemealtı Yağca Mahallesi sınırları içerisinde, 811 dönüm arazi üzerine inşa edilecek hipodrom şantiyesini gezdiğimde, hafta içi olmasına rağmen bir çalışma olmaması aklıma acaba mali bir sıkıntı mı var sorusunu getirdi. Hipodromun etrafı TJK logosu olan duvarlarla çevrili. Hipodroma giriş 2 kapıdan yapılıyor. Ahırların neredeyse bittiğini, 3 adet kamera kulesinin dikildiğini, ek binaların tamamlanma aşamasında olduğunu gördüm. Tribünün biraz daha işi var. Pistte anladığım kadarıyla mucur serili durumda yani drenajı tamamlanmak üzere ve etrafı açık. Yani hipodrom % 60-70 oranında tamamlanmış. Bu arada ahır kapasitesinin iki katına çıkarılması kararlaştırılmış.

Şantiyedeki çalışanlara sorduğumda hipodromun 2019 yılında tamamlanacağını söylediler. Fakat hipodromun 2019 yılı yarış programına koyulmaması da ayrı bir soru işareti. Bu da gösteriyor ki; TJK haklı olarak kendisine uzun zamandır teslim edilemeyen hipodromun, 2019 yılında da teslim edileceği sinyalini alamamış ki programa dahil etmemiş.

Sonuç olarak bu gecikmenin sebebini öğrenmek, ben ve benim gibi bir çok yarışseverin hakkıdır diye düşünüyorum.

Ve açıkça soruyorum;

Sayın Bakan Mevlüt Çavuşoğlu,

Sayın Bakan Bekir Pakdemirli,

Antalya Valisi Münir Karaloğlu

Antalya Belediye Başkanı Menderes Türel,

Bakanlığın değerli Bürokratları,

Ne olacak bu Antalya Hipodromu’nun hali?

Bu arada geçtiğimiz 13 Haziran 2018’de temeli atılan Erzincan Hipodromu’nun akibetini de merak etmekteyim. Kim bilebilir belki 10. Hipodromumuz Erzincan olur!

 

Önceki İçerikSerdar Ali Çelikler yazdı: FPDK kuruluyor.. TFF artık kulüplere acımayacak
Sonraki İçerikTürkiye Gazeteciler Sendikası’ndan Sözcü’ye sert çıkış: Ülkeye demokrasi kendine otokrasi!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz