Ersin Düzen: “Onlar maç kazandırır, şampiyonluk kazandırmaz”
TRT Spor programcısı Ersin Düzen, Spor Arena‘nın Instagram canlı yayınında corona virüsü salgını, liglerin geleceği ve spor dünyasından birçok konu hakkında yorumlar yaptı:
Uzun zamandan beri evdeyim. Zorunlu olmadıkça dışarı çıkmıyorum. Alışveriş gerektiği zaman çıkıyorum. Yayınlarımız da İstanbul’dan devam etmiyor. Yayın durumu da söz konusu değil. Kendime vakit ayırıyorum. Sıkıldığımı söylemem. Köpeğimle vakit geçiriyorum. Hayat devam ediyor, yapacak bir şey yok.
AĞUSTOS’TA YENİ SEZONA BAŞLARIZ
Ben de liglerin başlangıcı için bu tarihleri düşünüyordum. Ortaya çıkan vaka sayıları ve sonrasında Sağlık Bakanı Koca’nın yaptığı açıklamalar bana böyle düşündürtmüştü. Mehmet Sepil de 12-13-14 Haziran tarihlerini verdi. Bunlar şu an için kesin tarihler değil. Bu süreçte ne ile karşılaşacağımız belli değil. Özellikle bugünkü sayılar umut vericiydi. Herkes çalışmalarını yapıyor. Ben de bu ligi bitireceğimizi düşünüyorum. Hiçbir problem olmaz. Genişletilmiş bir takvim olacak. 8 maç günü belirlenecek. 7 hafta sonu, 1 hafta içi şeklinde olacak. Bunlar düşünüldüğünde Ağustos ayının ikinci haftası gibi yeni sezona başlarız.
ZARAR DAHA ÇOK ARTACAK
Aslında seyircisiz oynama durumu sadece Türkiye’de olmayacak. Avrupa’da başlayan tüm liglerde maçlar seyircisiz oynanacak. İspanya’da Aralık ayına kadar seyircisiz oynanması düşünülüyor. Seyircisiz oynamak radikal bir karar. Kulüpler gişe geliri elde edemeyecek. Ancak lig oynanmadığı halde zarar daha çok artacak.
TFF HAZIRLIĞINI YAPTI, ANTALYA SEÇENEĞİ YOK
İster tek şehirde, ister farklı şehirlerde maçlar oynansın. Alacağınız önlemler, oluşturacağınız ekip sayısı aynı. 18 takımın hepsi, aynı şehirde ayrı otellerde kalması gerekiyor. Bu mümkün değil. Rıza Çalımbay, Antalya’yı dillendirdi ama bunu orada tesis anlamında çok fazla imkan var diye söylemiştir. Ancak bu çok sayıda maç oynanabilir anlamına gelmez. Antalya’da 2 tane stat var ve sıcaklık 40-45 derece olacak. Her takım kendi sahasında oynayacak. Bununla ilgili TFF’nin özenli bir çalışması var. Hazırlıklar devam ediyor.
GEÇMİŞTEKİ GİBİ OLMAYACAK
Artık geçmişi tamamen unutacağız. Başka bir dünyaya, hayata döneceğiz. Artık hiçbir şeyi geçmişle kıyaslayamayız. Gelecek için başka planlar, hesaplar, çalışmalar olacak. Geçmişi arayacağız, özleyeceğiz ama belki de gelecekte daha mutlu olacağız. Belki de farklı bir bakış açımız olacak. İşin ekonomisine bakarsak, tüm dünya olumsuz anlamında etkilenecek. Futbolcu transferlerdeki rakamlar, asla geçmişteki gibi olmayacak.
DAHA ÇOK ALTERNATİF VARDI
Parası olan konuşur boyutuna gelmişti durum. Eskiden Şampiyonlar Ligi’nde farklı takımları görmek mümkündü. Farklı bir rekabet vardı. Son dönemde Barcelona, Real Madrid, Bayern Münih ön plana çıkarıyordu. Belli dönemlerde Simeone’nin Atletico Madrid’i başarılı oldu. Eskiden daha çok alternatif vardı.
GALATASARAY’DA OYNAYABİLİR
Sezonun tamamına yakınında Mert Hakan ve Emre Kılınç ile ilgili çok fazla transfer haberi oldu. Mert Hakan gerçekten büyük kulüplerde oynayabilecek bir futbolcu. Sezonun en değerli performanslarından birini ortaya koydu. Galatasaray’da ilk 11’de oynayabilir. Emre ve Erdoğan konusunda aynı fikirde değilim. Elbette Galatasaray’ın kadrosuna nasıl değişiklikler olacak bilmiyoruz. Ancak alternatif olarak iyi olabilir. Bu sezon Adem Büyük’ün katkılarını gördük. Zaman zaman Emre Kılınç kenardan gelerek maç çevirebilir. Erdoğan Yeşilyurt’un da kumaşı oldukça iyi. Oynayarak kendisini geliştirmesi gerekiyor. Sivas’ta banko oynamayan Erdoğan’ı Galatasaray’da da ilk 11’de düşünmek mümkün değil. Mert Hakan ise çok rahat bir şekilde Galatasaray’da oynar.
YABANCI TEKNİK ADAM HAYAL KIRIKLIĞI OLUR
Ali Koç’un Cocu’dan sonra yaşanılan hayal kırıklığının ardından yeniden yabancı bir teknik adamla maceraya başlayacağını sanmıyorum. Ancak hiçbir alternatifi kalmazsa böyle bir projeye başvurabilir. Koç’un aklında yabancı bir teknik adam varsa yeniden hayal kırıklığı yaşaması mümkün. Fenerbahçe yönetiminin biraz zamana ihtiyacı var. Önce iyi bir teknik adam bulunması ve sonra kadro oluşturulması gerekiyor. Bence yönetimin aklındaki teknik adam, şu an bir takım çalıştırıyor. Bu sebeple henüz somut adım atılmamış olabilir. Benim aklımda olan bir isim yok. Erol Bulut’un ismi gündemde ama şu an çalışıyor. Yorum yapmak çok doğru olmaz. Abdullah Avcı da gündeme geldi. Fenerbahçe’de sabır gösterilirse Abdullah Avcı başarılı olur. Beşiktaş’ta sabır gösterilmedi. Elbette Sergen Yalçın’ın o göreve gelmesi beni mutlu etti ama Avcı da nasıl bir şey ortaya çıkaracaktı bilmiyoruz.
FENERBAHÇE’DE ALEX OLMAZ…
Fenerbahçe’nin tecrübesiz teknik direktöre ihtiyacı yok. Fenerbahçe yarışmacı bir takım olacaksa, öyle deneyelim, görelim, bizim evladımız, gelsinler burada ağabeylik yapsınlar düşüncesi olmaz. Bunlarla maç kazanırsınız ama şampiyon olamazsınız. Size tecrübe lazım. Alex benim çok sevdiğim bir futbolcu ama bir teknik direktör değil. Emre teknik direktör olsun, yanında Volkan Demirel olsun… Bu kulüp Fenerbahçe. Onların kalbi Fenerbahçe için atıyor, yıllarca ter akıtmışlar ama kenardan takımı idare etmek, şampiyonluk yarışının içinde olmak farklı şeyler. Sahada futbolculuk meziyetlerini gösterebilirsiniz. Ancak bu takımı şampiyon yapmak için yetmez. Ne Alex’in ne Emre’nin ne Volkan’ın böyle bir tecrübesi yok. Bana göre Fenerbahçe’nin tecrübeli bir teknik adama ihtiyacı var.
DAHA ÇOK ETKİLENECEK
Seyircisiz oynanması Süper Lig’de Kasımpaşa’yı, Kayserspor’u, Antalyaspor’u etkilemez. Ancak Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor’u etkiler. Onların bilet fiyatları, ekonomik geliri daha fazla. Özellikle Fenerbahçe yarışın içinde yok. Beşiktaş’ın kaderi 2-3 maça bağlı. Burada Trabzonspor ve Galatasaray daha çok etkilenecek.
CANER ERKİN VE GÖKHAN GÖNÜL DÖNMEZ
Gökhan Gönül ve Caner Erkin’in Fenerbahçe’ye döneceğini düşünmüyorum. Bana göre iki oyuncu da Fenerbahçe’nin gündeminde değil. Böyle bir transferin gerçekleşeceğini sanmıyorum.
ŞAMPİYONLUK FAVORİM…
Şampiyonluk favorisi için hangi takımı söylesek yanılma payımız çok yüksek. Normal süreç devam etseydi, Galatasaray’ı daha şanslı görüyordum. Ancak şimdi takımların fiziksel ve psikolojik dönüşleri nasıl olacak bilmiyoruz. Belki bu süreci iyi değerlendiremeyen futbolcular vardır. Belki de 8 maçın ilk 4’ü heba olacak. Belki son 4 hafta da oyuncular formlarına kavuşacak. Geri dönüşlerin nasıl olacağını gözlemlemeliyiz. İlk maçları gördüğümüzde kafamızda bir şeyler oluşur.
ANLATIMINDA EN ZORLANDIĞI MAÇ?
Werder Bremen-Barcelona maçıydı. Bremen’de inanılmaz bir soğuk vardı. Sene 2003 olabilir. O kadar soğuk olabileceğini anlayamadım. Elbette montum var ama millet battaniyeyle gelmiş. İlk devrenin sonuna kadar çok üşüdüm. Kalbim çıkacak gibi hissettim. Bu maçın sonunda muhtemelen öleceğim diye düşündüm. Maç anlatırken dondu diye haber olacaktım. Eldivenleri çıkardığımda ellerim mosmordu. Çok korktum. Çaya sarılmış bir şekilde ısındım. Biri bana battaniye verdi ve ikinci yarı nispeten daha iyi geçti.
CANLI İZLEDİĞİ EN İYİ FUTBOLCU
Fenomen Ronaldo. Messi ve Cristiano Ronaldo’nun maçlarını anlattım ancak Brezilyalı Ronaldo’yu başka yere koyardım. Yerli futbolcularda Sergen Yalçın ve Rıdvan Dilmen’i ayrı yere koyarım.
SPOR TARİHİNİN FUTBOL DIŞINDA EN BÜYÜK İKONU
Michael Jordan
CANLI YAYINDA BAŞINA GELEN EN TALİHSİZ OLAY
Antalyaspor-İstanbulspor maçını anlatıyorum. Antalya’nın maç anlatım yerinde elektirik kaçağı varmış. Yönetmen güneşin batışını gösteriyor, tam anlatmaya başlayacağımda elimi demire koydum ve çarpıldım.
TÜRKİYE’DE İZLEDİĞİ EN İYİ FUTBOLCU
Rıdvan Dilmen ve Sergen Yalçın’ı diyebilirim. Yabancılardan Alex ve Hagi. İkisini birbiriyle kıyaslamıyorum. İkisinden de keyif aldık.
MUHAMMED ALİ Mİ MIKE TYSON MI?
Muhammed Ali
DÜNYADA EN SEVDİĞİ ŞEHİR
İstanbul dışında Londra, Madrid, Barcelona, Napoli ve Roma
KENDİNİ ÜÇ KELİMEYLE TANIMLAR MISIN?
Çok disiplinli, çok çalışkan ve haddinden fazla dürüst