“MEDYANIN AZİZ YILDIRIM’A ‘İSTİFA ET’ DEMEYE HAKKI YOK”
“Ali Şen’in fetva verme hakkı var ama bizim yok. Aziz Yıldırım’ın haklı olduğu nokta bu. Fenerbahçe başkanının kim olup olmayacağına, istifa edip etmeyeceğine bizim karar verme yetkimiz yok. Koskoca bir camia var. Galatasaray ile ilgili olsa bunu söyleyebilirim, çünkü Galatasaray camiasındayım ve kulübe üyeyim, böyle bir hakkım var. Ama Fenerbahçe camiası mensubu değilsek buna hiçbirimizin hakkı yok. Aziz Yıldırım’ın da dediği gibi ‘çıkıp istifa et…’, sana ne kardeşim. Aziz Yıldırım’ın doğru söylediği nokta bu; karşısında aday var mı, çıkıyor mu? Haksız olduğu yerler de var. Sadettin Saran ‘Aday olacağım” dedi, kulüpten attı. Büyük ihtimalle Aziz Yıldırım’ın karşısına çıkacak. Eğer ortada bir demokrasi varsa, birilerinin çıkıp aday olması lazım.”

“Uzun süre başkanlık yapanlar genel kuruldaki üye formasyonunu kendilerine göre oluşturdukları için kolay kolay yerlerinden olmuyor gibi bir algı var. Kulüpler tüzükleriyle bunu koruyacak önlemleri almaları lazım. 2 senelik başkanlığın süresince toplam üye sayısının yarısı kadar üye yapabiliyorsan elbette gitmezsin. Galatasaray böyle bir olasılığa karşı üye sayısındaki kısıtlamalarda, 2-4 yıl başkanlık yapanların kongrede çoğunluğu ele geçirecek şekilde egemen olmasını engelleyecek kurallar koymuş.”

“Fenerbahçe böyle kurallar koymadıysa, Aziz Yıldırım da başkanlığı süresince böyle bir formasyon uyguladıysa ve gitmiyorsa bu da Fenerbahçe’nin sorunu. Bizim Aziz Yıldırım’a “Sen istifa et, sen başkan ol, o olmasın” deme hakkımız yok. Fenerbahçe genel kurulu Aziz Yıldırım’dan başkasına oy vermiyorsa, memnunsa bize ne? Bu iş, ne medyayı ne beni, ne Beşiktaş ne de Galatasaray camiasını ilgilendirmez. Tabii ki Ali Şen hariç. Başarılı bir başkanlık yapmış, döneminde rekorlar kırılmış, bunları söyleme hakkı var.”

“Aziz Yıldırım’ın sözlerine 6222’ye aykırı söylemler var. Medyaya cevap verebilirsin ama bir spor adamının ‘sokağa çıkartmam’ demesi bir tehdit. Bu iş karşılıklı dava konusu. Tarif ettiği kişiler belli. Fethullah Gülen’in kontrolündeki bir bankadan kredi çekip yalı alanlar belli. Tehdite tehdit sallamışlar, çirkin şeyler.”

“Bu sene oynanacak olan derbide Galatasaraylı taraftarlar “Aziz Başkan istifa etme” diye beste söyleyecekler. Galatasaraylı taraftarlar Aziz Yıldırım’ın istifa etmesini istemiyor.”

“GALATASARAY’A NAKİT GİRİŞİ NASIL YAPILACAK?”
Altaylı, Galatasaray’da Dursun Özbek yönetiminin Riva ve Florya’nın satışı için kongreden onay alması ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Başkan ‘230 milyon dolar borcumuz, yıllık 40 milyon dolar faiz var’ diyor. Demek ki Galatasaray her yıl yüzde 20 dolar bazında faiz ödüyor. Böyle bir faiz dünyanın hiçbir yerinde yok. Demek ki Galatasaray riskli görünüyor ve bu kadar faizle borçlanıyor. Bunun yapılması gerekiyordu ve doğru oldu. Başkan bu sözleşmeyi ‘nakde çevireceğim’ dedi. Hangi koşullarda çevirecek. Mutlaka bir ekip kuracaktır.”

“Benim önerim; ‘Galatasaray’ın bütün varlıklarıyla gayrimenkul yatırım ortaklığı…’ Bütün varlıklarınızı ortaya koyduğunuz zaman 500-600 milyon dolardan çok fazla bir varlık ortaya çıkıyor. Bu varlığı da halka açılma operasyonu yaparsa çok daha az maliyetle Galatasaray’a nakit girişi sağlayabilir. Yapar mı, yapmaz mı bilemiyorum. Önemli olan bu paranın nasıl geleceği…”

“İNAN KIRAÇ BALONU BU KONGREDE PATLADI”
“Burada başka önemli bir şey var. Benim yıllardır söylediğim bir şey bu, kongrede kabak gibi ortaya çıktı. Ben yıllardır ‘İnan Kıraç’ın Galatasaray’da hiçbir etkinliği yoktur’ dedim. ‘Başkanları falan belirler’ diye palavra vardı. Bu kongrede de ‘Hayır diyeceğim’ dedi. Ne oldu? İnan Kıraç balonunun patladığı kongre budur. ‘İnan Kıraç’ın kongrede hiçbir etkinliği yoktur’ diye yıllarca söyledim.”

“Galatasaray’ın Adnan Öztürk gibi isimlere dikkat etmesi lazım. Bunlar Galatasaray’ı küçük düşürüyorlar. Böyle bir Galatasaraylılık yok. Disiplin kurulunun ceza vermesi lazım. Ayıptır, ekonomi kanallarına çıkıp ‘Galatasaray’ın arazisi para etmez, değeri yok’ diyemezsin.”

“LEVENT NAZİFOĞLU, TÜRKÇE KONUŞMASINI ÖĞRENSİN”
Altaylı, Galatasaray Sportif A.Ş. yöneticisi Levent Nazifoğlu’nun açıklamalarını yorumlarken, Galatasaraylı yönetici hakkında da sert ifadeler kullandı: 

“Benim Galatasaray Spor Kulübü Başkanı’ndan bir ricam var. Bu zat-ı muhteremi nereden bulduysa, herhalde Ergun Gürsoy tarafından kendisine önerildi diye düşünüyorum. Veya Ali Gürsoy mu bilmiyorum. Türkçe konuşmasını öğretsinler. Çünkü ne dediğini ben tek kelime anlamadım. Galatasaray’ın yönetiminde ekran önüne çıkanların suratlarına baktığın zaman bir problem var ortada. Galatasaray’ı bu vatandaş temsil edemez kardeşim! Bu kişiyi Dursun Özbek, cikletten çıkarır gibi getirip Sportif AŞ’nin başına koymuş olabilir ama bir defa Galatasaray Spor Kulübü’nün yönetim kurulu üyesi değil. Seçilmiş değil, başkan tarafından oraya atanmış vatandaş. Kalkıpta Galatasaray yönetimi adına konuşamaz. Ayrıca da bu vatandaşın konuşmaması lazım. Konuşamıyor çünkü, ne dediğini kimse anlamıyor.”

“GALATASARAY YÖNETİMİNİN RİVA VE FLORYA SATIŞINDAN GELECEK PARAYI ÇARÇUR ETMESİNDEN KORKUYORUM”
“Söylediğinden çıkardığım şu; çok tehlikeli bir durum var, bizim eleştirdiğimiz durumun başında gelen. ‘Burası satılmazsa Galatasaray maaş ödeyemezdi’ diyor. Bu satıştan dolayı Galatasaray’ın kasasına yarın para girmeyecek ki. Eğer böyle bir şey planlıyorlarsa bu başka bir tehlikeyi işaret eder. Yani demek ki bu anlaşmayı garip şartlarda çok çabuk nakde döndürüp bunu çarçur etme ihtimallerinden korkuyorum ben. Bu laflar ‘Biz bu satışı hemen paraya çevirip bunu futbolculara dağıtacağız. Borçları kapatmaktan bahsetmiyoruz’ demek. Bu tehlikeli. Ne dediğini bilmeyen, yönetme erkine sahip olmayan, Galatasaray genel kurulu tarafından da seçilmemiş birinin böyle şeyler söylüyor olması benim tüylerimi diken diken ediyor. Bu vatandaşın da içinde bulunduğu bir yönetim kurulu listesi Galatasaray seçimlerinde aday oldu.
Rakiplerinin 10’da 1’i kadar, 300 oy mu ne aldılar. Şimdi sen Galatasaray genel kurulundan 300 oy almış, başında başkan ve yönetimi dahil 300 oy almış. Demek ki bu kişiyi destekleyen 30 kişi bile yok. Bu kişiyi getirip Galatasaray adına bir yere koyuyorsun, sonra onun konuşmasıyla Galatasaray’ı sıkıntıya sokmasına imkan veriyorsun. Dursun Özbek’in buna bir ‘istop’ demesi lazım.”

Fatih Altaylı son olarak Galatasaray’ın 1-0 yenildiği Trabzonspor maçı için, teknik direktör Ersun Yanal’ın Anadolu’da çalışırken sezonda 6 maça odaklandığını ve aynı galibiyeti Fenerbahçe ile Beşiktaş karşısında da alabileceğini söyledi:

“ERSUN YANAL GİBİ HOCALAR SADECE BÜYÜK TAKIM MAÇLARINA ODAKLANIRLAR”
“Riekerink’in büyük maçların teknik direktörü olmadığının, Riekerink’in bir teknik adam olmadığını, Riekerink’in iyi bir ilkokul öğretmeni olabileceğini ama buralarda yetersiz kalacağını söylemiş biri olarak şunu da söylemem lazım; Trabzonspor bizi yenebilir. Geçen hafta söyledim; Trabzonspor, Galatasaray maçında bu sezon hiç oynamadığı kadar iyi bir top oynayacak, ya 1 puan alacak, ya 3 puan alacak diye.”

“Hatta dedim ki; Ersun Yanal’ı biz tanıyoruz kardeşim. Ersun Yanal’ın ne olduğunu biliyoruz. O, Anadolu takımlarında çalışırken senede 6 maça odaklanır. İçeride-dışarıda ‘Üç Büyükler’le oynayacağı maçlara… Neden çünkü medyanın gözü oradadır. Ersun Yanal gibi hocalar, geçmişte Güvenç Kurtar vardı mesela. Bu tip teknik direktörler böyle maçlara kilitlenirler. İstanbul medyası oradadır, bütün Türkiye’nin gözü oradadır. Bunlar egosantrik teknik direktörler olduğu için kendilerini dev aynasında gördükleri için ‘Ben Galatasaray’ı yendim’ derler. Galatasaray’ı yendin ama Antalya’dan 5 yedin, mesela yani. Buna bakmaz bunlar, büyük maçlara bakarlar. Bunu negatif bir şey olarak söylemiyorum, kitleneceğini biliyordum. Ersun Yanal bunu Fenerbahçe’ye de, Beşiktaş’a da yapabilir.”

Eczacıbaşı VitrA’nın Dünya Kulüpler Şampiyonası’nın üst üste 2 kere kazanmasını da değerlendiren Altaylı, “Eczacıbaşı’nı tebrik ediyorum. Spor basınımız da vurdum duymazlığı ile dünya şampiyonu oldu. Gazetelere baktığınız zaman haberi küçük görmüşler. Türk spor medyası bunu önemsememiş” ifadelerini kullandı.