Eski Galatasaray Başkanı Faruk Süren: Fatih Terim 60 küsur yaşında ama hâlâ kendini 25 yaşında sanıyor
“Bizde oynayan Harry Kewell’in ‘Türkiye’de futbol Galatasaray’a karşı oynanan bir oyundur’ sözü var. Çok doğru saptama. Galatasaray’ın işi kolay değil, çok hedefteyiz”
Sabah gazetesi yazarı Tuba Kalçık’a konuşan Faruk Süren, damadı Burak Elmas’ın başkanlık sürecinden, Fatih Terim’in performansına, TFF’nin verdiği cezalardan hakem kararlarına kadar birçok konuda görüşlerini dile getirdi.
Süren’in Kalçık’la yaptığı söyleşiden öne çıkanlar şöyle:
Damadınız Burak Elmas başkanlık görevini sürdürüyor. Burak Bey karar alırken size danışıyor mu?
“Ben katiyen yöneticiliğine müdahil olmam. Burak Başkan çok önemli bir görevde, bunun bilinciyle davranıyorum. Ben aslında başkanlığa aday olmasını istemiyordum. Bunu ona da söyledim ama tersini yaptı. Tercihim biraz daha kulüp yönetiminde yer alıp sonra başkan olmasıydı. Çok fazla aday vardı ama Burak Başkan kazanmak için emek harcadı.”
TFF’yi istifaya davet etti ama?
“Bunu biraz abartılı buluyorum. Bence istifaya davet ederek bir tavır ortaya koydu. Yoksa o da biliyor istifa etmeyeceğini. Bizde oynayan Harry Kewell’in ‘Türkiye’de futbol Galatasaray’a karşı oynanan bir oyundur’ sözü var. Çok doğru saptama. Galatasaray’ın işi kolay değil, çok hedefteyiz.”
Uzun yıllar birlikte çalıştığınız Fatih Terim’le ilgili neler söylemek istersiniz?
“Türkiye’nin en başarılı teknik direktörü. Çok severim Terim’i. Onunla şahsiyet kavgasına girmemek gerekiyor. Kişiliği ortada bir insan; ya kabul edersin çalışırsın, ya da çalışmazsın. Kimse mükemmel değildir. Onun iyi tarafları görülmeli, Galatasaray’a pozitif katkısına bakılmalı. Bazen sahada kendini kontrol etmekte zorlanıyor. Bu kadar başarılı ve tecrübeli bir teknik adamın hakem ne yaparsa yapsın sahada kendini kontrol etmesi gerekiyor. Ne yaparsa yapılsın, hakemlere kart göstertecek şekilde hareket etmemeli. Ama o kadar heyecanlı ki, onu da anlıyorum. Şimdi 60 küsur yaşında ama kendini hâlâ 25 yaşında sanıyor ve o heyecanla davranıyor.”
TFF’nin kuralları var, bunlar belli. Buna göre ceza vermişlerdir. Kurul tercih hakkını üst sınırdan vermiştir o ayrı ama kurallar çerçevesinde cezalar veriliyor. Galatasaray bu kurulla diyalog içinde olmalı. Kavga edersen olmaz.”
Sizin başkanlık döneminizde Galatasaray çok büyük başarılara imza attı. Şimdi neden aynı başarıyı sağlayamıyor takım? Eksik olan ne sizce?
“Takım ruhu yok. Galatasaray’da bizim dönemimizde takım ruhu vardı, şimdi bu eksik. Takım ruhu yönetimde başlar ve bu aşağıya doğru da iner. Burak Başkan geleli daha 6 ay oldu, daha çok yeni. Takım ruhunu Galatasaray’a yerleştirmesi gerekiyor. Bizim dönemimizde mali olarak da çok daha zor bir süreçten geçiyorduk, şimdiki paralar yoktu o dönemde. Ama bize bu başarıyı kazandıran takım ruhu oldu. Dört sene çok çalıştık UEFA kupasını almak için. UEFA kupası hedefini koyduğumuzda ‘Başkan hayal görüyor’ demişlerdi. Ama inanmak gerçekten çok önemli. Ve bu hedef etrafında birleşerek takım ruhunu taşımak gerekiyor, biz bunu başardık. Bu arada eskiden böyle modern statlar da yoktu. Cumhurbaşkanı bu açıdan önemli adımlar attı ama kulüpler sahalarına özen göstermiyor. Sahalarımızın durumu kötü, kulüpler bakım için para vermek istemiyor. Stadı veriyor ama sahayı da devlet yapacak değil. Kısacası burada kulüplere sorumluluk düşüyor.”
Burak Elmas’ın başkanlık performansını nasıl buluyorsunuz?
“Temsilde çok iyi buluyorum, kulübü güzel temsil ediyor. Prensipte yönetim tarzını ve aldığı kararları beğeniyorum. Ancak bazı ilişkilerinde aşırı tepki gösteriyor. Bunun da düzeleceğini düşünüyorum. Galatasaray başkanlığı zor bir görev. Sürekli gündemde oluyorsun, yaptığınız her şey tartışılıyor. Bu görevi sürdürürken bunları da yönetmek gerekiyor.”