Fenerbahçe, Avrupa’da başarılı mıydı, başarısız mıydı? Futbolmedya yazarı Recep Güngör yazdı:
Kazanan her zaman haklı mıdır?
Fenerbahçe Konferans Ligi’nde finale çıkan Olympiakos’a elendi diye, tüm Türkiye İsmail Kartal’ın resmen içinden geçti. Oysa turnuvanın favorisi Aston Villa’yı iki maçta 6 gol atarak eleyen bir takıma, penaltılar sonucununda elenmişti. Penaltıları kaçıranlar da, Bonucci, Tadiç ve Cengiz gibi en kaliteli ayaklardı.
Şimdi bunları yazmanın ne faydası var diyebilirsiniz!..
Türkiye’de futbolseverler balık hafızalıdır derler ama bence öyle değil. Aslında hatırlamak istediklerini çok iyi hatırlar, sadece hatırlamak istemediklerini, farklı hatırlarlar. Türk futbolunu analiz eden yorumcuları, takip eden futbolseverleri gördükçe, gardım düşmeye başladı ama yine de aynı düşüncede devam etmek istiyorum.
Son haftalarda maçlarını rahat kazanan Galatasaray ve Okan Burk bugünlere göklere çıkartılıyor. Aynı sezon başında 10’da 10 yapan Fenerbahçe ve İsmail Kartal’ı çıkarttıkları gibi.
Avrupa’da grubunu lider bitiren ve ardından son 16’da, Union St Gilloise takımını geçerken Fenerbahçe’yi ve Kartal’ı o gün havalara sokanlar, bugün Dzeko’yu yerden yere vurup, Tadiç’i çöp diye tanımlıyor.
Galatasaray, Şampiyonalar Ligi’nde, 1 galibiyet, 2 beraberlik alarak grubunda 3. oldu. UEFA Kupası’nda, takım değeri sarı kırmızılı takımın, 3’te biri kadar olan Sparta Prag’dan, 6 gol yiyerek elendi.
Galatasaray son haftalarda Süper ligde, iyi maçlar oynayıp sonuca ulaşabiliyor ama dünü de iyi hatırlamak lazım, şampiyonlar ligi grubunda rakibi olan ve yarıdan az değere sahip (83 mil. Euro) FC Kopenhag’ı geçemedi 3. oldu. Ardından UEFA’da daha düşük bir değerdeki (65 mil. Euro) S. Prag’a elendi. Bu konular o kadar hızlı geçildi ki Galatasaray bu başarısızlıklardan hiç etkilenmedi. Oysa Fenerbahçe öylemi penaltılarla şanssız bir şekilde kaybettiği bir maç sonrası adeta yerden yere vuruldu, günlerce konuşuldu. Bir anda, Tadiç çöp futbolcu, Dzeko vasat oldu… İsmail Kartal’da yerin dibine sokuldu. Maalesef Fenerbahçe’yi çalıştırıyorsan hata yapma lüksün yoktur. Bir anda yalnız kalırsın, çünkü dün yaptığın doğruları, bugün yaptığın yanlışın yanında kimse hatırlamak istemez.
Galatasaray bugün iyi oynuyor ama koca sezon sadece son 5 maçtan ibaret değil. Muhteşem oynayarak kazandıklarının yanında, ciddi sayıda zorla kazandığı maçlarda var. Sonuçta şu ana kadar 14 maçı tek farklı kazanmış.
Diğer taraftan, Fenerbahçe kollanıyor algısı da bugünlerin projesi değil. Yıllardır bu böyle, her Fenerbahçe canlandığında bu algı devreye sokulur. Sezon sonunda da o kadar kollanmasına rağmen başarısız olduğu vurgusu yapılır. Ali Koç yönetiminin en büyük başarısızlığı bu algıları yönetememek. Hep yanlış zamanlarda ortaya çıkarak, yanlış tespitler yapıyor. Ekibini de hiç doğru kullanamadı, oysa bir takımın başarısındaki en büyük etken yönetimdir. Yaşanan bütün olumsuz havalar takımı hep yıprattı, göğüs geremedi. Aynı olumsuz havaları zaman zaman yaşayan Galatasaray, Avrupa’da daha başarısız olmasına rağmen ligde daha az etkilenmeyi başardı.
Sonuç olarak, tüm sezon bir sürü zorluklarla, yapılan mücadelelerin sadece işine gelen kısımları hatırlanacak, işine gelmeyen kısımları hatırlanmayacak.
Zaten geminin limana nasıl geldiğiyle de kimse ilgilenmez, sağ salim getirdin mi ona bakılır…
