Ali Koç iyi hesap yapmalı
UEFA ile imzalanan FFP anlaşmasına uyma şansları bulunmadığını belirterek, “Gözümüzü karartacağız. Devre arası gelecek yılın kadrosu için transfer yapacağız” diyen Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’a otoritelerden uyarı geldi. Teknik direktör Güvenç Kurtar, “Önce danışmanlar değişmeli”, spor yazarı Bülent Tuncay ise “Günü kurtaracak hamleler çok riskli. İyi hesap yapılmalı” yorumunu yaptı.
Tarihinin en kötü sezonuna imza atan ve Süper Lig’in 16 haftasını 17’nci basamakta tamamlayan Fenerbahçe’de büyük umutlarla başkanlık koltuğuna oturan Ali Koç, önceki gün daha önce Türk futbolunda benzerine pek rastlanmayan açıklamalara imza attı. UEFA ile imzalanan finansal fair play (FFP) anlaşmasına uyma şanslarının bulunmadığını belirten Koç,“FFP kriterlerine göre 11.9 milyon euroluk bir bütçemiz var. Bu kurala uyamayacağız. Anlaşmaya uyabilmek için bu sene 60 milyon euro kâr etmemiz gerek. Bu mümkün değil. Daha önce de ifade ettiğim gibi ağzımızla kuş tutsak FFP kurallarına uyma şansımız yok. Transfer konusunda gözümüzü karartacağız. Belki de Avrupa’ya gitmektense önümüzdeki yıl şampiyon olacak kadroyu kurmayı hedefleyeceğiz” değerlendirmesinde bulunmuştu.
Fenerbahçe, başkan Koç’un söylediği yolu izlerse başta Avrupa’dan men olmük üzere önemli zorlukları göğüslemek zorunda kalacak. Para, Avrupa’da kadro kısıtlaması ve transfer yasağı gibi cezalar da Sarı-Lacivertli kulübü zor durumda bırakacak. 4 yıllık anlaşması 2019-2020 sezonunda bitecek Sarı-Lacivertli kulüp, süre sonuna kadar gözlem altında olacağı için atacağı her adım dikkatle takip edilecek. Men cezası bir sene olabileceği gibi birkaç yıla da çıkabilecek.
Anlaşmaya uyulmaması durumunda ortaya ağır bir tablonun çıkacağı aşikâr. Başkan Koç bugünkü durumun sorumlusu olmasa da radikal adımlar atması halinde bundan sonra ortaya çıkabilecek sıkıntıların baş sorumlusu haline gelecek. Fenerbahçe’nin alacağı yara, Türk futboluna da zarar verecek. O nedenle otoriteler başkana girmeyi planladığı ‘riskli yol’ konusunda uyarılarda bulundu. Türk futbol tarihinin en önemli teknik direktörleri arasında yer alan Güvenç Kurtar, Koç’un taraftarın tepkisini de hasaba katması gerektiğini belirterek, önce görevinin ilk dönemindeki hatalarından kurtulması gerektiğini önerdi. Karar gazetesi spor yazarı Bülent Tuncay ise yanlış hesabın acı sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti. İşte o görüşler;
Güvenç Kurtar / Teknik Direktör
Bence önce danışmanlarını değiştirmeli
Her şeyden önce şunun farkında olmak lazım; Ali Koç bir iş adamı. Kâr zarar hesaplamasını hepimizden iyi yapar. Ama taraftarın göstereceği tepkiyi de hesaplaması lazım. Aslında bu hale nasıl düşüldüğüne bakmak lazım. Şunu gerçekten merak ediyorum; geçen sezonki kadroyu bozmadan bir kaleci ve bir stoper alınsa şu an Fenerbahçe ne durumda olurdu?.. Sayın Koç’un bu açıklamalarına gerek kalır mıydı? Başkan kadro konusunda kimlerin tavsiyelerine uydu? Aynı danışmanları dinleyecekse hiçbir şey değişmeyecek ki. Sayın Koç o insanları dinleyerek takıma zarar verdiğinin farkında mı? Zaten başkanın ilk yapması gereken bugünkü tablonun mimarları ile itribatını kesmektir. Futbolu bilen, doğru danışmanlarla yürümeden bu işin içinden çıkılmaz. Geçen sezonki kadrodan en önemli altı oyuncu kaybedildi. Giuliano, Josef, Dirar, Chahechouhe, Soldado, Mehmet Topal… Bu oyuncular nasıl gözden çıkarılır? Hatta bu isimlere Fernandao da eklenebilir. Giuliano, Josef ve Fernandao gitti. Diğerleri işlevsiz hale getirildi. Niye dağıtıldı kadro? Başkan kime uydu? Zamanında televizyonlarda bas bas bağırdım, “Mehmet Topal ile Josef yanyana oynamaz” diyenlere dikkat et diye. Dikkat edilmedi ve sonuç ortada…
Bülent Tuncay / Spor Yazarı
Umarım Ali Koç ve ekibi hesabını iyi yapmıştır!
UEFA, finansal fair play’e yavaş bir geçiş yaptı. Öncesinde uyarılarda bulundu ama ne TFF ne de kulüpler umursadı. Popülist yaklaşımlar tercih edildi. Sonuç ortada: UEFA’dan mali disiplinsizlikler nedeniyle en çok ceza alan ülke Türkiye. Şimdiye kadar 5 kulübü men cezası aldı. Altıncı da yolda!
Ali Koç, Fenerbahçe’yi zor bir dönemde aldı. Yönetimi devraldığında gördü ki mali olarak uçurumun kenarına gelinmiş.
UEFA ile yapılan anlaşma gereği mali disipline uyma zorunlulukları var. O da uydu. Yavaş ve kontrollü bir geçişi devreye soktu. Ama bilmediği ya da yöneticiliğinde yaşayıp da unuttuğu bir şey vardı, futbol denklemi Türkiye’de bambaşkaydı.
Bütün öngörüleri çöktü. “Sistem” dedi, “İstikrar” dedi, “Yeniden yapılanma” dedi ve daha ligin yarısı gelmeden tüm vaatlerinden, projelerinden vazgeçmek zorunda kaldı. “Arkasındayız” dediği hocayı gönderdi, “Almayacağız” dediği hocayı getirdi, “Mali yapıyı düzelteceğiz” söyleminden “UEFA’ya verdiğimiz sözleri tutmayıp tranfer yapacağız. Gerekirse Avrupa kupalarına katılmayız”a gelindi.
Fark oluşturacağı beklentisi ile geldiği başkanlıkta, diğer başkanlardan pek de farkı olmayan bir çizgide şimdi. Kredisini yitirmeye başladığını düşünüyor ve geleceği değil, günü kurtaracak hamlelere yöneliyor. Oysa geleceği inşa etsin diye seçilmişti.
“Avrupa’ya gitmesek de olur” söylemi ise camiasına kabul ettirebileceği bir hamle değil. Avrupa futbolu ile bu kadar entegre olmuş bir Türk futbol yapısında, çok önemli prestij ve daha da önemlisi gelir kaynağı olan UEFA organizasyonlarından uzak kalma, yerel ligdeki yarışta bile fark edilecek acı sonuçlar doğurabilir. Üstelik UEFA cezası, UEFA organizasyonlarına hak kazandığında uygulanır. Fenerbahçe bu sezon bu hakkı elde edemezse FFP cezasının yansıması asgari 2 yıl olacaktır.
Umarım Ali Koç ve yönetimi hesabını iyi yapmıştır…