Fenerbahçe, Kasımpaşa’yı 3-2 yenerek çıkışını sürdürdü. Bülent Tuncay maçı Karar için kaleme aldı:
Fenerbahçe’de ne değişti?
Beşiktaş’ın kazandığı haftada ondan sonra maç oynamak Fenerbahçe üzerinde stres yapabilir, sürpriz kayıplara neden olabilirdi. Sarı-Lacivertlilerin maçın hemen başında Valencia ile öne geçmesi bu stresi aldı. Harun’un hatası ile Kasımpaşa’nın beraberlik golünü bulması bile Fenerbahçe’nin özgüvenini zedelemedi. Attila Szalai’nin aşırtma kafa vuruşu Fenerbahçe’yi yeniden öne geçirdi ve rahatlattı. Valencia’nın penaltıdan kaydettiği gol de Fenerbahçe’yi soyunda odasına 3-1 önde götürdü, maç ilk yarıda koptu.
Emre Belözoğlu, son iki maçtır kazanan takımı ve oyun planını bozmadı. Dinamik orta saha, savunmanın yükünü azaltırken hücumda da etkinliği artırdı. Pelkas çizgide oynamasına rağmen sık sık içeri girerek gizli santrfor gibi görev yaptı. Bu oyun taktiği ilk yarıda Pelkas boş kaleye topu vurabilse verim de sağlayacaktı. Kasımpaşa ise Fenerbahçe karşısında rakip kalecinin hatası dışında pek varlık gösteremedi, topu rakibe bıraktı, daha doğrusu topu rakipten alamadı. Kalabalık ve becerikli Fenerbahçe orta sahası maçı kontrol etti.
Erol Bulut döneminde Fenerbahçe topu rakibe bırakıp üstüne çekerek kontratağa çıkma planını uyguluyordu. Bu sistem dışarıda iş yapıyor ama içeride sıkıntıya yol açıyordu. Emre Belözoğlu’nun topu kontrol ederek maçı 2. bölge ve 3. bölgede oynama planının Fenerbahçe’ye çok daha uygun olduğu bir kez daha görüldü. Büyük takımların büyük takım gibi oynaması gerçeği bir kez daha ortaya çıktı.
Fenerbahçe’de Ozan Tufan ve Mert Hakan yüksek performans gösteremedi ama Pelkas ve İrfan Can’ın becerisi Sarı-Lacivertlileri maçın hakimi kıldı. Baskı görmediği için rahat rahat ileri çıkan Caner’in bindirmeleri ve ortaları hücum zenginliği yarattı.
Sonuç olarak Fenerbahçe, zayıf rakibi karşısında kolay bir galibiyet alarak çıkışını sürdürdü. Harun’un neden olduğu penaltı Kasımpaşa’yı geride kaldığı maçta son anda karşılaşmaya ortak etti ama konuk ekibin oyun dengelerini değiştirecek gücü ve becerisi yoktu. Fenerbahçe savunma arkasına atılan toplardaki zaafının devam etmesi dışında takım oyununu ilerletmeyi sürdürdü.
