FETÖ’nün eski futbol imamı Said Alpsoy konuştu
FETÖ’nün eski futbol imamı Said Alpsoy, terör örgütünün futbola nasıl sızdığını anlattı.
Terör örgütü FETÖ’nün eski Futbol İmamı Said Alpsoy gündemi sarsacak açıklamalar yaptı… Alpsoy, 17 yıl boyunca yer aldığı örgütten neden ayrıldığını, eli kanlı terör örgütünün spora sızmasını, yapılanma biçimlerini anlattı. İşte araştırmacı-yazar olan Said Alpsoy’un o sözleri ve hain FETÖ’nün gerçek yüzü…
BÜYÜK BİR YALANCI
“1986 ile 2003 yılları arasında Paralel yapılanmada bulundum. Beni ayrılığa götüren süreç cemaatdeki manevi çürümedir. Bu yapılanma insanların eğitimi için yola çıkmış, gayesi tamamen Allah’ın rızası idi. Ben de bu yüzden bu insanların arasında yer aldım. Ancak son yıllarda artık tüm ilişkilerin çıkar için yaşandığı, maddiyatın ön planda olduğu çok sayıda olay gördüm. Bu da beni zamanla kopma noktasına götürdü. Cemaatten koptuğum ilk zamanlardaki düşüncem Gülen’in iyi bir insan olduğu ancak çevresindekilerin çıkar ilişkileri kurduğu yönündeydi. Ancak daha sonra gözlemlediklerim gösterdi ki; Gülen büyük bir yalancı, sahtekar ve kalleştir. İslam’ı kamuflaj olarak kullanarak insanları kandırmaktadır”
“Hayatımda bir futbol stadına adımımı bile atmadım. Futbolcularla ilişkim Galatasaray’ın daha önceki senelerde jübile yapmış olan futbolcusu İsmail Demiriz’le tanışmamla başladı. O zamanki futbol imamı, İstanbul imamı Ahmet Kara tarafından atanmış, şu an ismini hatırlayamadığım birisiydi. Fakat Galatasaraylı futbolcular o kişinin kendilerine yaklaşımından şikayetçi idiler. Çoğu imamın artık kendileriyle maddi ilişkiler içine girdiklerinden yakınıyordu. Futbolculardan ekonomik çıkar sağlamaya çalışmış. O zaman benim yaptığım sohbetlerde Arif Erdem, Hakan Ünsal, Okan Buruk, Emre Belözoğlu, Bülent Korkmaz gibi isimler vardı. Daha önce jübile yapmış isimlerden Uğur Tütüneker ile İsmail Demiriz de zaman zaman sohbetlerimize katılırdı. Hakan Şükür ise biraz asosyal olduğu için bu gruba pek girmezdi. Onunla ayrıca görüşürdük”
SAĞLAM SÖYLENİRMİŞ
“Anlattığım bu ilişki 1999 yılında başladı. O dönem -en azından benim bildiğim- Galatasaray dışında en azından benim bildiğim birinci lig futbolcusu yoktu. Sadece Ertuğrul Sağlam’ı duyardım. Jübile yapmış, Samsun’a teknik direktör olarak gitmiş, ‘Cemaatçi olduğum için bana mobbing yapıyorlar’ diye söylenirmiş. Bizim çocuklar konuşuyorlardı”
PLANI BELİRSİZDİ
“FETÖ’nün neler planladığını hiçbirimiz bilmiyorduk. Zaman geçtikçe ekonomik talepler artınca, jübile yapanların telefonları çalmaz olunca Gülencilerin maskeleri düştü. Bu futbolculardan kimileri zamanla koptu, yollarını ayırdı. Kimi ayırmadı, ayıramadı. Kim samimi kim değil, nasıl anlarsınız?”
17/25 DÖNEMİ ÖNEMLİ
“Bu söyleyeceğim sadece futbolcular için değil herkes için geçerlidir. 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimi sonrası tavır değiştirip meydanlara çıkanlar samimi değildir. Bu tür insanların samimi olup olmadıklarını anlamak istiyorsanız, FETÖ’nün 17-25 Aralık’taki darbe girişiminden sonrasına ait sosyal medyasına bakarsınız. Yani en geç 17-25 Aralık sürecinde FETÖ’nün gerçek yüzünü anlamış bağını koparmış olanlar ve bunu açıkça deklare etmiş olanların samimiyetine güvenilebilir. Fakat 15 Temmuz 2016 akşamına kadar açıkça Cemaatin yanında yer alıp bugünlerde ‘Pişmanım’ diyen herkes yalancıdır. 17/25 Aralık’tan sonra FETÖ hakkında olumlu ya da olumsuz hiçbir bildirimde bulunmayanların ise samimiyet derecelerini Allah’a havale etmek gerekir”
HEP KULLANDILAR
“Futbolculardan FETÖ’nün asıl beklediği para dışında ulaşmak istediklere mevkiler için aracı olmaları idi. Çünkü onlar ne kadar para verseler bu paralel yapı için her zaman küçük bir rakamdı. Mesela ismi bende saklı Galatasaray taraftarı büyük bir holdingin sahibini onların jargonuyla ‘ayar yapmak’ için, bu Galatasaraylı futbolcular çok uğraşmıştı. Çok somut bir olaya şahit olmuştum”
VALİLERİ ETKİLEDİLER
“Şu an kaçak durumda olan Cemaat’in imamlarından Ahmet Kara, o tarihlerde FETÖ ya da yakın duran valilerle gizli bir toplantı yapmıştı. İşte o buluşmaya Arif Erdem, Okan Buruk, Emre Belözoğlu gibi isimlerin de şov amaçlı götürüldüğünü biliyordum. Valileri etkilemek için Galatasaray’ın ünlü futbolcularını kullanıyorlardı. ‘Bak işte görüyor musun, bir telefon açıyoruz UEFA şampiyonu Galatasaray’ın futbolcuları geliyor. İşte bu kadar güçlüyüz’ demiş oluyorlardı. Üst düzey bürokrotlar üzerindeki etkilerini arttırıyorlardı.”
MENAJERLİK YAPTILAR
“2000’lerde örgütte futbolda menajerliğe geçilmesi yönünde konuşmalara şahit olmuştum. Emreler vasıtasıyla Ahmet Bulut’la tanıştım. Emre Belözoğlu- Okan Buruk’un gizli yatırımcısı, bankası olarak bilirdim onu. İkisi de 2000’lerde bütün yatırımlarını Ahmet Bulut üzerinden yaparlardı. Emre Belözoğlu’nu kesin biliyorum, Okan Buruk da büyük ihtimal öyleydi”. (sabah)