Fatih Altaylı, Fatih Terim Fonu olarak bilinen dolandırıcılık olayına farklı bir açıdan yaklaştı:

Futbolcuların kaybettiği para kendi paraları ve toplamı 44 milyon dolar.

Saatlerce televizyonlarda bundan bahsediliyor.

Türkiye’nin en iyi, en güvenilir gazetecileri bile bu meseleye kilitlenmiş vaziyette.

Ama mesela Demirörenlerin Doğan Grubu’nu satın almak için kamu kaynaklarından aldığı ve ödemediği 1 milyar dolarlık kredi hiçbir televizyon programında her gün saatlerce süren program olmuyor. Ya da bu parayı tahsil edebilmek için kamunun yeşil alanlara inşaat izni vermesi ve Demirörenler için rant yaratması da gündeme gelmiyor.

Oysa 1 milyar doların içinde 23 adet 44 milyon dolar var ve o 1 milyar dolar sizin benim param, futbolcuların değil.

44 milyon dolar için günde 3 saat program yapılıyor ise milletin 1 milyar doları için günde 68 saat program yapmak lazım.

Ya da Sabah-ATV Çalık’a satılırken Halkbank ve Vakıfbank’tan toplam 750 milyon dolar kredi alınmış ve bunlar asla geri ödenmemişti. Bunun da televizyonlarda saatlerce konuşulduğunu hiç hatırlamıyorum.

Keza uçak inmeyen havaalanlarına yapılan yüz milyonlarca dolarlık harcamalardan, geçilmeyen köprülere verilen milyarlarca dolarlık garantilerden de konuşulmuyor bu kadar.

Ama futbolcular ile bir banka arasındaki alacak verecek davası hepimizin gündeminde.

Tamam onu da konuşalım ama hak ettiği kadar.

Bana ne Arda’nın, Emre’nin ve diğerlerinin banka ve banka müdiresi ile aralarındaki mevzudan.

Ne benim ne de kamunun parası.

Diğeri ise hepimizin milyar dolarları…

Önceki İçerikSavaşa savaşa… Bülent Tuncay’dan Galatasaray- Manchester United yorumu
Sonraki İçerikAlper Üstündağ, tarihi Beşiktaş seçimlerinin nabzını tuttu

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz