Attığı gol değil yaptığı faulü tartışıyoruz!..
Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi play off maçında Yunanistan’ın Atromitos takımını 1-0 yenerek büyük avantaj yakaladı. Yıldız oyuncu Robin Van Persie, 80’de girdiği oyunun 89. dakikasında attığı golle sarı lacivertlilere tur kapısını ardına kadar açtı.
Robin Van Persie’nin attığı golden çok yaptığı faul ile konuşulmasını, bu takım ve ülke adına çok büyük bir talihsizlik olarak görüyorum. Futbol bir hatalar oyunudur. Hakemler ofsayt sebebiyle Nani’nin attığı golü nasıl iptal ettiyse, Van Persie’nin golünü de geçerli sayarak bu hatalar oyunun birer parçası oldular.
Ben bu pozisyonda Atromitoslu oyuncuların hatalı olduğunu düşünüyorum. Maç boyu birçok pozisyonda ceza sahasında kendilerini yere atarak hakemi aldatma peşine düştüler. Caner Erkin’in rakibini formasından hafifçe çekmesinde bile oyuncu, kendini yere o kadar abartılı attı ki hakemin bu pozisyonda düdük çalması haksızlık olurdu. Gerçi Caner’in yaptığı amatörce bir hareketti… Atromitoslu oyuncuların aldatmaya yönelik hareketlerinin çokluğu, Robin Van Persie’nin gol vuruşunda hakemlerin farklı düşünmesine sebep oldu. Ayrıca Van Persie’nin attığı gol ile ilgili düşüncem Hollandalı ile aynı. Bence vücudunu iyi kullandı. Futbolda bu kadar itme kakma olur. Sadece pozisyon gol olunca bunları çok tartışıyoruz.
Zemin kötü, seyirci yok, Atina’da hava sıcaklığı 35 derece olmasına rağmen, Fenerbahçe maçın mutlak hakimiydi. Birçok gol pozisyonundan yararlanamasa da Fenerbahçe, maçı kazanmayı bildi ve tur için büyük avantaj yakaladı. Kazanmak alışkanlıktır. Galibiyetler Fenerbahçe’ye bu alışkanlığı kazandıracaktır. İyi futbol, bunun ardından gelir.
Yunan takımını elemek iki kat önemli
Yunanistan’ın Atromitos takımı geçen yıl ligi 4. bitirerek UEFA Avrupa Ligi hakkını kazanmış bir takım. Kendi sahasında tüm alanlarda oynadığı son 22 maçı kaybetmemiş. Öyle küçümsenecek bir takım değil. Diğer taraftan Yunanistan, bizim UEFA sıralamasındaki yerimiz açısından en yakın rakibimiz. Biz mevcut duruma göre 32.600 puanla 12.’yiz. Yunanistan ise 31.900 puanla 13. sırada. Fenerbahçe’nin bir Yunan takımını eleyerek UEFA Avrupa Ligi’nde gruplara kalması demek; ülkemiz için çok daha değerli puanlar kazanması demek. Ben Fenerbahçe taraftarı olmayanların konuya biraz da bu açıdan bakmasını tavsiye ediyorum. Yoksa ileri zamanlarda bu tarz maçları kaybetmemiz sebebiyle lig şampiyonumuz Şampiyonlar Ligi’ne girmek için ön eleme oynamak zorunda kalacak. Bunun ne kadar zor bir süreç olduğunun en yakın örneği Fenerbahçe’nin Shakthar maçları.
Destek olmuyoruz bari köstek olmayalım!..
Atromitos Başkanı, federasyonları ile birlikte UEFA’ya itiraz edeceklerini söylemiş. Hakemin maçı kötü yönettiğini ve maçı kendilerinden alıp Fenerbahçe’ye verdiğini belirtmiş. Burada benim takıldığım cümle “federasyonları ile birlikte” lafı. Bizim hiçbir zaman sahip olamadığımız birliktelik! O kadar ki bir gün önce Galatasaray’ın bir önceki başkanı Duygun Yarsuvat’ın sözleri çok dikkatimi çekti. “Bizim kazandığımız başarıları rakip takımlar masa başında kazanmaya çalışıyor, bunun en yakın örneği Shakthar maçı” diyerek neyi kastettiği çok açık. Fenerbahçe’nin doping yaptığı için UEFA’ya girişimlerde bulunduğu Fred olayından bahsediyor. Fenerbahçe’nin uluslararası alanda bir hak aramasını bile bu açıdan görmek, herhalde sadece bizim toplumumuza has bir davranıştır. Ben doping yapan bir oyuncuyu oynattı diye Dinamo Kievliler’in UEFA’ya şikayet dilekçeleri yazdığını duymadım. Biraz örnek alsak iyi olacak bence…
