Türk Spor Ajansı’nın kurucusu ve yazarı Erdoğan Arıpınar, bu haftaki köşesinde tartışmalı bir konuya dikkat çekti:
GENÇLİK VE SPOR BAKANLIĞI’NIN SADAĞINDA KALAN OK!
Türk sporuna yön verecek devlet kurumu; gençliğe her konuda yol göstermesi, destek sağlaması gerekli devlet kuruluşu olan Gençlik ve Spor Bakanlığı yıllardır yapılmasını beklediğim Milli Eğitim Bakanlığı ile çok yararlı bağlantılarına başladı ve sürdürüyor. Okullarda spor konusu da, Üniversitelerin spor fakülteleri konusu da başlayan temaslar (izlenir ve denetlenirse) çok yerinde çalışmalar olacaktır.. Son olarak YÖK ile yapılan iş birliği Bakanlığın ‘Gençlik’ başlığını dolduracak değerdedir. Bunlar Orta Asya’dan bu yana SADAK dediğimiz ok torbasından çıkan ve hedefi bulan oklardır. Fakaaattt… Bir atletizm olayı var ki, bu sadakta unutulan oktur. Dünya Atletizm Federasyonu’nun Türk Atletizm Federasyonu’na verdiği ceza. Türk Spor Ajansı’nın yazarlarından Atletizm için korkmadan savaşan Necdet Ayaz’ın gündeme getirdiği, amma nedense Gençlik Spor Bakanlığı’nın oklarına hedef olamayan bu ceza konusu, halen de açığa çıkmamış, soruşturma yapılmamış durumda, kokuşup duruyor. Sevgili Öcal Uluç hafta sonunda bu konuya Türkiye Gazetesi’nde değindi. Amma; asıl ok atacak olan tek sorumlu Bakanlığı unuttu. Türkiye Atletizm Federasyonu direkt TC Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlıdır. Onu desteklemek, izlemek, planlamasını yapmak, yardım etmek Bakanlığın görev ve yetkileri içerisindedir. Peki bu konuda Bakanlık niçin susuyor? Falcılara mı sormalı? Yoksa bu büyük olaydan çekiniyor mu? Atılımları ve çalışmaları ile takdir edilmesi gereken Bakanlık, tek sorumlu olarak bu olaya sonu ne olursa olsun, el koymalı, kamuoyu önünde olayı, sorumluları açıklamalı ve gerekeni yapmalıdır. Hedefe varan oklara sadakta unutulan ok da eklenmelidir.