Spor basınının usta kalemi Bülent Boğ, EURO 2024 izlenimlerini ve Montella’yı yazdı:
Gölge teknik adam
Aslında benim açımdan herşey İtalya ile oynanan hazırlık maçında başladı. O maçtaki görüntü sonrası Euro2024’te işimizin hiç kolay olmayacaktı.
Gürcistan maçını kazandık; iyi, bayram, şov ama içimde yine huzursuzdum. Çünkü sergilenen futbol ve yapılan hatalar, başka takımların bunları affetmeyeceği düşüncesini kafama yerleştirdi. Portekiz maçını bir kabus olarak düşünmeye başladım.
Çekya maçını da çok zor geçecek bir sınav…
Cuma akşamı Associated Press bir haber geçti; içine onu bunu katmadan Vincenzo Montella’nın şu ifadesini kullanıyordu:
“Arda fiziksel olarak % 100 değil.”
Ajans, bu ifadeyle Arda’nın oynamasının şüpheli olduğuna dikkat çekiyordu.
Şimdi aklımdaki soru şu; Euro 2024’e müthiş bir başlangıç yapan, uluslararası medyanın gündemindeki bir futbolcu, sakat değilse bir sonraki maçta neden onbirde çıkmaz, hatta oynamaz veya oynatılmaz?
Portekiz maçı başlayacak, evde dört Alman iki Türküz. Skor tahmininde bulunduk. 3-0 Portekiz dedim. Yüzüme tuhaf tuhaf baktılar.
Hayalperest değilim, cumartesinin gelişi, salıdan belliydi!
Artı bir faktör de ne olduğu net olarak açıklanmayan bir Arda bilmecesi. “Biz birliğiz, biz şöyleyiz, biz böyleyiz” dense de takımda teknik adamından futbolcusuna bir tuhaflık var. Arda’yı oynatmayacaksan da strateji olarak bunu bir gün önceden ilan eder misin!
Maç başladı; hatalar ve üzerimizden bir silindir geçti. Ama korku filmi 90 dakikada bitmedi. Montella’nın açıklaması ve basın toplantısıyla anladım ki, farklı gezegenlerdeyiz.
Montella şunları söyledi: “İyi başladık, fırsatlar yarattık, yararlanamadık.İlk hatamızda cezlandırıldık. Maçın tamamında eşit mücadele sergiledik. Tabi maçı kaybettiğinizde kulüp seviyesinde de düşman bellenen teknik direktör olur.”
Sayın Montella, nasıl fırsatlar yarattık ve eşit oynadık; rakamsal olarak da futbol olarak da göremedik. Kimsenin sizi düşman bellediğini de düşünmüyorum ancak daha önceki basın toplantılarından da sizin bazı basın mensuplarına ve bazı konulara yönelik daha soru sorulurken gösterdiğiniz tepkiden şartlı yaklaştığınızı gördüm.
Düşman konusuna gelince… Biz düşman demeyelim de onun farklı bir tabiri var; içimizdeki İrlandalılar.
Ben içinizdeki İrlandalı olmaya razıyım, yeter ki milli takımımız şampiyon olsun. Ancak kendi ülkemin milli takımına karşı başka bir takımın başında sahaya çıktığımda, ülkemin sahada rakibi olan takımın marşına eşlik etmem. İkisi farklı kavramlardır.
Arda konusuna gelince…
Montella’nın yorumu şöyleydi: “Arda oyuna çıkacak durumda değildi, 30 dakikadan fazla oynacak durumda değildi. Riski artırmak istemediğimiz sürece oynatmayı düşünmedik. Son 20 dakikada oyuna sokup sokmamayı düşündük ama iyi oyuncular her zaman sahada olmalıydı. Arda çok iyi çok zeki bir oyuncu ama sakatlık riskini bilmesine rağmen sahaya çıkmak istedi.”
Peki, zaten durum 3-0, oynayacak durumda görüp riske atmak istemediğiniz bir futbolcuyu son 20 dakika neden ateşe attınız? Onun devre arasında oynamak istemesi sizin kararlarınızdan daha mı önemli!
Montella’nın sözleriyle devam edelim: “Futbolcularımızın çoğu sürekli oynamaya alışık değil. 3-4 günde bir maç oynayacak tempoda değiller.”
Peki, bu futbolcular takımlarında 3-4 günde bir maça çıkmıyor mu? Onlar hazır olamıyorsa bile bile neden şampiyonaya katılıyoruz! Ah bu kulüp takımlarının teknik direktörleri!
Hakan Çalhanoğlu maçtan bir gün sonra düzenlenen basın toplantısında “Arda’nın sakatlığını bilmiyorsunuz. Bu konuda hocayı (Montella) korumam gerekli. Arda idman öncesi kasığından sakatlık geçirdi. Konuşarak karar verdiler. Bunu hoca dışarı yansıtmadı” açıklaması yaptı.
Hakan sanki takımın teknik direktörü, idarecisi gibi konuştu. Tuhaf değil mi?
Takımın bir büyüğü, ağabeyi olması çok güzel. Ancak bir takımın teknik direktörünü, kaptanı savunur mu! Futbolcusunun savunduğu birine ne denir?
Sayın Montella, beni ilgilendiren sizin futbol bilginiz, kimleri oynatıp oynatmadığınız değil. Bunların hepsinde söz hakkı sizin. Beni ilgilendiren sadece yaptığınız hamlelerle ortaya çıkardığınız takımın performansı ve açıklamalarınız…
Tüm bunlardan sonra görüyorum ki ortada gölge bir teknik adam var.
