Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, atletizme yaptığı yatırım nedeniyle Aziz Yıldırım’a teşekkür ederim:
“Bir Dünya Şampiyonası’nda Türkiye’ye ilk altın madalyayı kazandıran sporcu, Ramil Guliev Fenerbahçeli..
Hem de 400 engelli gibi en zor, en teknik gerektiren bir dalda gümüş madalya getiren Yasmani Capello Fenerbahçeli..
Ramil’in Türkiye’ye gelmesini, Türk vatandaşlığına geçmesini sağlayan ve Türkiye adını Dünya Şampiyonası tarihinde ilk defa zirveye taşıyan, bayrağımızı en tepede göndere çektiren adam Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım!.
Ben şimdi Aziz Yıldırım’a teşekkür etmem de ne yaparım?.
Yıllardır yazarım..
Bu “Aziz” futbolun başına bu kadar bela olmasa, son yılların değil, gelmiş geçmiş başkanların en iyisi, en başarılısı olarak tarihe geçecekti..
Dünyada mali koşullar giderek zorlaşırken ve profesyonel futbola para yetişmezken “Amatör” kısa adıyla bildiğimiz dalları, tıpkı eski günlerdeki gibi sürdüren tek büyük kulüp, Aziz Yıldırım sayesinde “Fenerbahçe” olarak kaldı.
Gazeteciliğe başladığımız yıllarda Atletizmi Türkiye’ye getiren Galatasaray pek çok rekorun da sahibiydi. Mesela 10.6 ile 100 Metre.. Semih Türkdoğan.. Sonra Fenerli Muzaffer Selvi geldi, o rekoru paylaştı. Efsane oldu zamanında..
Galatasaray, Semih Türkdoğan’a ihanet ederken, Selvi ekolünü sürdüren Fener, Dünya Şampiyonu çıkardı.
Galatasaray çim hokeyi dahil her sporu bu ülkeye getirmişken, hepsinde yok oldu. Fener, Aziz Yıldırım sayesinde hepsini sürdürdü.
Dün sabah tek sütun bir haber okudum. Fener yelkencileri, Danimarka’da yapılan Olimpiyat Testi’nde altın madalya almışlar. Oysa bir zamanlar bu ülkede herkes Galatasaraylı yelkencilerin arkasından nal toplardı..
Yüzme, su topu, basketbol, voleybol, kürek.. Aklınıza ne gelirse hep Galatasaray’dı. Şimdi Galatasaray yok. Giderek de iyice yok oluyor. Oysa Fener, voleybol, basketbolda Avrupa, Dünya Şampiyonları çıkarıp, ülkemin adını duyuruyor..
Her lafa maydanoz Fikret Orman, kulübü iyice batıran Dursun Özbek nam zatlar, Fenerbahçe Spor Kulübüne bakıp utanıyorlar mıdır, bir nebze acaba?.”