Başakşehirli futbolcu Arda Turan, önceki gece Emirgan Gizli Kalsın adlı mekanda tartıştığı şarkıyı Berkay’a yumruk atıp burnunu kırdı.Bu olayın ardından Berkay ve eşi hemen hastaneye giderken Arda Turan ise mekanda kaldı.
İddialara göre kavga Arda Turan’ın Berkay’ın eşi Özlem Ada Şahin’e ‘Evli olmasam seni kaçırmazdım. Çok güzel kızsın’ demesi nedeniyle çıktı.
Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, Arda Turan ile şarkıcı Berkay arasında yaşanan ve büyük yankı uyandıran bu olayla ilgili bir yazı kaleme aldı. Hıncal Uluç, Arda Turan’ı yerden yere vururken, Medipol Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ’a çağrıda bulundu.
İşte Hıncal Uluç’un bugünkü yazısından “Arda’ya ‘Doktor’ lazım” başlıklı o bölüm:
“Doktor” dediğim “Ruh doktoru!..” Çünkü bu delikanlının profesyonel yardıma ihtiyacı var. Çünkü hiç kimse, hem de bu kadar değerliyken kendi kendini böylesine ısrarla ve inatla yok etmek için çırpınmaz.
Sanatsever okurlarım bilirler. Ünlü bir sanatçının eseri müzayedede milyonlarca liraya (1.4 milyon dolar) satılmıştı. Alıcı, tablosunu almaya gittiğinde bir sürprizle karşılaştı. Soyut sanatın dehalarından sanatçı (Banksy) tablonun içine gizli bir cihaz yerleştirmiş, bu cihaz eserin yarısını yok etmişti. Son aldığım haber, alıcı ve müzayede firması hâlâ durumu tartışıyorlar. Eser tahrip mi edilmiş, yoksa sanatçının yaptığı soyut eser, asıl bu gizlice tahrip sonu kalan mı?
Arda’nın da ruhunda benzeri bir cihaz var.. Onu için için kemiriyor ve yok ediyor. Vücudunda olsa, operatörler çeker alır. Ama bu genç adamı kemiren cihaz ruhunda.
Onun için “Ruh doktoru” şart! Yani sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en gözde sporcularından biriyken, Barcelona gibi bir takıma kadar yükselmişken, böyle hataları arka arkaya nasıl yapar bir adam? Barcelona şutladı. Ders almadı. Milli takımdan kovuldu. Ders almadı. Bu ülkede ne Fenerbahçe, ne de Galatasaray talip bile olmadı.. Ders almadı. Başakşehir son bir şans tanıdı. Onu bile kullanamadı.
Yüz karası bir olay yaratıp çok ağır ceza aldı. İşte Süper Lig başlayalı 8 hafta oldu, Arda hâlâ tribünde. Heyecanla, hırsla sahaya dönmesini, eski Arda olmasını bekleyenlerin başında geliyordum.
“UTANMAN DA MI KALMADI?”
Daha birkaç gün önce yazdım da. Şu yaptığı rezilliğe, ayıba, utanca bakın.. İler tutar tarafı yok. A’dan Z’ye yüz karası, her şey. Rezalet! Skandal! Evlisin. Eşin hamile. Doğumu yakın. Senin de sahalara dönmen yakın.. Şu yaptığın işe bak, Arda! Utanman da mı kalmadı?
Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ bu yazımı okur mu? Okur da ciddiye alır mı bilmem. Çünkü beni adam yerine koymadığını biliyorum. “Dostuz” sandım bir mesaj attım. Cevap vermedi. O mesajı bu defa köşemde “Bir gazetecinin Başakşehir Başkanı ve Federasyon İkinci Başkanına açık sorusu” şeklinde bu köşede yazdım. Gene tınmadı. Koskoca Gümüşdağ önüne gelenle muhatap olur mu? Ama ben gene de ona yazıyorum. Normalde bu skandaldan sonra Arda’yı derhal sözleşmesini feshederek kapıya koymanız gerekirdi.
“ARDA’YI KAZANMAK İÇİN SAVAŞMALIYIZ”
Ama hep söylediğim bir laf var. “Bu ülkede yetenekler patates tarlasında yetişmiyor.” Bir yeteneği harcamak kolay. Zor olan kazanmaktır. Arda’yı kazanmak için sonuna dek savaşmalıyız.
Bay Gümüşdağ, Hem Başakşehir’in hem Milli Takımın Arda’ya ihtiyacı var. Siz ikisinden de sorumlu makamlardasınız. Bu genç adamı mutlak hele sporcuları çok yakından bilen bir Uzman Doktora teslim edin. Ben bir isim de vereyim. Prof. Dr. Acar Baltaş! Sporla ve sporcu ile iç içe bir uzmandır. Sporcu ruhunu en iyi bilenlerin başında gelir. Hem onunla, hem Arda ile konuşun ve bu ikisini buluşturun, mutlak. Oturduğunuz iki koltuğu da doldurmak istiyorsanız tabii.
Bana cevap vermeyin. Artık öyle bir beklentim yok zaten. Ama Arda’ya sahiplenin! Hemen! Lütfen!