Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, Galatasaray kalecisi Muslera’ya yönelik ilginç bir yazı kaleme aldı:
Galatasaray’ın en iyisi de en kötüsü de Muslera
Hani Ezop’un ünlü hikâyesinin özüdür “Dil!.” Ezop “Dünyanın en iyi şeyi de dildir, en kötü şeyi de” der o öyküsü ile..
Galatasaray’ın da bu hafta derbide en kritik adamı Muslera olacak. Çünkü takımın en iyi adamı da o, en kötüsü de.. Maçı tek başına çevirebilir de, satabilir de.
Neden?. Harika kurtarışlar yapıyor, ama en olmadık golleri de yiyor. Bu maç hangisini yaparsa artık?.
Benim ölçülerime göre iyi kaleci değil. İyi kaleci, yenmeyecek golleri yemeyen adamdır. Mucizeler yaratmasın.. Ama yenmeyecek golü de yemesin..
Şimdi Galatasaray’da bir kaleci hocası olsa, Muslera bunca yıldır Galatasaray’da.. Bir, en az bir hatasını düzeltirdi.
Galatasaray’da bir hoca olsa, Muslera’nın eksik ve yanlışlarına göre takım arkadaşlarını uyarırdı.
Şimdi başlayalım İgor’a, takım arkadaşlarına ve Muslera’ya öğütlere.. Dilerim boşa gitmez ve ben haftaya “Ben demedim mi” demek zorunda kalmam..
1- Muslera yan toplara çıkmayı bilmiyor. Bu yüzden Galatasaray en çok golü duran toplardan yiyor. O zaman takım arkadaşları, kendi yarı sahalarından olur olmaz faul yapmaktan, topu kornere atmaktan kaçınmalılar. Taç çizgisi yanında sırtı sahaya dönük adama faul yapmak, Fener’e gol ortası yapma fırsatı demektirmesela..
İgor, yan top antrenmanı yaptırmalı takıma bol bol.. Rakip yan top atışı kazandığı zaman 10 Galatasaraylı doluyor, 18 içine.. Her biri, bir rakibe bakıyor, yakından.. Aldığı adama bakıyor yani.. Ama ortalanan topa o adam vuruyor ve golü atıyor. Niye?. Galatasaraylılar adama bakıyorlar.. Baktıkları adam ise topa bakıyor.. O zaman kimin topa vurma şansı daha yüksek.. Bu kadar basit.. Aynen bu kadar basit, Galatasaray’ın durmadan duran top golü yemesinin sırrı.
“Adama değil, topa bakın” diyecek bir hoca çıkmadı bugüne dek.. Kornerlerde veya o civarda atılan duran toplarda arka direk bomboş.. Muslera’nın baktığı ve gördüğü ön direkte adam var, “Kör alan” arka direkte yok. Topa çıkmayan, ya da kötü çıkış yapan Muslera’yı aştı mı top, kalenin arka yarısı boş. Rakibe topu boş kaleye atmak kalıyor. İgor kornerlerde arka direğe de adam koymalı..
2- Muslera hareketli topa ayakla vurmayı bilmiyor. Bu konuda en beceriksiz ve başarısız adam. Galatasaray ise, İgor’a rağmen geriye ve Muslera’ya oynamaya meraklı. Topu eline alma şansı olmayan Muslera, üzerine koşan bir rakip görünce panikliyor. Çalım atmaya kalkıyor.. Gol.. Berbat vurup rakibe asist yapıyor.. Gol.. Böyle aptal bir gol, hem de derbide takımı çökertir. O zaman İgor “Mecbur kalmadıkça Muslera’ya pas yok” demeli.. “Hele vakit geçirmen için asla..”
3- Muslera Galatasaray’ın hızlı oynamasını önleyen adam. Topu oyuna hızlısokmayı bilmiyor.. İlle bekliyor ki, korner atışına stoperleri ve bekleri ile gelmiş rakip, kendi sahasına dönsün, yerini alsın..Elinden ortalama top çıkarma süresi 20-30 saniye.. O zaman takım nasıl hızlı çıkacak ve rakibi gafil avlayacak?. Bir de korkak.. Kendisini küçük takım kalecisi sanıyor. “Galatasaray” ne demek farkında değil. Hele Galatasaray önde ise, öyle yavaşlıyor ki, sarı kart görüyor. Muslera kadar sarı kart gören kaleci var mı ülkemizde?.