TSYD’nin tüzük kongresinde kapatılması yönünde karar çıkan İstanbul Şubesi’nin yöneticisi İsmail Er, TSYD hakkında sert bir yazı kaleme aldı. Er, yaptığı tüm uyarılarda haklı çıktığını savundu:
“TSYD …….
TSYD tarihinde iyilikler yenilikler olsun diye mücadele ettim.TSYD Başkanı Naci Arkan’a ağır hakaretlerde bulundukları iddia edilen Bahadır ve Aygün’ün disiplin cezalarının kaldırılması için savaşıtım ve destekledim.(Daha sonra arkalarını dönüp gittiler) TSYD, Haliç Üniversitesine peşkeş çekilmesin dedim. Hala Haliç Üniversitesinden kalan kamburlar çözülmedi. Restaurant hala kapısında haciz mühürü var. Hem Haliç Üniversitesinde hemde TSYD’De yönetici olunmaz dedim E.K. şahıs ısrarla yönetimde tutuldu. Şimdi Haliç Üniversitesi çalıştıranlar TSYD sırtından kazandıkları paralar ile AVM çalıştırıyorlar! Yetim hakkını düşünmüyorlar…
TSYD Türkiye Cumhuriyetinin en başarılı kurumu kiraya verdiği yerin sahibini yönetime alıyor. Yanlış dedim. TSYD şube başkanlarının TSYD Genel Merkezine alınmasının tüzüğe yanlış olduğunu söyledim hemen tüzük değiştirdiler. TSYD’nin logosu emekçi yüzlerce grafiker varken özel bir ajansa yaptırılmamalı dedim. Yine kimse sesini çıkarmadı.
Siyasi yazılarından dolayı hakkında adli kovuşturma açılan bir yazar için devlete ve devleti yönetenlere demediğini bırakmayan TSYD Başkanı O.T, nedense medya sektöründen işten atılanlar için kılını kıpırdatmadı.
15 Temmuz’da hain saldırıda şehit düşen Yeni Şafak Gazetesi foto muhabiri Mustafa Cambaz için tek satır taziye yazılmadı diye eleştirirken Yeni Şafak gazetesindeki meslektaşları dahil kimse duyarlılık göstermedi, insanlıklarına değil, siyasi görüşlerine ters olduğu için sanırım. .
TSYD tarihinde sadece İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Konya ve Trabzon’da şubeler açıldı. Tüm illere temsilcilerler verilmesini istedim eleştirildim. Ama şimdi tüzük değişti. Temsilcilikler verilmeye başlandı ne değişti.
Arkadaşlar TSYD kimsenintapulu malı değil Türkiye Cumhuriyeti yaşadığı müddetçe kuşaktan kuşağa yaşayacaktır.
TSYD koltuğu kimseye kalmadı. Bizler öleceğiz geleçek kuşaklara iyi ahlak ve eser bırakmalıyız dedim. Kimse duyarlılık göstermedi. Böylesi onurlu mücadelemde beni yalnız bırakmayan arkadaşlarım ve şubeler oldu. Onlara ayrıca teşekkür ederim. Ne Başkanlık ne koltuk önce insanlık gerek.
Haklılığımı göstermek için değil insanlık için yazdım. Saygılarımla..”