İngiliz yazar Simon Kuper’in “Football Against the Enemy” ismini taşıyan kitabının Türkçe’ye çevrilirken aldığı ad gibi “Futbol asla sadece futbol değildir” gerçekten de… Kimileri ‘hayat’, kimileri ‘yaşam biçimi’, kimileri de ‘aşk’ diye tanımlar futbolu. Ve kimi zaman da ülkelerine yön veren önemli siyasetçilerin gençlik meşgalesidir. Dünyada bunun birçok örneği olduğu gibi Türkiye’de de ‘gençliğinde top koşturan’ bazı isimler sonrasında siyasete atılmış ve başbakanlık, hatta cumhurbaşkanlığına kadar yükselmiştir. Her ne kadar ‘yeşil sahalardan kırmızı halıya’ başlığını kullansak da haberimizin temelini oluşturan iki siyasetçi de daha ziyade ‘toprak saha’ dönemlerinde haşır neşir olmuştur futbolla…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, birlikte forma giydiği İETT’deki takım arkadaşları ile birlikte…

Son derece stratejik bir konumda bulunan Türkiye’nin son 70 yılının en önemli iki figürü olan merhum Adnan Menderes ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Recep Erdoğan, gençlik yıllarında futbola gönül vermiş ve önemli kulüplerde forma giymiştir. Aslen Aydınlı olmasına rağmen İzmir Amerikan Koleji’nde öğrenim gören ve ‘nine’siyle birlikte Karşıyaka’da ikamet eden Menderes, Kurtuluş Savaşı’na katılmadan önce Karşıyaka’da futbol oynamıştır. Kırmızı-Yeşilli kulüpte forvet mevkiinde görev yapan Menderes, genç yaşında attığı gollerle dikkat çekmiştir. Menderes’in futboldaki bir sonraki durağı da kentin bir diğer önemli kulübü Altay olmuştur. 22 Mayıs 1950 ile 27 Mayıs darbesinin gerçekleştiği 27 Mayıs 1960’a kadar  başbakanlık koltuğunda oturan Menderes, Siyah-Beyaz günlerinde Karşıyaka’daki mevkisinin aksine kalede görev yapmıştır. Başbakanlığı döneminde Atatürk’ün kız kardeşi Makbule Atadan’a ait Çankaya’daki evi Başbakanlık Konutu olarak kullanan Menderes’in meclis ile tanışması 1931 seçimlerinde CHP’den  milletvekili seçilmesi ile başlamıştır. Merhumun başbakanlık yaptığı dönemde Kore’ye tugay gönderilmesi, NATO’ya tam üyelik gibi önemli gelişmeler yaşanmıştır. 17 Eylül 1961’de Yassıada’da asılarak idam edilen Menderes, aynı zamanda böylesi hazin bir son yaşayan ilk ve tek Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olmuştur…

DÜNYADA ÖRNEĞİ ÇOK

Parlak bir futbol geçmişi olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise babasının engellemesi üzerine futbol kariyerine veda etmişti. İETT’de görev yaptığı dönemde kurumun futbol takımında da oynayan Erdoğan, kaptanlığa kadar yükselmiş ve 1978 yılında İstanbul 1. Amatör Lig’de şampiyonluk sevinci yaşamıştı. Bu süreçte Fenerbahçe’nin de ilgisini çeken Erdoğan, babasının izin vermemesi üzerine Sarı-Lacivertli formayı giyememiştir. 1976’da Milli Selamet Partisi Beyoğlu gençlik kolu başkanlığı ile başlayan siyaset hayatına 1983’te kurulan Refah Partisi’nde devam eden Erdoğan, 1986 ara seçimlerinde milletvekiliğine, 1989 yerel seçimlerinde ise Beyoğlu Belediye Başkanlığı’na aday olmuş ancak seçilememiştir. 1994 yerel seçimlerinde yüzde 25.19 oy oranı ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan Erdoğan 14 Ağustos 2001’de kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kurucu üyeleri arasında yer aldı ve siyasi yasağının kalkmasının ardından 9 Mart 2003’teki ara seçimlerde Siirt milletvekili olarak meclise girdi. 14 Mart 2003’te de Başbakanlık görevini Abdullah Gül’den devraldı. Erdoğan’ın partisi, sonraki tüm seçimleden birinci parti olarak çıkmayı başardı. 11 yıl Başbakanlık koltuğunda oturan Erdoğan, 28 Ağustos 2014’te de halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı olarak göreve başladı.

Dünyada da Menderes ve Erdoğan gençliğinde futbol oynayıp, daha sonra siyasete adım atan pek çok önemli oyuncu bulunuyor. Brezilya’nın iki futbol efsanesi Pele ve Zico, ülkelerinde spor bakanlığı yaparken, Faroe Adaları Milli Takımı’nın eski kalecisi Kaj Leo Johannesen ülkesinde başbakanlık görevini yürüttü. İç savaş nedeniyle zor bir dönemden geçen Liberya’da insan hakları konusundaki önemli çalışmalar yapan George Weah, cumhurbaşkanlığı seçimini az farkla kaybetse de 2014’te senatoya seçilmeyi başardı. Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’in Milan’dan öğrencisi olan Kaha Kaladze de Gürcistan’da Enerji Bakanlığı koltuğuna oturdu. Fetullah Terör Örgütü’ne (FETÖ) yakınlığı ile bilinen ve örgüte yönelik soruşturmalar nedeniyle ABD’ye kaçtığı dile getirilen Hakan Şükür de bir dönem TBMM’ye girmişti. (selim yıldırım- karar)