Galatasaray, biri kulübedeki Ümit Davala olmak üzere 5 kırmızı kartın gösterildiği, 1 penaltının çalındığı, 5 golün atıldığı maçta Kayserispor’u 3-2 yendi. Bülent Tuncay maçı Karar için kaleme aldı:
Kral’ın dönüşü
Galatasaray’a Türk Telekom Stadı dışında her yer yaban diyar. Son iki senedir şampiyon olduğu dönemlerde bile zorlandığı deplasmanlar anlaşılan bu senenin de kabusu olacak. Tabii bir de bireysel hatalar. Sarı- Kırmızılılar dün Luyindama’nın akıl almaz hatası ile tıpkı Denizli deplasmanında olduğu gibi bir anda geriye düştü. Kırmızı kartlarıyla, penaltısıyla Denizli’yi anımsatan maçtaki temel fark, bu kez Fatih Terim’in saha kenarında olmasıydı.
Terim, durağan bir futbolun oynandığı, daha düne kadar kulübeden çıkamayan Ömer’in 9 ortadan 7’sini yaparak ön plana çıktığı o korkunç ilk 45 dakikadan sonra radikal bir karar verdi ve Diagne’yi çıkarıp Emre Mor’u sahaya sürdü. Diagne kötü müydü? Takımın ilk yarıdaki ortalamasından kötü değildi ancak takım o yokmuş gibi oynuyordu. Hele Feghouli… Diagne yerine ceza alanının dışına çıkarıyordu topları. Hal böyle olunca, Diagne de ceza alanında etkisiz kalınca Terim fazla direnmedi, aldı Senegalliyi.
İkinci yarının öyküsü ise bambaşkaydı. Galatasaray Süper Lig’deki 3. maçında şampiyon gibi oynamaya başladı. Tüm hatları ile yüklendi. Sarı- Kırmızılıların yarattığı bu müthiş baskı Kayserispor savunmasını bunaltmaya başladı. Zaten sert geçen, kasti tekmelerin bolca yaşandığı maçta kırmızı kartlar da peş peşe geldi. Ev sahibi ekip 9 kişi kalınca son 25 dakikayı 1-1’i korumakla geçirmek istedi. Babel’in attığı golün ofsayt gerekçesiyle sayılmaması Galatasaray’ı moralsizliğe itmedi. Fatih Terim, son 10 dakikada Nagatomo- Adem Büyük değişikliği ile ligdeki ilk galibiyet için bir hamle daha yaptı. Belhanda, Feghouli, Emre Mor, Babel ile yaratılan müthiş baskının beklenen golü bir türlü getirmemesi ise konuk ekip üzerinden stres oluşturmaya başladı. Babel’in rakibe çarparak ağlara giden golü Galatasaray’ı rahatlattı derken Kayseri’nin sürpriz golü geldi. İnanılmaz maçın son sözünü söyleyen ise 90+9’da Adem Büyük oldu.
Galatasaray açısından bu maçta kayıplar kadar kazançlar da vardı. Galatasaray savunma bireysel hatalar yapmaya devam etti. Bu ciddi problemdi. Ancak kazançları da vardı. İlk iki maçta ‘ölü taklidi yapan’ Aslan kendine gelmişti. İkinci yarıdaki futbol, şampiyona yakışan bir futboldu. Ömer Bayram performansı ile göz doldurdu. Muslera, Umut’un şutunu çıkararak skorun 2-0’a gelmesini engelleyen isim olarak takımın geri dönüşünde pay sahibi oldu. Nzonzi’nin takıma hızlı uyumu müthişti. Emre Mor bu kez şansını kullandı, galibiyette pay sahibi oldu ancak bir dakika içinde çift sarı karttan atılması şaşırtıcıydı. Keza Ümit Davala da kırmızı kartı yedi. Galatasaray’ın her maçta kızarması hayra alamet değil.
Ve Babel. Galatasaray’ın bu sezonki en önemli transferi olduğunu bir kez daha gösterdi. Bir adamın performansı hiç mi ortalamanın altında kalmaz.
Sonuç olarak Galatasaray kupa için 45 dakika değil 90 dakika mücadele etmesi gerektiğini Kayseri’de bir kez daha gördü. Bu sezon herkes için her zamankinden zor geçecek.
