“Eskiden Kenan Evren Lisesi’nin yanında bostan vardı. Caka ailesi burayı satmayınca, askeri rejim döneminde ‘okul yapılması’ kaydıyla MEB araziyi kamulaştırdı. Arazi başka amaçla F.Bahçe’ye verilirse, varislere dava açma hakkı doğar. Yine de seçimlerden önce arazinin F.Bahçe’ye verileceğine inanıyorum.”
-Son günlerde Kenan Evren Lisesi arazisi için F.Bahçe ile Milli Eğitim Bakanlığı ile arasında kavga çıktı. Devletin birçok kurumu ve Maliye Bakanlığı ile anlaşmalar yapılmış. 100 milyon Dolar’a yakın para harcanıp okullar yapıldığı söyleniyor, ancak arsa F.Bahçe’ye verilmedi. Peki verilmeyecekse F.Bahçe ile niye protokol yapıldı? Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bakın bu noktada söyleyeceklerim çok önemli. F.Bahçe, Milli Eğitim Bakanı’na ve bakanlığına kızmasın. Çünkü Milli Eğitim Bakanlığı istese de o araziyi F.Bahçe’ye veremez. Verirse de geri alınır. Diyeceksiniz ki “Niye?”. Çok basit. Yasalar böyle diyor. Tabii Türkiye’de kimse geçmişi bilmez, hatırlamaz ya da araştırmaz.
Bugün F.Bahçe’nin almak istediği Kenan Evren Lisesi’nin arazisi eskiden bostandı. Öyle yüz yıl öncesinden bahsetmiyorum. Yanlış hatırlamıyorsam, 11.5 dönümlük bir araziydi. Yine hatırladığım kadarıyla üç ortaklı bir tapusu vardı. Bir bölümü Hazine’ye aitti, bir bölümü Rum vatandaşımıza, bir bölümü de Caka ailesine… Bu arazinin bir bölümüne lise zaten yapılmıştı. Lisenin yanında ise bostan olarak ekilen bir bölüm vardı. 1980 yılında okul aile birliği, okulun bahçesini genişletmek ve okulu büyütmek istedi. Bu yüzden yandaki bostanı da almak istediler. Aile satmadı. Bunun üzerine Milli Eğitim Bakanlığı, okul aile birliğinin talebi üzerine yandaki araziyi kamulaştırmak istedi. Hatta galiba bu talebi güçlü kılmak için okulun adı da değiştirildi ve Kenan Evren Lisesi o yüzden oldu. Milli Eğitim Bakanlığı üç ortaklı bu araziyi kamulaştırmaya kalktı.
APAYDIN ‘ÇOK BASKI VAR’ DEYİP ÇEKİLDİ
Caka Ailesi dava açtı. İlk avukatları Burhan Apaydın’dı yine hatırladığım kadarıyla. Sonra Apaydın “Çok baskı yapıyorlar. Bu davayı ben kazanamam” diye çekildi. Aileyi başka bir avukat temsil etmeye başladı. Şemsettin Şems mi, öyle bir adı vardı hatırlamıyorum tam. Sonunda askeri rejim döneminin de etkisiyle “Okul yapılmak kaydı şartıyla” arazi kamulaştırıldı. Uzun süre bir şey yapılmayınca aile araziyi geri almak için dava açmaya kalktı. Bu duyulunca kamulaştırılan bölüme hemen bir barakamsı bir şeyler yapıldı. Konu kapandı.
Gelelim bugüne. Bu araziyi okul yapmak amacıyla kamulaştıran Milli Eğitim Bakanlığı eğer araziyi başka bir amaçla başka birine vermeye kalkarsa, eski sahiplerinin araziyi geri talep etme hakkı doğar, kamulaştırma gerekçesinin aksine hareket edildiği için. Yani arazi okul olmaktan çıkarsa, Caka ailesi en azından kendi payı için dava açar. Galiba 4’te biri onlarındı. Tabii aileden kim var kim yok bilmiyorum. Ailenin babası yıllar önce vefat etti. Mirasçılar dava açma hakkına sahip. Ama yine de seçimlerden önce bu arazinin F.Bahçe’ye verileceğine inanıyorum.
AVANTAJ FENERBAHÇE’YE GEÇTI GİBİ
– Beşiktaş’ın beraberliği büyük sürpriz oldu. Siz bu sonucu bekliyor muydunuz?
Bekliyordum dersem yalan, beklemiyordum dersem yalan. Ancak dikkat ederseniz haftalardır üç takımın da hala puan kaybetme riski taşıdığını söylüyordum. G.Antep, Gatasaray’a son anda boyun eğdi ama Beşiktaş’tan puan almayı başardı. G.Antepliler’in söylediği “Melo şimdi utanmıştır herhalde” lafı çok doğru. Her takım kazanmak için oynamalı. Şampiyonluğa oynayanlara diğer takımlar yatacak diye bir mantığı aklım almıyor. Benim için sürpriz Beşiktaş’ın puan kaybetmesi değil, F.Bahçe’nin kazanması oldu. Sivas maçı F.Bahçe’nin bana göre en zor maçıydı ve kazandılar. İkidir geriye düşmelerine rağmen bol golle kazanıyorlar. Açık söylemek gerekirse, G.Saray-Beşiktaş maçı nedeniyle şu anda avantaj F.Bahçe’ye geçti gibi. G.Saray’ın Beşiktaş karşısında kazanması farz oldu ama tabii Mersin’i yenmeleri kaydıyla. Takım çok arzulu oynuyor. Yenerler diye düşünüyorum ama kolay maç değil. Özellikle de geçen hafta da söyledim, Rıza Hoca G.Saray’a hep ters gelir.
BİR TAKIMA TEKNİK DİREKTÖR ETKİSİ YÜZDE 15’TİR
– F.Bahçe’de en çok eleştirilen İsmail Kartal… Ancak sezon başındaki Süper Kupa dahil 4 kupa alma ihtimali var. Biraz garip değil mi? Yoksa Aziz Yıldırım’ın “Hoca değil, oyuncular şampiyon yapar” tezi doğru mu?
F.Bahçe şampiyon olabilir. Yıllar önce televizyonda dedim ki “Takım yüzde 60, yönetim yüzde 25, teknik direktör yüzde 15 etkilidir.” Mustafa Denizli yanımdaydı, çok kızdı buna. Ama bence öyledir. Ama o yüzde 15 şampiyonu belirler. Bakın hesap yapalım. F.Bahçe’nin 66 puanı var. Yüzde 15 fazla olsa ne olurdu? F.Bahçe 76 puanda olurdu ve neredeyse şampiyonluğunu ilan etmiş olurdu. G.Saray yaşadığı onca krize, sezon ortasında teknik drektör değiştirmesine, Beşiktaş genç tecrübesiz takımına ve sahası olmamasına rağmen hala denklemin içindeyse ve hala şampiyonluk garanti değilse F.Bahçe başarısızdır.
‘BİZİ İSTEMİYORLAR’ DİYENLER G.SARAYLILAR
– Konya maçıyla ilgili tenkitinizde “TFF ve hakemler, G.Saray’ın şampiyon olmasını istemiyor” diye yazdınız. Şu anda en çok eleştirilen konu G.Saray’ın sezon başından bu yana tek kırmızı kart bile görmemesi. Hele bir de Melo varken. O yüzden bu sözünüzü biraz açar mısınız?..
Bunu ben değil, G.Saraylı futbolcular söylüyor ve inanıyor. Saha içinde böyle bir algıya sahip olmuşlar. Hakem diyalogları, verilen verilmeyen fauller. Geçen gün Sneijder bir sohbet sırasında bunu söyledi. Serzeniş değil, algı olarak. Böyle durum var ama buna rağmen şampiyon olacağız bağlamında söyledi. Niyesini sizin muhabirlere söyle, G.Saraylı futbolculara sorsunlar.
OKAN’IN AYAĞINI KIRANA SARI VERİLMEDİ
– Sergen Yalçın, hala G.Saray ile oynadıkları kupa maçına değiniyor. Melo’nun sakatladığı Da Costa’nın sezonu kapattığını, sarı bile görmediğini belirtiyor. Ne diyorsunuz?
Sergen’e bir hatırlatma yapayım. Okan Buruk’un ayağının kırıldığı Trabzon maçı vardı. Maçın hakemi de Erman Toroğlu’ydu. Okan o maçta maruz kaldığı faul nedeniyle 1 yıl sahalardan uzak kaldı ve ayağını kıran oyuncu da (Soner) sarı kart görmemişti. Sakatlıkla sonuçlanan her faul sarı kartlıktır diye bir şey yok. Sergen’in bu mantığı yanlış. Sergen gibi çok zeki adama yakışmayan bir mantık. Melo sarı kart görmeliydi veya görmemeliydi, bu ayrı bir tartışma ama ‘sakatlandı sarı kart’ doğru bir zemin değil.
ABDURRAHİM-ALİ DÜRÜST SPORTİF AŞ’DE TUTULMALI
– Şu anda kazanma azmi, heyecan ve tecrübesiyle G.Saray yarışa ağırlığını koydu. Artık şampiyonluğu zor verir diye düşünülüyor. Tereddütleriniz var mı?
G.Saray da F.Bahçe de ağırlıklarını koydular. İkisi de çok tecrübeli. F.Bahçe kadro olarak daha zengin. G.Saray’da ise tam Beşiktaş maçı öncesi kongre var. Abdurrahim Albayrak ve Ali Dürüst’ün ayrılacak olmalarının takımı negatif etkilediğini biliyorum ama her ikisi de sezon sonuna kadar takımla olacaklar. Tabii yeni Başkan “İstemiyorum” demezse, ki diyeceğini de zannetmiyorum, Abdurrahim’in eli her zaman futbolcuların üzerinde olacaktır. Ben Başkan olsam her ikisini de Sportif AŞ’de yönetimde tutmaya devam ederim. Akıl bunu gerektirir.
RAKİPLERİ G.SARAY’A KARŞI BİLEME TAKTİĞİ
– G.Saray’ın rakiplerinden önce Akhisarlı oyuncular, son olarak Hasan Kabze ağır eleştiriye maruz kaldı. Neler söyleyeceksiniz?
Ha geldik zurnanın zırt dediği yere. G.Saray kazanınca rakip futbolcular eleştiriliyor sürekli. Hasan olmasaydı bu sefer “Hamza Hoca’nın eski forma giydiği takımdı, oynamadılar” diyeceklerdi. Bunlar hep rakipleri G.Saray’a karşı bileme taktiği. O zaman G.Saraylılar kalkıp, “Aykut Kocaman Fenerli, o yüzden Konya, G.Saray’a öyle oynadı” derler. Bunların tümü yanlış.
YABANCI HAKEMİN HATA YAPMAYACAĞI GARANTİSİ VAR MI?
– G.Saray-Beşiktaş derbisi için şimdiden hakem sıkıntısı başladı. Şu anda bu maçı yönetecek hakemin Türkiye’de olmadığı söyleniyor. Hatta yabancı hakem isteyenler var. Örneğin Serdar Ali Çelikler ile Meriç Müldür. Birçok kesim de yabancı hakemin, Türk hakemliğini bitireceğini düşünüyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Türk hakemliğini bitirmek için yabancı hakeme gerek yok. Hakemlerimiz ve özellikle de eski hakemlerimiz, Türk hakemliğini bitirmek için yeterliler. Şaka bir yana bence bu maçı yönetecek Türk hakemleri var. Ben sana 5 tane sayarım. Pek çoğu yönetir. Hata da yapabilirler. Yanlış karar da verebilirler ama yönetirler. Yabancı hakemin hata yapmayacağının garantisi var mı? Cüneyt Çakır da yönetir, Fırat Aydınus da, Bülent Yıldırım da, hatta Tolga Özkalfa da… Gerçi Tolga Özkalfa o şansını bu hafta kaybetti ama M.Kamil Abitoğlu da yönetebilir.
FATİH ALTAYLI- HT