Fenerbahçe, yüksek tempoda oynanan maçta Adana Demirspor’u 4-2 yendi. Bülent Tuncay maçı Karar için yorumladı:

Korku tüneli

Fenerbahçe ligin tartışmasız en geniş kadrosuna sahip. Bu tür kalabalık kadrolar, ideal 11 oturduğunda oynamayan futbolcuların mutsuz olması ve takımın huzurunu kaçırması sonucunu doğurur. Bu tür kadroların en büyük açmazı da budur. Fenerbahçe için de ana sorunlardan biri buydu.
Unutmamak gerekir ki bu sezon çok farklı bir sezon olacak. Öncelikle sezonun ortasından Dünya Kupası geçecek. Tüm ligler gibi Süper Lig de bu 40 günlük aradan sonra bambaşka şartlar altında ve öncesinin devamı olmayacak bir sürece evrilecek. Üstelik 19 takımlı lig takviminin yetişmesi için haftaiçi maçları da olacak. Buna Avrupa’daki hedefler de eklenince kadro derinliği olan takım(lar) şampiyonluğun en güçlü adayı olacak. Şu anda tüm bu hazırlıkları eksiksiz yapan takım Fenerbahçe gibi görünüyor, geriye bu futbolcu kalabalığını idare etmek kalıyor. Gazeteci Altan Tanrıkulu, Jesus’un bu sorunu çözmek için her hafta farklı oyuncuları sahaya sürerek oyuncuları mutlu etmeyi ihmal etmediğine dikkat çekti. Gerçekten de Jesus akıllı bir strateji ile maçı kazanmak kadar oyuncularını kazanmayı da önemsiyor. Dün ilk 11’de, sezon planlamasında düşünülmediği iddia edilen Lemos ve Serdar Dursun vardı, Peres de sırtına formayı geçirmişti.
Adana Demirspor rakibini iyi analiz etmişti ve topu kendisinde tutarak Fenerbahçe’nin hücum gücünü kırmayı planlamıştı. Kendi kadrosunun gücüne de güvenerek Kadıköy’de cesur oynayıp gol için bastırıyordu. Rakibi boğan baskısını kuramayan Fenerbahçe, Demirspor’un bu baskın oyununa karşın paniklemedi, savunmada riskler taşıyan kendi oyununu sürdürmeye devam etti. Bu anlarda Sarı-Lacivertlilerin en büyük güvencesi neredeyse hatasız oynayan savunması ve kalecisiydi.
Ortada gibi görünen maçta ibreyi Fenerbahçe’ye çeviren isim ise Valencia oldu. Sezona yüksek performansla giren Valencia, ilk yarıdaki golleriyle Fenerbahçe’yi rahatlattı. Zajc’ın golü ise Sarı-Lacivertlileri Kadıköy’de 3 puana çok yaklaştırdı.
Adana ekibi, 3-0 geriye düşmesine, Balotelli gibi bir golcüsünden yoksun olmasına rağmen oyun planından kopmadı. En çok da, savunma arkasına atılan toplarda Süper Lig’in en etkili ismi olan Onyekuru’ya güveniyordu. Nitekim maçın belli bir bölümü Fenerbahçe savunması ile Nijeryalı arasında geçti, Onyekuru ancak faulle durdurulabilirdi ve Belhanda’nın penaltı golü Demirspor’un umudunu son yarım saate taşıdı. Yusuf Sarı’nın da oyuna dahil olmasıyla Demirspor baskısı yoğunlaşmaya başladı. Jesus, orta sahayı güçlendirecek hamleleri yaparak bu baskıyı kırmak istedi ancak Onyekuru’yu durdurmak hiç kolay değildi. Lemos’un hatasından gelen gol Demirspor’u maça ortak etti ve Fenerbahçe son dakikaları ateş çemberinde geçirdi. Oyuna girer girmez golü bulan Alioski bu korku dolu anları bitiren isimdi.
Fenerbahçe dün kazandı ama 60 dakikalık takım olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Eforunu 90 dakikaya yaymak yerine tüm gücünü bu zaman aralığında kullanmayı tercih etmeyi sürdürdü. Bu bir tercihtir ve 60 dakikada 3 gollü üstünlüğü yakalıyorsunuz başarılısınızdır. Ancak kalan 30 dakikada oyunu soğutamamak ve 3-0’ı bile koruyamama riskiyle oynamak da o kadar başarısızlıktır.
Adana Demirspor bu sezon da ligin sürpriz ekibi olacağını gösterdi. Balotelli bu maçta oynasa Kadıköy’den istediğini de alabilirdi.
Özetle Jesus’un çözmesi gereken sorunlar devam ediyor. Planı, 60 dakika işe yarıyor. Peki ya kalan 30 dakika?

Önceki İçerikAziz Yıldırım, Atilla Türker’i hedef aldı: Çalıştığı kurumdan aldığı motivasyonla…
Sonraki İçerikTAYK – Eker Olympos Regatta yelken yarışı sona erdi  

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz