Şansal Büyüka, TFF Başkanı Nihat Özdemir’le yaptığı konuşmayı Milliyet’teki köşesine taşıdı:
Yeni yapılanma kapıda
Nihat Ağabey’e, “Ne olacak bu kulüplerin hali…
Battı, batıyorlar” dedim. O da, “Sadece futbolcu borçları konuşuluyor. Oysa kulüplerin elektrik, su, stat kirası, uçan kuşa borcu var. Top Maliye Bakanlığı’nda… Yeniden yapılandırma uzak bir ihtimal değil” dedi…
Ahmet Hakan’ın CNN Turk‘teki “Tarafsız Bölge” programında, şu salgın günlerinde ekranlardan tanıdığım ve sabrına, nezaketine, bilgisine hayran kaldığım Prof. Dr. Ateş Kara’yı dinliyordum. Ateş Hoca, ligin başlamasıyla ilgili soru üzerine, “Bunu bir ay sonra konuşalım” dedi.
Dikkat buyurun… “Bir ay sonra başlar” demedi, “Bir ay sonra konuşalım” dedi. Bunu söylediğinde 20 Nisan’dı. Yani 20 Mayıs’ı işaret etti. Buna rağmen Kulüpler Birliği Başkanı Mehmet Sepil, “12-13-14 Haziran’da iyi ihtimal başlarız” deyince, bu tarih bana “fazla iyimser” geldi.
Nihat Ağabey’i (Özdemir) aradım, “Anılan tarihte başlar mı?” dedim, “başlar” dedi ve anlattı:
“Sağlık Bakanlığı ile konuşuyoruz, Bilim Kurulu ile konuşuyoruz. Sürekli temas halindeyiz. Bu tarihte başlayabileceğimizi düşünüyoruz.”
Kötü de düşünmek lazım… “Ya başlayamazsanız” dedim.
Nihat Ağabey cevap verdi:
“Elimizde tam 10 alternatifli plan var. Her senaryoya hazırız. Onlardan birini söyleyeyim; 15 Temmuz’da başlasak, bu ligi ağustos sonuna kadar gene bitiririz. Hepsinin planı gerçekçi biçimde yapıldı.”
“Peki” dedim, “Futbol bu kadar tatile girdi. Üç aydır futbolcular yatıyor, takımlar yatıyor. Kendilerine yeterli hazırlık süresi tanınacak mı?”
“Kulüplere şimdiden söyledik, yavaş yavaş hazırlanmaya başlasınlar.”
Aklım pek yatmadı, ortalık kırılıyor, nasıl olacak bu iş?
Nihat Ağabey devam etti:
“Futbol Federasyonu’nun Türkiye’nin birbirinden önemli profesörlerinden oluşan Sağlık Kurulu var. Başında ünlü Profesör Ömer Taşer bulunuyor. Çok ciddi bir rapor hazırladılar. Kulüp binasından, antrenman tesisinden, antrenmana gidiş gelişten, soyunma odasından, maçlara gelene kadar neler yapılması gerektiğini, hangi önlemlerin alınmasına ihtiyaç duyulduğunu teker teker yazdılar. Pazartesi ya da salı günü bu raporu kulüplere göndereceğiz. Ona göre hazırlansınlar.”
Maçların nasıl oynanacağını sordum:
“Kalan sekiz haftayı eskiden olduğu gibi oynayacağız. Cuma-cumartesi-pazar-pazartesi… Eğer geç başlamak zorunda kalırsak, bir haftada, iki haftalık fikstürü uygulayabiliriz. Yani pazartesi-salı-çarşamba ilk maçlar, cuma-cumartesi-pazar ikinci maçlar… Ama buna gerek kalacağını sanmıyorum.”
Aklıma ülkelerine giden yabancı futbolcular geldi. Dünyanın öbür ucuna giden oyuncular var. Uçaklar çalışmıyor, nasıl gelecekler?
“Göndermeselerdi” dedi Nihat Ağabey… “Ben seyircisiz bir hafta daha oynayalım dedim, istemediler. Şimdi pişmanlar.”
Peki deplasmanlar nasıl olacak, takımlar özel uçaklarla mı gidecekler diye sordum.
Nihat Ağabey bu soruyu yanıtlarken, önemli bir müjde verdi. Biliyorsunuz, yeni havaalanının en önemli yapımcılarından ve işletmecilerinden biri zaten… Yani uçak ve havacılık işlerinde kulağı delik…
“Zaten büyük ihtimalle 15 Mayıs’ta uçak seferleri başlayacak.”
Ya kupa maçları:
“İki yarı final, bir final var. Hafta içi oynatacağız. Sorun değil…”
Son merakım… Ne olacak bu kulüplerin hali… Battı, batıyorlar.
“Hep konuştuk, son toplantıda da konuştuk. Sadece futbolcu borçları konuşuluyor. Oysa kulüplerin elektrik, su, stat kirası, uçan kuşa borcu var. Spor Bakanlığı ile konuşuyoruz. Top Maliye Bakanlığı’nda…”
Yani yeniden bir yapılandırma mı, destek mi?
“Evet yeniden yapılandırma… Gerekiyor ve uzak bir ihtimal değil.”