Ezber bozan futbol gönüllüsü: Lale Orta
Milliyet gazetesinden Ercan Arslan, 27 yıl önce futbolda öncü bir kadın olarak ilkleri gerçekleştiren Lale Orta ile kalecilikle başlayan, antrenörlüğe ve futbol hakemliğine giden hikayesini konuştu
Orta’nın sokakta başlayan futbol kariyeri; Dostluk spor’un kalesine, oradan antrenörlüğe ve futbol hakemliğine giden sayfalar dolusu başarılarla süslenmiş bir yol hikâyesi var.
Bir kadın futbol hakeminin Alman Birinci Lig’de maç yönetmesini nasıl yorumlamak lazım?
Ben 1990 yılında Galatasaray-Sarıyer karşılaşmasında görev aldığımda “Dünyanın neresinde bir kadın hakem görüldü?” diye eleştirenler, keşke bugünleri görebilselerdi. UEFA 2007-2008 futbol sezonunda, federasyonlara gönderdiği genelgede “Erkek koşu derecesini geçen tüm kadın hakemler erkekler liginde müsabaka yönetebilir” dedi. UEFA’da görev yaptığım zaman, Bibiana Steinhaus’un hakem gözlemciliğini yapmıştım. Fiziği çok iyi, sempatik ayrıca polis olmanın avantajını da iyi kullanıyor.
Aktif hakemliğiniz sırasında kadın olarak destek gördünüz mü?
İstisnalar dışında, kadın hakemliğin gelişiminden ve çoğalmasından öylesine rahatsız oldular ki, bir dönem kadın hakemlerin aday hakem kurslarına alınmasını engellediler. Kadın olduğum için benimle maça çıkmak istemeyen erkek hakemler oldu. UEFA Kadınlar Şampiyonlar Ligi finalini yönettim. O gün karşımda yer alanları yanımda görseydim çok daha fazla şeyler yapabilirdim.
Yeni Lale Orta’lar göremedik. Sebebi nedir sizce?
Yapılan araştırmalarda kadınların özellikle dikkat, hassasiyet ve koordinasyon isteyen işlerde erkeklere göre daha başarılı olduğu vurgulanıyor. Hakemlikte cinsiyet ayrımı olmaksızın, başarı odaklı değerlendirmelerin yapılması gerekir. Aksi takdirde yeni Lale Orta’ların yetişmesi mümkün değildir.
Sizce, kadınlar sahada ve tribünde futbolda şiddetin ilacı olabilir mi?
2011-2012 futbol sezonunda, Süper Lig’de sadece kadın ve çocukların izlediği 8 karşılaşmayı inceledim. Bu maçlarda daha az sarı kartın gösterildiğini, Fair Play ilkelerine bağlı geçtiğini, futbolcuların da “dürüst Oyun ve dürüst davranış” ilkesine daha fazla dikkat ettiklerini gözlemledim.
Adınız bir statta hakem odasına verilmiş yanılmıyorsam. Uluslararası alanda Türkiye’yi gururla temsil etmiş bir kadın için yeter mi sizce?
İsmimi, Küçükçekmece Stadı’nda hakem odasına veren yetkililere teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Gönlümden geçen, adımın bir stada da verilmesi, bunu hak ettiğimi düşünüyorum.
İki tarafın da maçını yönettiniz. Arada ne fark var?
Kadınların fair play ilkelerine daha fazla dikkat ettikleri, gereksiz kart görmekten kaçındıklarını, kasti faul yapmadıklarını üstelik de daha gollü, zevkli ve istikrarlı maçlar oynadıklarını söyleyebiliriz.
“1500’e yakın maç yönettim”
Çok güzelsiniz” dediği için bir futbolcuya kırmızı kart gösterdiğiniz söyleniyor. Doğru mu?
Bu bir şehir efsanesi… Hakem bile olsa, hiçbir kadın, kendisine “güzel” diyen birini oyundan atmaz. Şaka bir yana, oyundan atılmanın literatüründe “güzel”
kelimesi yok.
Hiç küfür edildi mi size?
20 yıl boyunca amatör ve profesyonel olmak üzere 1500’e yakın maç yönettim. Saygı ve sevginin harmanlandığı, emekle yoğrulduğu maçlarımla ilgili belleğimde yer eden ve de hatırladığım küfür yok.
Ya hakem olmasaydınız?
İlk yıllarda her şey futboldu, olmazsa foto muhabiri olmak istiyordum çünkü sahaya en yakın yerde onlar duruyordu. Kader beni sahanın ortasına getirdi. Bundan da çok mutluyum.