Spor basınının usta ismi Mehmet Ayan, Milli Takım’daki Arda Turan-Fatih Terim krizi ile ilgili bir yazı kaleme aldı.
İşte o yazı;
MESELE haziranda TRT’de yapılan röportaja gidiyor. “Arda egolarını bırakıp gelecek!” diyor hoca. Euro 16’da ne olduğunu hâlâ bilemiyorum; orada değildim. Güvenilir haber kaynaklarının istihbaratı da benim gibi fanilerin ne olduğunu anlamaya yetecek nitelikte değildi. Duyumlar habere dönüştü mü? Hâlâ enikonu değil; 5N 1K’sı yok. Dahası manipülatif! Hem de çift yönlü. Tüm bunlardan azade süreci 3’e ayırmalı.
1-) Hoca anlatmadı!
FATİH hocanın şampiyona sonrası oradaki dedikodulara ilişkin sarih bir bilgilendirme yapması gerekirdi. Bu, EURO16 muhasebesi ve spekülasyonların önüne geçmek adına gerekliydi. Sorsan “yatak odasını mı anlatayım?, oyuncuları halkın önüne mi atayım” türü bir savunmaya gireceğini çok iyi biliyorum. Ama anlatmalıydı; çığın büyümesini engellemeliydi. Şimdi altında kalanların arasında kendisi de var!
2-) Arda TURAN Krizi!
ÇOK doğal. “Barçalı Arda’nın” hocaya kafa tutması sonrasında kadronun dışında kalması. Çünkü Terim takımlarında ‘ona tabi’ olmak gibi zorunluluk vardır. Arda bunu aşmak istemiş olabilir. Hiç kuşkum yok ki meselede Fatih hocanın da haksız olduğu yerler vardır. Ancak en az 45 gündür sosyali/konvansiyoneli tüm medyada hep Arda lehine sesler yükseldi. El-hak Arda da bu ortamı iyi kullandı. Yanındaki dostları ve profesyonelleri süreci lehlerine doğru yönettiler. Çünkü mesele Arda sevgisi değil; ülkede oluşmuş Terim nefretidir.
3-) Sözleşme sızdırılması!
2013’TEN beri bildiğimiz sözleşme 4 Ekim’de TFF içinden sızıyor, sızdırılıyor. Yayınlanmasına lafım yok. Ancak 3. aşama artık Fatih hocanın da Konya’da farkına vardığını belirttiği üzere hedefin başkası olduğunu orta yere koymuştur. Sayın Haluk Ulusoy’un ve herkesin TFF’yi beğenmeme ve oradaki yönetimi indirme niyeti olabilir. Ancak bunu Arda-Terim polemiğini kendine payanda yaparak hayata geçirmek, o koltukta daha önce oturmuş bir kişi için şık durmuyor. Gazete beyanatları, mahdum tweetleri, Haluk beyin bildiğimiz açıklığıyla yan yana olmuyor!
EZ cümle… Ey Fatih hoca! Bir gazeteci olarak önerim lütfen Türkiye Futbol Direktörü ol. Sadece direktör… Bir teknik direktörün olsun. Bu ismi sen seç! Sözleşme süreni lütfen Türk futboluna daha tepeden yönlendirmelerde bulunarak tamamla. Sevenlerinin daha da üzülmesine izin verme!