“ARMAMIZ HAK ETTİĞİ YERE GELECEK!”
Spot: Beşiktaşımızın Asbaşkanı, aynı zamanda Dilek Grup Yönetim Kurulu Başkanı olan
Sayın Murat Kılıç ile bir araya gelerek kulübümüzün sorunları, geleceği ve çıkış reçetelerimiz üzerine detaylı bir sohbet gerçekleştirdik.
Yoğun bir dönem içerisindesiniz Murat bey, öncelikli olarak nasılsınız?
Göreve geldikten sonra nasıl bir kulüp buldunuz?
Teşekkür ederim, sağ olun. Göreve geldiğimiz günden beri kulübümüz için canla başla çalışıyoruz. Özellikle son bir sene içerisinde maalesef kulübümüz adına hiçbir ilerleme katedilmemiş, aksine hem maddi hem de manevi anlamda geriye gidilmiş. Basından izlediğimiz kadarıyla yapılan açıklamalara baktığımızda, taahhüt edilen hiçbir şeyin yerine getirilmediğine üzülerek tanıklık ediyoruz.
“Son bir sene içerisinde maalesef kulübümüz adına hiçbir ilerleme katedilmemiş, aksine hem maddi hem de manevi anlamda geriye gidilmiş.”
Bununla ilgili paylaşabileceğiniz bilgiler ya da detaylar var mı?
Tabii ki, örneğin “Beşiktaş’ın mallarına peşkeş çekiliyor”şeklinde birçok söylem vardı. Bunların gerçeği yansıtmadığını ve o söylemlere dair de adım atmadıklarını gördük. Onun haricinde transferlerle ilgili çok yüksek rakamlara anlaşılmış, bedellerin gerçeklik payını araştırıyoruz. Kulübümüzgerçekten mali anlamda çok zora sokulmuş ve ödemeler ağırlıklı olarak Mayıs ayı sonrasına atılmış.
Stadyumumuzun çim konusu sürekli gündemde, konunun aslı nedir?
Stadımızın çimleri her sene yenileniyor zaten. Oradaki asıl tartışma konusu konserlerden elde edilen gelirin azlığıyla ilgili. Onun dışında çimlerle ilgili bir soruna şahit olmadım, fakat stadımızın ışıklandırılmasıyla ilgili ciddi bir sorun mevcut. Maliyeti çok yüksek, şu an yapan firma bile iskontonun peşinde. Madem iskonto yapılabiliyordu, neden daha iyi bir pazarlık süreci yürütülmedi? Dönemin yöneticilerinin; Beşiktaşımızın maddi sorunlarını bilmesine rağmen, bu ve benzeri lüks harcamalar yapmış olmasına anlam veremiyoruz. Işıklandırmayı yine yaptırırsınız ancak bir öncelik sıranızın olması gerekir. Rakiplerimiz ışıklandırmaya 1 harcarken, bizim 20 harcamamamız gerekiyordu. Anlayacağınız büyük bir vurdumduymazlık hali oluşmuş, kulübümüzün mali bir disipline ihtiyacı var, kısa zamanda bunu sağlayacağız.
“Kazanalım veya kazanmayalım fark etmez. Kazanamazsak da yeni gelecek kişilere tüm aksiyonlarımızı, projelerimizi, planlarımızı anlatacağız.”
Sayın Asbaşkanımız peki bu ‘Mali Disiplin’ ile ilgili bir reçeteniz var mı?
Bununla ilgili birçok yoğun çalışmamız mevcut. Sportif başarıların haricinde gelir getirecek aksiyonları planlıyoruz. Kısa süre içerisinde de onları faaliyete sokacağız. Öncelikle Bankalar Birliği Anlaşması’ndan acilen çıkmalıyız. Gerek sermaye artırımı yaparak, gerekse dışarıdan gelir getirerek anlaşmadan çıkmanın yollarını bulacağız. Tüm borçlarımızı kapsayan bir gelir modeli üzerine çalışıyoruz. Önümüzdeki dönem için yapılacak seçimde eğer tekrar kazanırsak, gelir modelimizi mutlaka yerine getireceğiz. Şu anda bu konunun üzerine çalışıyoruz, biz kazanalım veya kazanmayalım fark etmez. Kazanamazsak da yeni gelecek kişilere tüm aksiyonlarımızı, projelerimizi, planlarımızı anlatacağız. Beşiktaş’ın gelecek üç yıl içerisinde ciddi gelir getirecek projeler yapması lazım. Bununla ilgili olarak yaptığımız çalışmalarımızı da başarılı buluyoruz. Kısa süre içerisinde borçlarımızdan kurtulacağız.
Bahsettiğiniz kısa süreden kastınız nedir?
Aslında geçmiş yönetimler, yapmak istedikleri projelerihayata geçirebilseydi bugünkü borçlarımız olmazdı. Belki spor siyaseti, belki kulüp politikası diyebiliriz ancak, biz bugün nelerin yapılamayacağını biliyoruz. Önümüzdeki üç yıl içerisinde her şey planladığımız gibi giderse dileklerimizeulaşırız. Bahsettiğimiz rakam çok yüksek, “Haydi yapalım” demekle hemen halledilemiyor. Planlarımızı, tüm detayları ile düşünerek yapıyoruz.
“Karşılığını veremeyeceğiniz hiçbir şeyi, kimseden isteyemezsiniz. Bu yüzden bir kazan-kazan modeli uygulayacağız ve armamız hak ettiği yere getirilecek.”
Peki, tünelin sonunda ışık var mı?
Beşiktaş markası çok güçlü. Kulübümüzün 25 milyon seyircisi var, bu denli taraftarı olan bir kulübün, maddi sorunlarının olmaması gerekir. Ufak tefek şeylerle, bu kulüp bu hale gelmez. Eğer bu haldeyse, demek ki yönetimsel olarak önemli hatalar yapılmıştır. Söylemek istediğim; gidip birilerinden para isteyelim, kulübümüze destek olsunlar, sorunlarımız çözülsün gibi bir konu değil. Şu ekonomik durumda, bunlar söz konusu dahi olamaz. Karşılığını veremeyeceğiniz hiçbir şeyi, kimseden isteyemezsiniz. Bu yüzden bir kazan-kazan modeli uygulayacağız ve armamızhak ettiği yere getirilecek. Ancak sabretmemiz gerekiyor, zor durumun bugünden yarına düzelmesi mümkün değil. Üç yıllık bir planlama ile tünelin sonuna gelebiliriz ama emin olun ki o sonda ışık çok parlak, çünkü borçlarımız sıfırlanacak.
Başkanımız Serdal Adalı’nın Yönetim Kurulu’na giriş süreciniz nasıl gerçekleşti?
Kulübümüzde yöneticilik yapmak, her Beşiktaşlının hayalidir, bu görev bizler için onur verici. Her şeyimizden fedakarlıkyaparak bu koltukta otursak da kulübümüzün yöneticisi olmanın verdiği gurur yeter bizlere. Bu süreçte Başkanımız Serdal Adalı ile birçok kez görüşme yaptık. Ancak Yönetim Kurulu listelerinin verileceği son gün, kendisine olumlu cevap verebildim. Aslında çok kısa bir dönem için göreve geldikancak Beşiktaşımıza hizmet etmek istiyorsanız böylesine zor dönemlerde gelmeniz gerekiyor. Çünkü kolay zamanlarda herkes gelir göreve. Kulübümüz için efor sarf etmenin doğru zaman olduğunu ve bu dönemde yanında olmamız gerektiğini düşünerek, Başkanımız Sayın Serdal Adalı’nın teklifini kabul ettim.
Şu an hem Asbaşkan hem de İcra Kurulu Başkanlığı görevlerindesiniz, neler yapıyorsunuz?
Başkanımız daha çok Ümraniye’de futbol takımımızla ilgileniyor, bizler ise kulübümüzün içindeki işleyişle ilgili sorunları çözmekle meşgulüz. Ticaretle uğraşan bir iş insanıyım, en iyi bildiğim şey ticaret yaparak işletmeye para kazandırmaktır. Kulübümüzde de, bunlarla ilgili satın almalara, bütçelere, harcamalara bakıyorum. Ayrıca kulübümüze gelir getirecek her konuya dokunmaya ve ekstra gelir getirmeye çalışıyorum. Maddi sorunlarımızı düzeltmek ve toparlamakla ilgili konuların üzerinde yoğun şekilde kafa yoruyorum.
Daha önce Yönetim Kurulu’nda yer aldığınızda Mali İşler, Finans ve Bilgi İşlem gibi görev tanımlarınız mevcuttu.Sizin bıraktığınız dönem bu konular hangi noktadaydı, bugün
geri geldiğinizde hangi noktada buldunuz?
Röportajımızın başında söylediğim gibi, maalesef kulübümüzün ileriye gidebilmesi, bir üst noktaya taşınabilmesi adına hiçbir konuda yararlı bir hamle yok. Tek güzel konu, BJK
Super App. Ne yazık ki onunla da ilgilenilmemiş, geliştirilememiş, yani anlayacağınız başladığı gibi devametmiş. Kaç kişi indirip kaç kişi üye oldu diye bakıp, bunlarla övünemezsiniz. Bu rakamların gelir kaynağı oluşturması mümkün değil. Bu konuyla da ilgileniyoruz, geliştirmeye çalışıyoruz ki, hem taraftarımız hem de kulübümüz SuperApp’ten yararlanabilsin.
“Bizim tek amacımız, bizden sonra gelecek yönetimlerin, bizim dönemimizi iyi anmasını ve bizlere yapılan işler nedeniyle teşekkür etmelerini sağlamaktır.”
Seçimin ardından yaptığınız ilk açıklamada “Kulübümüzde yalnızca motivasyon sorunu var” demiştiniz. Yönetimi devralmanızın ardından hala böyle mi düşünüyorsunuz
yoksa beklemediğiniz sorunlarla karşılaştınız mı?
Seçimin ardından tesislerimize gittiğimizde, futbolcularımızda gerçekten bir motivasyon sorunu olduğunu gördüm. Süreçten elbette onlar da etkilenmiştir, sonuçta genç insanlar. Konsantrasyonunu yitiren birinden başarılı olmasını bekleyemezsiniz. Athletic Bilbao maçında bunun en güzel örneğini gördük, taraftarımız şahane bir motivasyon kaynağı oldu ve futbolcularımız müthiş bir maç ortaya koydu. Demek ki neymiş, hepsi yetenekli isimlermiş, moralleri yüksek olduğunda oynayabiliyorlarmış. Sadece futbolcularımız da değil, kulübümüzün içine girdiğimizde çalışanlarımızın da motivasyonu düşüktü. Onları da motive ettik, sonrasında işler tıkır tıkır yürümeye başladı. Biz kimseyi işten çıkarmadık, çıkmak isteyen varsa ayrıldı aramızdan. “O, onun adamı” düşüncesiyle işler yürümez, siz adil olduğunuzda işler düzenli bir şekilde yürür. Ayrıca bir kulübün sportif başarısızlığı, haliyle personele de yansır. Geleceğe bakmak, geleceğe yönelik çözümler aramak lazım. Herkes buraya hizmet etmeye gelmiştir, başarılar da başarısızlıklar da olmuştur. Bir suistimal varsa, bunları inceletmek ve sonuca göre hareket etmek gerekir. Tetkik etmeden konuşmak çok kolay. Bizim tek amacımız, bizden sonra gelecek yönetimlerin, bizim dönemimizi iyi anmasını ve bizlere yapılan işler nedeniyle teşekkür etmelerini sağlamaktır.
Birlik ve beraberlik sorunumuz var. Size göre bunlarıaşmak için neler yapılmalı?
Beşiktaş’ı seven herkesin bir araya gelerek, el birliğiyle ne yapılması gerekiyorsa onu yapması gerekiyor. Eski yönetimlerde görev almış veya almamış kongre üyelerimiz, taraftarlarımız, Beşiktaşımızın önde gelen isimleri. Yani hepimiz birlikte hareket edersek, Beşiktaş’ı bulunduğu durumdan çıkarırız. Bu anlamda hepimizin üzerine büyük işler düşüyor, birlik ve beraberlik içinde olduğumuzu, tüm spor kamuoyuna göstermemiz gerekiyor. Şuna inanıyorum ki, biz Beşiktaş’ız ve bunu da başaracak güçteyiz.
Az önce motivasyondan bahsettiniz, Futbol Takımımızda da bir ivme söz konusu.
Motivasyon dışında Yönetim Kurulu olarak ekstra bir katkınız oldu mu?
Bence en önemlisi, sporcularımız ve yönetimimiz barışık durumda. Yönetimsel hiçbir ikilik durum yok. Diğer bir taraftan ödemelerimizi de zamanında yapıyoruz, ki onlara hak veriyorum, onların mesleği bu. Günün sonunda hayatınızı bununla geçindiriyorsunuz. Ayrıca motivasyonun bir başka önemli noktası da taraftarımız. Onlar da takımımızın arkasında olduğunda, her şeyin yolunda gideceğine inanıyorum. Yaptığımız transferler de gayet iyi, genç ve istekli arkadaşlar. Yaz transfer döneminde yapılacak birkaç iyi takviyeyle de önümüzdeki sezon şampiyonluğun en büyük adayı olacağımıza inanıyorum.
Geçmiş döneminizde yapılan toplu üyelikler konusunda, Disiplin Kurulu’na sevk edilmeniz üzerine hakkınızda kesin ihraç kararı verilmişti. Konuya açıklık getirmek ister misiniz?
Son dönemimde, taraftarlarımızdan gelen talep üzerine kongre üyeliği ile ilgili destekte bulundum. Üye olanların sayısı çok fazlaydı ve benim de beklentimin çok üzerindeydi. Üyelik ücretinin artacak olması nedeniyle taraftarımız böyle bir talepte bulundu, bizler de 50-100 kişi üye olmak istiyor diye düşünüp kabul ettik. Sayı hiç beklemediğimiz bir noktaya ulaştı, ancak söz verdiğim için geri dönmem mümkün değildi, evraklarını getiren taraftarlarımız kulübümüze üye oldu. Sonrasında referanslarla ilgili bir sorun olduğu söylendi. Normalde evrak verenlerin eksik bir belgesi olduğunda Sicil Kurulu’nun uyarması, eksik tamamlanmıyorsa da üye yapmaması gerekir. Sonrasında dendi ki, bu kişilerin üyelik ücretleri tek bir elden ödenmiş. Bizler, bu koltukta Beşiktaş için oturuyoruz, Beşiktaş’ın taraftarı gelip, “Kongre üyesi olmayı istiyorum ama karşılayacak maddi gelirim yok” diyorsa, destek olmamız gerekiyor. Ben de destek oldum, ki bu her dönemde yapılan bir şey. Önemli olan tek nokta, Beşiktaşlılıklarının tüzüğümüze uygun olması. O da Sicil Kurulu’ndan ve Hukuk departmanımızdan ayrı ayrı geçiyor. Evrakları kontrol etmek benim değil, ilgili departmanların yükümlülükleri. Disiplin Kurulu’na verildiğimde de söylemiştim, benimle ilgili hiçbir problem yoktu ancak taraftarlarımız mağdur edildi. Onların döneminde üye olanların da eksik evrakları vardı, uyardık gelip evraklarını tamamladılar. Önemli olan evrak ya da maddi durum değil, Beşiktaşlılık. Zaten sürecin sonrasında Disiplin Kurulu’na şikayette bulunanlar, hatalarının farkına varıp şikayetlerini geri çektiler ve konu kapandı.
Peki şu anda kongre üyelikleriyle ilgili durumlar hangi noktada?
Kongre üyesi olmak için başvuruda bulunan ve evrakları tam olan herkes, kongre üyesi elbette olacaktır. Geçtiğimiz sezon 15 bin kişi üyelik başvurusunda bulunmuş ve büyük bir çoğunluğu üye olmuş. Şimdi de aynı yoğunluk söz konusu, belki bu nedenle işlemler yavaş ilerliyor olabilir ancak kriterlere uyan taraftarlarımız mutlaka zamanla kongre üyesi olacak.
Son olarak okurlarımıza neler söylersiniz?
Taraftarımızın yanımızda ve futbolcularımızın arkasında olmaları çok önemli. Motivasyonumuzu ön planda tutarak birlik ve beraberlik içinde hareket etmemiz gerekiyor. Biz yapacaklarımızı yapalım, sonrasında konuşalım. Kısa süreç için görevdeyiz gibi görünsek de, Mayıs ayında yapılacak seçimde genel kurul üyelerimizin takdiri ile görevimize devam ederek Serdal Adalı Başkanımızla Beşiktaş’ı hak ettiği yere getireceğiz, bize inansınlar yeter.