Denizli basınının usta ismi Muzaffer Kartal, Denizlispor’un Galatasaray’ı 2-0 yendiği maçı yorumladı:
GALATASARAY’IN KADER ANI!..
Galatasaray Denizli’de herkesi ters köşeye yatırdı.
Bu maçın teknik, taktik ve sistem yönüyle değişik yorumlarını okuyacak ve dinleyeceksiniz.
Ben olaya bir başka yönden bakmak istiyorum.
Galatasaray gibi bir takımın başındaki teknik ekibin veya futbolcuların kalitesini tartışmak tabi ki doğru değildir.
Ama ve özellikle saha içindeki futbolcuların beyinsel ve bedensel hazır oluşları, sahada var oluşları ve kenar yönetimitartışılır.
Bunu Denizli’de bir kez daha gördük ve yaşadık.
Herkesin düşündüğü ve yorumladığı gibi, YukatelDenizlispor karşısında Galatasaray kağıt üzerinde favoriydi.
Çünkü,
Geçen sezonki kadrosunu tamamen değiştiren Y. Denizlispor yeni bir takım kurmuş ve birbirini tanıyan ve tamamlayan bir takım olamamıştı.
Horozların cuma akşamı sahaya çıkan 11’de sadece 4 oyuncu vardı geçen sezondan ve diğerleriyle de saha çalışması fazla değildi.
Galatasaray’da ise tam tersi, yani 3 yeni 8 geçen sezondan oyuncu vardı sahada.
Ve Galatasaray maça iyi de başladı, ilk 15-20 dakika öne geçebileceği fırsatları da yakaladı.
Ama maça ruhen hazır olmayan Galatasaray da konsantrasyon eksikliği ve isteksizlik vardı.
Buna birde dakika 26’da Selçuk’un kaçırdığı penaltı eklenince, Galatasaray’da oyun disiplini de kayboldu.
Takım oyunlarında başarıya götüren unsurların önünde gelen konsantrasyon ve oyun disiplini olmayınca beklenen sonuçta olmaz.
Galatasaray’da bunun bedelini ödedi Denizli’de.
Ama bence Galatasaray için maçın kader anı Selçuk’un kaçırdığı penaltı değildi.
Kader anı dakika 43’de Marcao’nun gördüğü kırmızı karttı.
Marcao’nun kart olayına spor psikolojisi, sosyo- biyoloji ve hatta davranış bilimi yönüyle bakmak gerekiyor.
Düşünebiliyor musunuz, nasıl bir ruh hali ki; Marcaogibi tecrübeli ve kaliteli bir futbolcu dakika 33’de Rodallega’ya faul yapıyor sarı kart görüyor, 10 dakika sonra aynı oyuncuya benzeri bir faul daha yapıp ikinci sarıdan oyun dışı kalıyor.
Marcao’nun yaptığına kibarca “Profesyonel nezaketsizlik” denir.
Çünkü, bu kadar kolay kartlar görerek takım arkadaşlarını yalnız bırakmamalı, arkasındaki formaya ihanet etmemeli bir futbolcu.
Konsantrasyonu yetersiz ve oyun disiplini olmayan Galatasaray sayıca “da” bir kişi eksilince oyundan tamamen koptu.
İkinci devrede Galatasaray’ın durumunu iyi değerlendiren Ege’nin Horozları oyunu istediği gibi yönetti ve yönlendirdi, güzel iki golle beklediği sonuca ulaştı.
Önce Yücel İldiz ve öğrencilerini tebrik ediyorum.
Yeni bir takım, daha birliktelikleri tam olmasa da sahada oyun disiplinini, mücadeleyi ve kazanma hırsını hakemin bitiş düdüğüne kadar gösterdiler.
Ve alınlarının akıyla 3 puanı aldılar.
Galatasaray için ise,
Akhisar’la oynadıkları Süper Kupa maçından ders almamışlar, zira aynı görüntüleri Denizli’de de vardı.
Denizli’deki maçtan Galatasaray’ın çıkaracağı çok dersler var.
Denizlispor yenilgisiyle Galatasaray çöküş yaşayacak diye bir şey söz konusu değil.
Galatasaray kendi toparlayacaktır “ama ” önemli olan geç kalmamak!
