Spor basınının usta ismi Nihat Erence, engelli sporcu Beytullah Eroğlu’nu kaleme aldı:

 

BEYTULLAH EROĞLU İÇİN
BİR ŞEY YAPMAK İSTER MİSİNİZ?

Kızımın proje ödevi için yola koyulduğumuzda o hayatları daha iyi tanıdım..

Meğerse bir şey bilmiyormuşuz..

Yolda gördüğümüzde, yardım etmeye çalıştığımız..

Ya da yapacağımız bir haberle destek olmaya çalıştığımız insanlar değilmiş onlar..

Çok özel insanlarmış meğer..

İçten, samimi, hayata daha çok tutunan..

Yaşamı, yaşamayı bizden daha iyi biliyorlar..

Yaşatmak için ise, çabaları bizden çok daha fazla..

Abartmıyorum..

Belki az bile söylüyorum..

++++++++++++++++++

PROJENİN ADI; ‘ENGEL BAŞARIYA ENGEL DEĞİL’ İDİ..

Öyle ya çevremizde, etrafımızda belki de çok yakınımızda öyle çok engelli insan vardı ki..

Nereden başlamak gerekirdi?

Burada imdada gazetecilik refleksimiz ve öngörümüz yetişti..

İlk durağımız, Türkiye’ye sayısız Dünya Şampiyonlukları getiren Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı oldu..

Kızım ve projenin bir diğer ortağı olan Miraç ile Florya’nın kapısından içeri girdiğimizde çocukların yüzündeki mutluluğu tarif etmek imkansızdı..

Sevdikleri, renklerine gönül verdikleri büyük bir camianın kalbine gelmişlerdi..

Salondan içeri girdiğimizde ise o büyük başarıların, başarıyı getirenlerin fotoğrafları çocukların heyecanını bir kat daha artırdı..

Bizi takımın antrenörü Sedat hoca karşıladı..

Sonradan gördüm ki Sedat hoca yalnızca antrenör değil takımın her şeyi..

Sıcak ve samimi ‘hoşgeldiniz’in ardından bizi salonun ortasında ağırlayacağı yere getirdi..

O sırada sporcular idman yapıyor, büyük bir hırsla topu potaya atmaya çalışıyordu..

Çocuklar öylesine şaşkındı ki, tekerlekli sandalyede spor yapmaya çalışan bir grup ve attığı her top sayı olan sporcular..

Şaşkınlıkları çabuk geçti..
Önce röportaj, ardından ise sıcak ve samimi sohbetler yaptılar..

Zamanın nasıl geçtiğini anlamadık..

Veda vakti gelmişti..

Çocuklar, sporcularla görüştükten sonra yine Sedat hocanın, “Ne zaman isterseniz gelin, size ağırlamaktan keyif alırız” sözleri

bu keyifli dakikaların sonuna geldiğimizi gösteriyordu..

..Ve; ne ilginçtir ki ziyarete gittiğimiz gün Galatasaray’ın kaderini değiştirecek bir radikal karar alınmıştı..

Futbol takımının teknik direktörü Tudor ile yolların ayrılmasına karar verilmiş,

Fatih Terim ile anlaşma sağlanmıştı..

++++++++++++++++++

Projenin ikinci ayağındaki durağımız bu kez Türkiye’nin ilk spor kulübü olma özelliğini taşıyan Beşiktaş idi..

Onların önemli bir özelliği vardı..

9 yıl üst üste şampiyon olan Galatasaray hegemonyasına son vermişler ve son iki yıl Türkiye’nin en büyüğü olmayı başarmışlardı..

Anlayacağınız apoletlerinde ‘Son iki yılın Tekerlekli Sandalye Basketbol Şampiyonu’ yazıyordu..

Bu kez yalnızca çocuklar değil, okulun büyük bir bölümü Beşiktaş’ın misafiriydi..

Okulun, salona yakın olması etkinliğin şölene dönmesini sağladı..

Efsane Süleyman Seba’nın adını taşıyan Spor Salonu belki de ilk kez bu kadar dolmuştu..

Dedik ya, etkinlik sanki bir şölen havasına büründü diye..

Çocuklar hayat boyu unutmayacakları bir gün geçirdi..

Belki bir çoğu ilk kez tekerlekli sandalyede spor yapan insanlara tanıklık etti..

Bununla da kalmadılar..

Tekerlekli sandalyeye kendileri oturup, aslında bu işin ne kadar zor ve meşakkatli olduğunu gördüler..

Bunları yaşarken, hem onları daha yakından tanıdılar hem de engelin yaşamın bir gerçeği olduğuna tanıklık ettiler..

Müthiş bir gündü..

Bu günü müthiş ve unutulmaz yapan ise Beşiktaş’ın Genel menajeri Erdem bey ile yardımcısı Handan hanım idi..

Beşiktaşlı sporcuların ve teknik heyetin hayat dolu tavırları, etkinliğin unutulmaz diğer unsurlarıydı..

++++++++++++++++++

Biraz da takım oyunundan bireysele dönmek gerekirdi sanki..

Son yıllarda bu alanda başarılı olan o kadar çok isim vardı ki..

Kimden başlamak gerekirdi?

Orada da imdadımıza gazeteci arkadaşımız Saadet Özcan yetişti..

“Beytullah Eroğlu ile görüşün, müthiş bir başarı öyküsü var” dedi..

++++++++++++++++

-Beytullah merhaba.. Nihat Erence adım.. Gazeteci ve televizyoncuyum.. Kızım ve arkadaşı bir proje hazırlıyorlar. Konusu engelli sporcular. Seninle de görüşmek istiyorlar..

Heyecanlandı..

‘Ne zaman geleceksiniz’ dedi..

Ve buluştuk..

++++++++++++++++++++

Şimdi sorsam, “Beytullah Eroğlu’nu tanıyor musunuz?” diye..

Biliyorum ki yanıtların bir çoğu ‘Hayır’ olacak..

Öyleyse size biraz ondan bahsedeyim..

Beytullah Eroğlu Kahramanmaraşlı..

22 yaşında..

Doğuştan 2 kolu yok..

Bir ayağında ise hafif kısalık var..

Yani; engelli bir gencimiz..

7 yaşına kadar dışarı çıkmamış.. Babasının ısrarları sonucu okula başlamış..

İşte bu başlayış Beytullah Eroğlu’nun yaşamını değiştirmiş..

Kendini anlatırken, öyle içten, öyle sıcak, öyle samimiydi ki, sanki hayata o gün yeni başlamış gibiydi..

Heyecanını görmek lazımdı..

..VE HİKAYESİNİ ANLATMAYA BAŞLADI..

“Öğretmenimin ısrarı sonucu yüzmeye başladım. ‘2 kolu olmayan adam nasıl yüzer’ dediğimde hocam, bana özel bot hazırladı. Artık batmıyordum.. Su üzerinde durmam tam 6 senemi aldı. Çok zor anlar yaşadım ama pes etmedim. Sonra yüzmeye başladım..”

Beytullah Eroğlu bunları anlatırken sanki o onları tekrar yaşar gibiydi..

“Yılmadım. 2016 yılında Rio’da Paralimpik Olimpiyatları’nda şampiyon oldum. İstiklal Marşı’nı çaldırmak, Ay-Yıldızlı bayrağı en yükseğe çıkarmak müthiş bir duyguydu..”

Hedeflerini anlatırken daha da heyecanlandı..

“Şu anda Spor Akademisi’nde okuyorum. Hedefim yönetici olmak. Böylece kendi durumumda olanlara daha çok katkım olacağını düşünüyorum. Ancak şu anki önceliğim 2020 yılında Tokyo’da yapılacak Dünya Şampiyonası.. Orada da şampiyon olmak istiyorum. Bunun için günde 7 saat çalışıyorum..”

+++++++++++++++++++

Beytullah Eroğlu’nun bu başarısı bir çok alanda karşılık görüyor..

Bunun en önemlilerinden birisi de artık bir Türkiye klasiği olan ‘Milliyet Gazetesi Yılın Sporcusu’ anketi..

Beytullah Eroğlu bu ankette ‘Yılın Paralimpik – Engelli Sporcusu’ adaylarından birisi..

Yaptığı işler, azmi ve Türkiye’ye kazandırdığı başarıyla aslında bu ödülü çoktan hak ediyor..

Bizler..

Sizler..

Belki bir çoğumuz Beytullah’ın bu imkansızı başarmasında bir katkımız olmadı..

Ama diyorum ki;

Onu taçlandıralım..

Diyelim ki, “Sen bizi gururlandırdın biz de seni ‘Yılın Sporcusu’ yaparak onurlandıralım..”

Yapacağımız ise basit..

İnternete girip Beytullah Eroğlu’na oy vermek..

http://www.milliyet.com.tr/soz-sirasi-sizde

Adres bu..

Beytullah Eroğlu oylarınızı bekliyor..

İMKANSIZI BAŞARAN ADAMI

OYLARIMIZLA TAÇLANDIRALIM..

ÇOK MU ŞEY İSTİYORUM?

 

Önceki İçerikTek Rumeli TV tarafından düzenlenen “Rumeli’nin En’leri 2017” ödül töreni yapıldı
Sonraki İçerikYüksel Aytuğ, Cemalettin Alkan’ı yazdı: Ben mektepli o alaylıydı ve…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz