Bülent Tuncay, Fenerbahçe- Galatasaray derbisini Karar için yazdı:
Görkemli zafer
Okan Buruk; deplasman maçlarında ağır kalan Gomis ve sakatlıktan yeni dönen Icardi’yi kulübede oturup santrforda Barış Alper’le başlamıştı. Riskli bir tercihti. Barış’ın ardından Rashica- Mertens- Kerem forveti vardı. Tipik bir kontratak 11’i çıkarmıştı. Fenerbahçe’de ise Jesus, Valencia’yı kulübede oturtup Batshuayi- King forveti ile başlamıştı.
İlk 10 dakikadaki göreceli Fenerbahçe baskısını kıran Galatasaray ilk yarının kalan süresinde öyle etkili bir futbol oynadı ki, bu kusursuza yakın bir oyundu. Topu çaldığında hızla 4-5 adamla hücuma çıkan, rakip savunmaya baskı yapıp top çıkartmayan Galatasaray evsahibi takımı adeta kilitlemişti.
Yüksek tempoda oynanan ilk yarıda Galatasaray golü bulduğu gibi farkı açacak oyun ve pozisyon üstünlüğünü de yakalamıştı. Kaptan Muslera savunmaya yönelik kadronun yarısının, Mertens de hücuma dönük takımın yarısının lideri gibiydi. Belçikalı futbolcu, gençlere ayak uyduran yüksek koşu mesafesi ve önderliği ile farkı yaratan isimlerin başındaydı. Fenerbahçe’de ise Galatasaray’da olan biri bantlı, diğeri bantsız iki kaptana karşın saha içinde bir tane bile lideri yoktu. Ferdi’nin, biraz da Rossi’nin canla başla oyunu olmasa maç Fenerbahçe açısında ilk yarıda bitebilirdi.
Jesus ikinci yarıya Gustavo- Lincoln hamlesiyle baskı yediği savunmadan birini alıp forvete takviye yaparak golü ne kadar istediğini gösterdi. Nitekim ilk yarıdaki mahkum Fenerbahçe’nin yerine oyunu dengeleyen bir Fenerbahçe gelmişti. Ancak takım yardımlaşması ve uyumu üst düzeyde olan Galatasaray hata yapmıyordu.
Jesus 69. dakikada Valencia, İrfan Kahveci ve Zajc ile üç değişiklik birden yaptı. Hamleleri gören Okan Buruk da hemen Torreira- Yunus’u sahaya sürerek Fenerbahçe’nin taze kuvvet girişimine karşılık verdi. Bu karşı hamle işe yaradı ve Fenerbahçe’nin maça ağırlığını koymasını frenledi. Okan Buruk, 75. dakikada tecrübeli isimler Icardi ve Midtsjö’yü de sahaya sürerek Jesus’tan önce ikinci hamlesini yaparak maçı lehine çevirdi. Nitekim Galatasaray açısından sahanın çalışkan ama beceriksiz ismi Kerem, İcardi’nin pasında farkı ikiye çıkartarak süre olarak değil ama psikolojik olarak maçı bitirdi. Kerem’e asist yapan İcardi harika bir gol atarak kapanışı da mükemmel yaptı.
Galatasaray’ı Kadıköy’de zafere götüren en önemli faktör taktik başarısıydı. Mertens gibi bir lider, yardımlaşan, ayağa oynayan bir takım, Barış’ın Icardi performansı ile oynaması, Oliveria ve Berkan’ın becerisi, beklerin çıkışları ve savunma göbeğinin sağlam durması, Muslera’nın kalesinde kale gibi durması Galatasaray’a Kadıköy’de tarihinin en kolay zaferlerinden birini getirdi.
