Sürekli hakemleri hedef göstermek kendi takımına zarar verir…
Fenerbahçe – Beşiktaş derbisi bitti ama yankıları bitmedi. Hakemlik camiası hiç bu kadar tartışılır olmamıştı.
İlk maçta Beşiktaş Olimpiyat Stadı’nda Fenerbahçe’yi 3-2 yenmeyi başardı. Sezonun ikinci yarısında ise Fenerbahçe, Beşiktaş’ı 2-0 yenerek hem rövanşı aldı hem de averaj üstünlüğünü.
Sezon sonu yaklaşıyor yine bilindik senaryolar. Mağlup olan takım yöneticileri, kendi hatalarını halının altına süpürerek hedefe hakemleri koyuyorlar…
Benim asıl dikkatimi çeken, geçmiş yıllarda sadece şampiyonluk yarışının içerisinde olan takım figüranları hakemlerden şikayetçi olurlardı. Bu yıl genele yayıldı. Her maç sonrası bütün teknik adam ve yöneticiler hakemler üzerine bir iki söz söylüyor. Hatta futbolcular bile maç sonrası verdikleri röportajlarda hakemlerden şikayetçiler (Haklı tarafları yok mu var ama o ayrı bir konu).
Fikret Orman da, derbi sonrası basın toplantısı yaptı. Derbinin hakemi Cüneyt Çakır’ı ağır bir şekilde eleştirdi. Toplantıya başlarken maçın yayıncı kuruluştan alınmış 3 dakikalık görüntülerini yayınladı. Fakat hiç bir pozisyon için durdurup bakın burada hakkımız yendi burada yanlış karar verdi diyemedi. Çünkü kendi dünyalarında biliyorlar ki Cüneyt Çakır gayet adil bir maç yönetti. Bu gergin ortamda o maçı daha iyi yönetecek bir hakem olamazdı. Cüneyt Çakır derbinin önüne geçmemiştir. Belki bir iki tane yanlış kararı olmuştur ama kesinlikle sonuca etki etmemiştir. Bunu Beşiktaş camiası da gayet iyi biliyor. Asıl amaç takım üzerinde oluşabilecek olumsuz baskıyı başka bir yöne kaydırmak.
Mağlup ayrıldıkları maç sonrası bu tarz çıkışları, Aziz Yıldırım da yapıyor. Zaten bu tarz onun tarzı, Fikret Orman ve diğer yöneticilerin yaptıkları sadece birer kötü kopya…
Unutulmamalı ki taraftar zannettiğinizden daha zekidir. Maçı izlerken nerede kim hatalı bunu gayet iyi biliyor. Siz bu tarz basın toplantılarıyla gelecek maçların hakemlerini etkilemeyi düşünüyor olabilirsiniz ama bu inanın hiç olumlu yönde olmayacaktır…
Bu toplantıların takım üzerinde de olumsuz etkileri olduğunu görmüyor olamazsınız. İşin vahim tarafı futbolcuları, mağlubiyet için mazeret gösterip, hakem kararıyla yenildiğini düşünmeye sevk ediyorsunuz.
Hatta bu basın toplantıları, kaleciyle karşı karşıya kaldığında topu dışarı vuran futbolcunun özeleştiri yapmasına mani oluyor. Onun gözünde de suçlu, mağlubiyetin sorumulusu net golleri kaçıran kendisi değil, maçın hakemi…
NOT:
(Uğur Meleke bir öneri sunmuş, “Eski futbolcular hakem olsun” diye. Bayıldım bu fikre. Bence de kesinlikle bu denenmeli. Sonuçta eski bir futbolcu hem sahadaki oyuncunun psikolojisini bilir hem de ne zaman kendisini aldatmaya çalışıyor, ne zaman dürüst davranıyor bunu daha iyi hisseder… Zaten hakemlik camiası dibe vurmuş durumda en azından yeni bir heyecan getirir denemekte fayda var. Tutarsa da Uğur Meleke’ye bir ödül verirsizin…)
