Neden şimdi Sow?
Şampiyonlar Ligi seviyesinde güçlü bir kadro kurulmuş. Taraftar mutlu ve gelecekten umutlu… Önümüzdeki hafta Shakhtar Donetsk ile kritik eleme maçı oynanacak…
Birden ortaya bir haber atılıyor: “Sow mutsuz gitmek istiyor”…
Haber Vitoria Guimares maçında, iki harika gol attıktan sonra ortaya çıkıyor.
Bu durumu son zamanların klişe laflarından biriyle açıklayalım: Zamanlama manidar!..
Neden? İyi oynanmış ve iki gol atmış olduğu bir maç sonrası bu haber ortalarda dönmeye başlıyor? Şahsen Sow’un ağzından böyle bir cümle duymadım. Gazete haberlerine dayanarak doğru olduğunu var sayıyoruz, yapılması gereken tek bir şey var: “Hoşçakal Sow” demek.
Mousa Sow iyi futbolcu, elbette kolay vazgeçilecek bir oyuncu değil. Fenerbahçe’ye geldiğinde Fransa League 1’de gol kralı olmuştu. Sarı lacivertli takımda uzun zaman kanatlarda oynamak zorunda kaldı. Bazen çok verimli oldu bazen verimsiz. Ama forvette oynadığı zaman hep etkili oldu. Duygusal bir isim… Yanına iki kaliteli futbolcu alınınca “ben oynayacağım bir takıma gitmek istiyorum” demek amatörlükten başka bir şey değil. Basit ve ucuz ayak oyunu dışında, aklıma başka şey geliyor, belli ki zam istiyor!..
Fenerbahçe yönetimi zam yapar mı bilmiyorum ama bizim ülkemiz bu tür amatörlüklerden bir türlü kurtulamıyor. Bu tür futbolcu ve menajer davranışları kulüpleri hep zor durumda bırakıyor. Artık yabancı sınırı yok. Kenarda kaliteli yabancı forvetler oturabilir, bu duruma medya, taraftar ve kulüpler alışmalı…
Sow da iyi olursa oynayacağını, olamazsa kenarda oturacağını bilmeli… Zaten kaliteli bir oyuncusun, Van Persie ve Fernandao ikilisi ile forma mücadelesi verebilirsin.
Sonuçta o sözleşmeyi 3 sene önce sen imzaladın.
Bitince konuşursun şimdi değil!.. En azından eleme maçları geçsin…
—-
Milli Takım’ın Volkan’a ihtiyacı var…
Volkan Demirel, 3 Temmuz olayından beri taraftarlarla sağlıklı ilişkiler kuramadı. Bunda en önemli etken üzerine vazife olmayan konulara fazlasıyla müdahil olmasıydı. Özellikle diğer takım taraftarlarıyla çok sorun yaşadı. Aslında söylemek istedikleri ile yaptığı hareketler çelişkili olunca, haksız olduğu durumlar var elbette!..
Özellikle bu taraftar çekişmelerinin milli takıma yansıması hiç iyi olmadı. Kazakistan maçında kendisini protesto eden taraftarlarla tartışarak sahayı terk etmesi bardağı taşıran davranış oldu.
Volkan Demirel’in yokluğunda Volkan Babacan kaleyi başarıyla korudu ama önümüzde kalan 4 maç var. Maçların 3’ü evimizde. Bu maçları kazanmamız halinde Avrupa şampiyonasına gitme ihtimalimiz var.
Volkan Demirel bu yıl idmanlardaki görüntüsü ve hazırlık maçlarındaki olumlu görüntüleriyle yeni bir hava yakalamış gibi gözüküyor. Rahmetli Süleyman Demirel’in bir sözü vardı “Barışmayı bilmiyorsan tartışmayacaksın” Volkan Demirel’de taraftarlarla tartıştı demek ki barışmayı biliyor. Fatih Terim’de ona bir şans vererek Milli Takım’ın kalesini tekrar Volkan Demirel’e teslim etmeli.
Elbette protestoların tamamı bir anda kesilmeyecektir ama sabırla ve başarılı kurtarışlarıyla tekrar tüm Türkiye’nin gönlünü kazanabilir.
Bu şansı bence hakediyor çünkü bu ülkenin en iyi kalecisi Volkan Demirel’dir ve herkes hata yapar…
