Tenis aşığı bir “Süper Baba”
Reha Muhtar
Mesleğinde zirveye çıkan usta televizyoncu Reha Muhtar, kızı Mina ve ikizi Poyraz’ı içindeki tenis aşkı ile şekillendiriyor… Bir an olsun yanından ayırmadığı ve haftada 4 gün tenis antrenmanı için TED’in Tarabya’daki tesislerine götürdüğü kızı ve oğlu ile Türk tenisinin yeni adresi Kort dergisine konuşan Muhtar, ilginç açıklamalarda bulundu…
“Sizin için önemli olan çocukların spor yapması mıydı yoksa tenis özel tercih miydi?” şeklindeki soruya, “Elbette aslolan spor yapmalarıydı. Ama tenis öncelikli tercihimdi. Çünkü tenis bireysel ve evrensel bir spor. Dünyanın her yerinde aynı şekilde oynanıyor. Çocuklarım nereye giderse gitsin bu oyunu oynayarak arkadaşlık ilişkilerini rahatlıkla geliştirebilirler. Bunun dışında tenis üst düzey insanların ilgi gösterdiği elit bir oyun. O nedenle tenis oynamalarını istiyordum. Zaten onlar da sevdiler ve kendi istekleriyle devam ediyorlar” yanıtını veren Muhtar, yoğun tempoda zaman konusunda sıkıntı yaşayıp yaşamadıkları ile ilgili soruyu ise şöyle yanıtladı:
“Yaşamıyoruz. Mina ve Poyraz haftada 4 gün tenis oynuyor. İkisi de TED’in altyapı sporcusu. Çocukların yorulduğunu da düşünmüyorum. Biz onların yaşlarındayken saatlerce futbol oynardık. Ebeveynlerimiz artık eve gitme zamanının geldiğini söyleyinceye kadar da eve gitmezdik. Yorgunluk nedir bilmezdik. TED’e geldiğimizde onlar tenis oynarken ben de spor salonunda koşuyorum. Yani Mina ve Poyraz’ın tenis oynaması bana da kendimi yenileme hatta geliştirme fırsatı veriyor.”
“Çocukların temposuna yetişmek zor oluyor mu” sorusu yöneltildiğinde, “Yorulduğum oluyor elbette ama kesinlikle zor gelmiyor. Ben Show Haber’i yönetirken çoğunlukla günde 18 saat çalışıyordum. Şimdi bazen 18 saatten de fazla mesai yapıyorum. Ama bundan keyif alıyorum. Sonuçta Mina ve Poyraz benim canımdan parça” ifadelerini kullanan Muhtar, “Çocukların akademik kariyerleri ile tenis arasında seçim yapmak zorunda kalsanız hangisinde ilerlemelerini tercih ederdiniz?” şeklindeki soruyu ise şöyle cevaplıyor:
“Antrenörleriyle konuşurdum. Antrenörleri onların teniste iyi bir kariyer yapabileceklerine, dünya çapında oyuncular olabileceklerine inanıyorsa kesinlikle tenisi tercih ederdim. Mesele kariyer yapmalarıysa bunu kortta da yapabilirler. Ama öyle bir ışık yoksa akademik kariyerlerini en iyi şekilde yapmalarını sağlamaya çalışırdım. Aslında iyi bir eğitimin iyi birer tenisçi olmalarını engelleyeceğini de düşünmüyorum.”
Mina ve Poyraz’ın tenis dışında buz pateni ile de ilgilendiğini vurgulayan Muhtar, sözlerini şu sözlerle tamamlıyor: “Spor, her yaştan insan için önemli. Ancak çocuklar gelişim çağında olduğundan onlar için biraz daha önemli. Yere sağlam basan, özgüvenli birer birey olarak yetişmelerine büyük katkısı olduğu aşikar. Fiziksel açıdan kazanımlarını konuşmaya bile gerek yok. Her zaman onları spor konusunda teşvik ettim. Bundan sonra da edeceğim. 5 yaşından beri tenis oynuyorlar. Ama henüz 7.5 yaşındalar ve tenisteki gelecekleri ile ilgili konuşmak için fazlasıyla erken. Umarım vakti geldiğinde iyi tenisçi olacaklarının sinyallerini verirler…” (selim yıldırım- kort)