Sabah gazetesi yazarı Mevlüt Tezel, Başakşehirsporlu futbolcuların saldırısına uğrayan A Spor muhabirine yönelik yaklaşımı nedeniyle Şansal Büyüka’yı eleştirdi:
ŞANSAL BÜYÜKA AYIP ETTİ
Şansal Büyüka, beIN SPORTS’taki ‘Maraton’da, Başakşehirli oyuncuların a Spor muhabirlerini darp etmesini anlatırken şu bilgiyi paylaştı:
“Söylenene göre kameraman arkadaş Volkan Babacan’a ana avrat küfretmiş.” Ve daha sonra bu bilginin gerçek olduğu kanıtlanmadı. Canlı yayın heyecanıyla Büyüka’ya yanlış bilgi verilmiş olabilir ama böylesine önemli bir olayda genç bir gazeteciyi zor duruma düşürecek asılsız bir bilgiyi neden paylaşır ki?
Yıllarını bu işe adamış, çok büyük şöhrete ve servete ulaşmış bir duayenden normalde genç meslektaşını korumasını beklersiniz değil mi? Hayır efendim; o mevkilere gelmek, o koltuğu sağlama almak o kadar da kolay değil! Daha stratejik hamleler yapmalısınız. Örneğin Büyüka gibi muhabirin dayak yemesini anlatırken hafif gülümseyerek olayı basitleştirmeye çalışmalı, hatta genç meslektaşının dayak yemesinin ‘nasibi’ olduğunu söyleyip sonra da çok abarttığınızı anlayıp o cümleyi düzeltmelisiniz.
GÜMÜŞDAĞ’IN ZOR KARARI
Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ’ın, futbolculardan dayak yiyen a Spor muhabirlerinden özür dilemesi güzel bir davranış. Gümüşdağ özür açıklamasını yaparken “Ben, yönetim kurulu arkadaşlarım ve hocamız, bir kolej takımı olma ruhunu, sportif başarıdan daha fazla önemseriz” dedi. Bu daha da anlamlı bir söz. Eğer Gümüşdağ gerçekten kolej takımı yaratmak ve futbol kültürümüzde radikal çıkış yapmak istiyorsa, muhabirleri döven futbolculara ceza verir. Şampiyonlar Ligi’ne katılma mücadelesi verirken böyle radikal bir hamle yaparsa; hem takımı gerçekten kolej takımı ruhuna ulaşır, hem de uzun vadede kazanan sadece Başakşehir ve Türk futbolu olur. Gümüşdağ ‘dış mihraklar, provokatörler kulübümüzü karıştırmaya çalışıyor’ edebiyatıyla değil, dayakçı futbolcularına ceza verirse tarihe geçer.