BİR GAZETECİLİK BELGESELİ; ŞANSAL BÜYÜKA
60’larda Ses Dergisi’nin yarışmasında Tarık Akan’ın ardından ikinci..
Bir fotoroman yıldızı..
70’lerde spor muhabiri..
Hem alaylı(*), hem mektepli..
80’lerde spor istihbarat şefi..
Ardından spor servisi müdürü..
90’larda genel müdür yardımcısı..
2000’lerde genel müdür..
..Ve bir televizyon yıldızı..
Fotoroman yıldızlığından televizyon yıldızlığına yükselen müthiş bir başarı öyküsü..
Meslek yaşamı gazetecilik belgeseli olacak bir efsane..
*. *. *
80’li yılların başına gidelim..
Babıali Babıali iken..
Gazeteler arka sayfadan okunurken..
O arka sayfalarda; haberin namus, gazetecilerin namuslu olduğu yıllar..
Öyle ki,
Bir haber atlattığında(**) senin olur tüm dünyalar..
Bir haber atladığında tüm dünyanı karalar bağlar..
İşte o yıllar..
O yıllarda tanıdım..
Milliyet’te istihbarat şefiydi..
Bir ustaydı..
Ben bir çırak..
İlk öğretisi;
“Önce iş, sonra eş”ti..
Gerçekten iş hastasıydı..
Haberkolikti..
Yirmidört saat haberle yaşardı..
Haberle yatar, haberle kalkardı…
Abartmıyorum..
Bir insan, by-pass ameliyatından sonra yoğun bakımdan çıkarken, “Ne haberler var?” diye sorar mı?..
O sordu..
Babıali’de çalışılması en zor adamdı..
Ama çalışılacak ilk adamdı..
Lakabı “Darbeli Matkap”tı.
*. *. *
30 yıl birlikte çalıştık..
Sırasıyla Milliyet, Güneş, Kanal 6, Fotospor, Kanal D, Show Tv, Cine 5 ve Lig Tv..
Liderdi..
Yol gösterici..
Yönlendirici..
Yaratıcıydı..
“Yok” diyeni sevmezdi..
“Yok”tan var edeni severdi..
Hırslıydı…
Haberin, fotoğrafın mükemmel ötesini isterdi..
İddialıydı…
Tirajda da, ratingte de gözü hep zirvedeydi…
Ya birincisin..
Ya da bir ‘hiç’sin..
Yenilikçiydi..
Farklı fikirleri, projeleri desteklerdi..
Ekipçiydi..
Takım oyunu oynardı..
Adaletliydi..
Haber atlattığında(*) seni göklere çıkarır..
Haber atladığında yerin dibine sokardı..
İşte bu yüzden lakabı “Darbeli Matkap”tı..
Bu özellikleriyle de tüm rakiplerini sollardı..
*. *. *
Ekibini iyi çalıştırırdı..
Gece yarılarına kadar..
Haberler..
Canlı yayınlar..
Röportajlar..
Maç yayınları..
Turnuvalar..
Şampiyonluklar..
İki günde kurulan Lig Tv..
..ve Maraton..
..ve Televole..
..ve Türk Televizyon tarihine damga vuran programlar..
*. *. *..
Tepeden tırnağa bir gazeteciden söz ediyorum..
Şansal Büyüka’dan..
Bir marka..
Bir bilge..
Bir üstad..
Bir efsane..
Baron diyen de var..
Duayen diyen de..
*. *. *
30 yıl boyunca taraf tuttuğunu görmedim..
Veya bir olayı manipüle ettiğini..
Aksine..
“İşimiz renklerin çıkarları değil, futbolun kurallarıdır” derdi..
Özellikle bizim futbol dünyasında doğrular çoğunluğun işine gelmez..
O yüzden doğruları söyleyen pek sevilmez..
Başarılı olan da..
Şimdi bazıları çıkıp konuşuyor ya….
Hani, federasyon eyyamcısı falan diyorlar..
Şahidim..
İsteseydi, eyyam yapıyor dedikleri o federasyonun koltuğuna otururdu..
Devletin zirvesinden gelen teklifi kabul etmedi..
Etseydi, bugün Türk Futbolu’nun patronuydu..
Hani piero falan diyorlar..
Hepsi bahane..
Fesatlık şahane..
Bugün atıp tutanlar..
Dün “beni işe al” diye kapısında nöbet tutanlardır..
Düşmanlıkları bundandır..
Che Guavera sözüdür..
“Düşmanın yoksa, hayatta hiç başarılı olamadın demektir”
(Sedat Kaya’nın Facebook adresinden alınmıştır)