Şekip Mosturoğlu: Türkiye uçurumun dibinden döndü
Fenerbahçe TV’de yayınlanan Gündem Özel programına telefon ile bağlanan Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
15 Temmuz Cuma günü ülkemizde meydana gelen kalkışmayla ilgili çok karanlık bir sürecin, çok kısa bir sürede milletimizin sağduyusuyla aşıldığını belirten Mosturoğlu, 3 Temmuz süreciyle ilgili de önemli açıklamalarda bulundu.
Aziz milletimize geçmiş olsun
Sözlerine, “Öncelikle aziz milletimize geçmiş olsun diliyorum. Bu cahilce kalkışmaya karşı direnen milletimize şükranlarımı sunuyorum. Şanlı polisimize, şanlı askerimize ve bu kalkışmaya karşı direnen tüm kamu mensuplarına minnetlerimi, şükranlarımı sunuyorum. Şehitlerimize Allah’tan rahmet ve geride kalan yakınlarına sabır diliyorum” diyerek başlayan Mosturoğlu, “Gerçekten çok karanlık bir süreci çok kısa sürede milletimizin sağduyusuyla aştık. Türkiye uçurumun dibinden döndü. Çağlayan açıklamasında da söylediğimiz gibi biz kulüp olarak Cumhuriyetin bekası için devletimizin yanında tavır almış bir sivil toplum kuruluşuyuz” şeklinde konuştu.
İllegal yapının ele geçiremediği tek yapı Fenerbahçe Spor Kulübü’ydü
3 Temmuz süreciyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Asbaşkanlarımızdan Şekip Mosturoğlu, “Maalesef 3 Temmuz sürecinde biz sadece polis ve yargıdaki illegal devlet yapılanmanın mensuplarıyla karşı karşıya kaldık. Diğer devlet kuruluşlarındaki yapılanmayı biliyorduk, dile getirdik, hatta bizim ‘Son kale Fenerbahçe’ dememizin sebebi buydu. İllegal yapının ele geçiremediği tek yapı Fenerbahçe Spor Kulübü’ydü. Bu da tamamen Fenerbahçe taraftarının gücüyle, direnişiyle ve başkaldırışıyla olmuştu. Maalesef geldiğimiz noktada görüyoruz ki ülkemiz çok acı tecrübelerle bugün bir gerçekle karşı karşıya kaldı. Gönül isterdi ki can kayıpları olmasaydı, yaralanan vatandaşlarımız olmasaydı ve 21. yüzyılda böyle bir tabloyla karşılaşmadan bu yapı ortaya çıkartılsaydı. Maalesef bugünleri yaşamak gerekiyormuş. Biz 3 Temmuz günü emniyetteki illegal devlet yapılanması mensuplarıyla karşı karşıya geldiğimizde bugünkü tablo gibi bir tablo vardı. Devletin kurumları içerisine sızmışlardı, demokratik bir kuruluş gibi kanun yetkilerini kullandıkları izlenimini yaratarak ellerindeki yetkiyi kullanarak kendi senaryolarını oynadılar. O senaryonun içerisinde Fenerbahçe’nin başkanını, yöneticilerini, çalışanlarını mağdur ettiler. Amaç aslında belliydi: Fenerbahçe’yi ele geçirmek. Fenerbahçe taraftarı direnerek bu amacın gerçekleşmesine engel oldu” dedi.
Milletimizin de aynı mücadeleyi verdiğini belirten Mosturoğlu, “İllegal yapı mensuplarının ortaya çıkarılması iyi bir gelişme . Ama biz bunu zaten her vesileyle dile getiriyorduk. İnşallah bundan sonra daha hızlı bir süreç yaşanır. Çünkü Yargıtay sürecine de dikkat edilmesi gerekiyor.Bu illegal yapının mensuplarının bulunduğu bir yapı orası da. Yargıtay Başkanlığı şu anda temizliyor… Fenerbahçe’nin muhatap olduğu pek çok davada bu yapıyla karşı karşıya geldik. Takdire şayandır ki 2-3 senedir bu yapının mensupları ciddi şekilde temizlenmiştir. İnşallah daha da hızlanır. Amacımız, gönül verdiğimiz, uğruna ölmeyi her fırsatta söylediğimiz bu güzel ülkenin, cumhuriyetin değerlerini koruyabilmek. Cumhuriyetin değerlerinin korunması için de devletimizin alacağı her türlü kararın ve tedbirin yanındayız, arkasındayız ve destekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Spor basınında bu illegal yapı mensubu insanlar hala var
Mayıs ayı içerisinde Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun, sözde şike soruşturması kapsamında görev yapan tüm hakim, savcı, duruşma savcısı, duruşma heyetiyle ilgili inceleme ve soruşturma başlattığını da sözlerine ekleyen ve spor basınında illegal yapı mensubu insanların olduğunu belirten Mosturoğlu, “Bu, kamuoyu tarafından fazlaca ciddiye alınmadı. Sözde Balyoz ve Ergenekon davalarından sonra en önemli inceleme ve soruşturma dosyası budur. Fakat maalesef biz o dönemde de aynı şeyleri söylüyorduk. Spor basınında bu illegal yapı mensubu insanlar var, hala var. Bunlara sempati duyanlar, yardım ve yataklık yapanlar, bunların çarkına su dökenler var. Biz bunları dile getirdiğimiz zaman hiçbir şekilde kamuoyunda yer almadı. Bugün gözaltına alınan ve bir kısmının da tutuklandığını duyuyoruz. Bu kişiler aynı zamanda bizim davamızla ilgili olarak da HSYK tarafından açığa alınmışlardı, haklarında soruşturma ve inceleme başlatılmıştı. Bu çok önemli bir konu. Ama maalesef spor medyası bunu görmedi. Et Balık Kurumu’nda dahi bu illegal yapının uzantıları temizlendi fakat spor medyasındaki uzantıları temizlenmedi. Bugün dahi yazıyorlar. Ben bugün günlük gazeteleri okudum, o gazetelerde bu yapının mensupları hala yazabiliyorlar. Bunların, bu illegal yapıdan tutuklanan kişilerle ilişkileri, telefon trafiği incelensin. Biz isim isim bu insanları Cumhuriyet Savcılığı dosyasında bildirdik. Tahmin ediyorum ki bugünden itibaren çok daha hızlı bir şekilde bu konunun üzerinde durulacaktır” diye konuştu.
3 Temmuz Kumpasıyla ilgili dosya, bazı spor kulüpleri tarafından sportif rekabet için kullanıldı
3 Temmuz Kumpasının, bazı spor kulüpleri tarafından sportif rekabet için kullanıldığını ifade eden Şekip Mosturoğlu, “Bu illegal yapının başyapıtı 3 Temmuz Kumpasıyla ilgili dosya, bazı spor kulüpleri tarafından da sportif rekabet için kullanıldı. ‘Üflemeyle bu ateş sönmez diyenler’, Fenerbahçe’yi UEFA’ya şikayet edenler, UEFA’da Fenerbahçe’yle bu dosya üzerinden hesaplaşanlar… Bilerek veya bilmeyerek. Defalarca uyarmamıza rağmen bu illegal yapının değirmenine su döktüler. Onların bu faaliyetlerini meşrulaştırdılar. İllegal yapının en önemli faaliyetlerinden biri olan 3 Temmuz Kumpasını meşrulaştırma gayreti içerisinde oldular ve bunu sportif rekabet adına yaptılar. Ben, bunlardan da hesap sorulacağını, devletimizin çağırıp bu illegal yapıyla bu kadar haşır neşir olmalarının hesabının sorulacağını düşünüyorum. Bugünden sonra bu iş tahmin ediyorum hızlanacaktır. İsimler çok önemli değil bence. Soruşturma savcısının ismi geçiyor bugün, duruşma savcısı, duruşma heyetinin başkan ve üyelerinin ismi geçiyor. Bunlarla sınırlı değil tabii ki. Bu soruşturma içerisinde görev alan onlarca hakim, savcı vardı. Bunların tamamının adı aslında bugün o büyük listede var. Emniyet mensuplarının zaten bir bölümü tutuklandı, bir bölümü firarda. Bir kısmı yurtiçinde bir kısmı da yurtdışında firarda. Ben tahmin ediyorum ki bundan sonra bu süreci meşrulaştırmak isteyenler, illegal yapının başyapıtını alkışlayanlar, övenler biraz daha yüzleri kızararak, önlerine bakarak geçmişte yaptıkları hataların hesabını vereceklerdir. En büyük beklentim; spor medyasındaki bu illegal yapının uzantılarının tek tek tespit edilerek bu camianın içerisinden ayıklanmasıdır ki bunların hepsi biliniyor. İnşallah dilerim ve isterim ki bu yapı, tüm Türkiye Cumhuriyeti kurumlarından temizlendiği gibi spordan da temizlenecektir” diyerek sözlerini tamamladı.