Vitor’a açık mektup

SEVGİLİ Vitor Pereira;
Sana bu mektubu yazmaktaki amacım “Türkiye Ligi Gerçekleri”ni anlatmak istememdir.
Türkiye’de hemen her Anadolu takımı 4-2-3-1 oynar. Bu sisteme adeta tapan hocalar vardır. Geride 2 uzun atletik stoperleri, biri kazma diğeri hızlı 2 bekleri olur. Asla ikisi de ileri çıkmaz. Savunma önünde kesin bir kazma, bir de biraz topu bilen oyuncular vardır. Öndeki 3’lünün kanatlarındakiler pır pır, santrafor arkası yarı yetenekli bir isimden oluşur. En uçta da senin Fernandao’n gibi fizikli bir santrfor olur.
Bu takımlar, evlerinde daha özgüvenli oynarlar. Dünkü ilk yarıdaki gibi sen de 4-1-3-2 ya da en sevdiğin 4-2-2-2 oynarsan bu takımlar hücum yapar. Hücum yaptıkça havaya girer, daha çok baskı kurmak ister.
Bu tip takımlara ya senden 2 önceki hoca gibi göz açtırmayan bir pres ve bol forvetli oynamalısın ya da pas oyunu oynayıp bayıltmalısın. İlla çift santrafor diyorsan Sow gibi pas istasyonu da olabilecek oyuncuyu direkt başlatmalısın.
Dün ilk yarıda benim uzun zamandır seyrettiğim en kötü takım sahadaydı. Ne pas yapabildi seninkiler ne de savunma. Bireysel yetenekle öne geçtin ama kıymetini bilemedin. Senin de gözlemlediğin gibi bu kadar kötü oynamana rağmen rakip ancak Nani’nin yanlış pasıyla penaltı pozisyonu bulabildi. Volkan hem penaltıyı kurtardı, hem de Kweuke’nin kritik pozisyonunda skoru tuttu. Yine şahit olduğun gibi 2. yarıda Alper’i orta alana alınca rakibin gelemez oldu. Pas ile tempolarını düşürttün, rahatladın. Bu bölümde kritik eksiğin hücum aksiyonları ile ilgili bir değişiklik yapmaman oldu. Yenilen gol de tıpkı penaltı gibi 2 bireysel hatanın peşpeşe gelmesindendi. İlk yarıda Fenerbahçe’n, yanlış ‘maç öncesi analizin’ dolayısıyla inanılmaz kötü oynadı ama önde bitirdi. 2. yarıda hem Alper hem Sow hamlen doğruydu ama 2 puan kaybettin. Futbolun cilvesi bu.
Sen sen ol bir daha asla Anadolu deplasmanlarında rakibi küçümseme. Orta alanda ya pas yaptır ya da çok adamla hücum pres yaptır. Bir de bu ülkenin ligini Yunanistan Ligi ile karıştırma. Bu maçın analizini yaparken bu mektuba da bir göz at.
Gözlerinden öperim..

NANİ’NİN DÖNÜŞÜ
Penaltıya sebebiyet veren yanlış pası harici dün sahanın en iyisiydi. Yıldız ama kalpten oynayan, sorumluluk alan lider yapıdaydı. Bildiğimiz Nani bu işte.

KJAER’İN ÇAKMASI
Shakhtar deplasmanında penaltıya sebebiyet; saçma bir kırmızı kart. Bu maç hem de savunmadayken bariz kötü futbol ve yine gereksiz sarı kart. Bir de kendi kalesine gol. Acaba buraya Kjaer’in çakmasını mı gönderdiler?

SERDAR ALİ ÇELİKLER- HABERTÜRK

Önceki İçerik“Buraya kazanmak için gelmiştik”
Sonraki İçerikSerkan Akcan, Fenerbahçe’nin Rize’de neden kazanamadığını kaleme aldı: Her şey 10 metrede değişir…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz