Wesley Sneijder, yarı sinirli yarı da ‘tam anlamamış bir görüntü verir halde; yarı tebessüm yarı sıkılmış dişler ile’ toplantı odasına girer. Kendisini bekleyen ve güler yüzle “Hoş geldin” diye sarılan 2 yöneticinin karşısına oturur. Tatilden söz ederler ama Wes hafif gergin; “Bu sarı kart cezası da ne böyle…” der. Yöneticiler istifini bozmaz; “Bu konu ağustos ayında gündeme gelecek. O zaman tekrar konuşuruz ama özetle durum şu: Sadece sana özel değil. Senin de imzaladığın sözleşmede de yer aldığı gibi gereksiz sarı kartlara verilebilecek bir ceza miktarı var. Bunları tespit edersek ve buna göre bir ceza uygularsak bu sözleşmemize aykırı bir hareket olmaz” derler. Wes “Ağustosta tekrar görüşürüz ama siz beni galiba gözden çıkardınız” deyip kalkmak ister ama yöneticiler kendisini oturtur. “Bak Wes” derler; “Biz; her gece bar-club gezen, kendine bakmayan, sporcu gibi davranmayı bırakıp sahada da güçsüzlüğü görülen Sneijder’i gözden çıkardık. Bizce gördüğün ve cezaya sebep olan sarı kartların büyük bir kısmı da bu güçsüzlüğün nedeniyle görüldü…” Ama deyip devam ederler; “Ama… Eski Sneijder olursan, takımı ayağa kaldıracak gerçek liderliğine geri dönüp takımı sırtında taşırsan; değil gözden çıkarmak biz de seni sırtımızda taşırız.”

Bu sözlerin ardından mesajı alan Wes Sneijder, sarı kart cezası da dahil hiçbir konuda açıklama yapmaz. Menajeri susar. Yaz kampının da en çalışkan futbolcusu olur. Yöneticilere göre bu sene Bruma ile beraber Wesley Sneijder’ın da yeniden yükseliş sezonu olacaktır.

HOCAYI BIRAK YENİ MHK’YE BAK

Geçen sene sonu olması gereken şimdi oldu. Vitor’a el sallandı. F.Bahçe’de hep olan yine oldu: Bir sezona da doğru dürüst planlama yapılamadan, zamansız ayrılıklar yaşanmadan başlanılamıyor. Neyse.. Vitor’un gitmesi doğrudur. Açıkçası medyada okuduğum teknik adam adaylarının içinde Pellegrini dışında mantıklı gelen de yok. Ama bugünkü konum F.Bahçe yönetiminin teknik adam tercihi değil.Biliyorsunuz geçen yıldan bu yana çok eleştirdiğim MHK görevini bıraktı. Yusuf Namoğlu yeniden görev aldı. Hep söylediğimi yine söyleyeyim: Dürüst, adam gibi bir adam olan Yusuf Namoğlu, ne yazık ki hasta G.Saraylı kimliğini saklayamayacak kadar fanatik. İkinci adamı Metin Tokat gibi çok sevdiğim başka bir fanatik G.Saraylı. Ha keza Erol Ersoy’un da G.Saraylı olduğu bilinir. İnşallah Namoğlu’nun 3. döneminde geçmiş 2 dönemindeki gibi skandallara imza atılmaz. Yani demem o ki hoca elbette önemli de MHK’ye de azami dikkat gerek…

TARAFTAR BU FIRSATI İYİ DEĞERLENDİRSİN

Kulüpler Birliği toplantısının ardından çok önemli bir karar açıklandı. Uzun süredir devam eden deplasman yasağı kalktı. Kimilerince eleştirilse de futbol dünyasında sürekli yeni bir aksiyon alan; bir fikir ortaya koyan neredeyse tek isim olan Göksel Gümüşdağ’ın; 2 yıldır her kulübü aynı masa etrafında oturtabilmesi ile gerçekten ‘Birlik’ görüntüsü veren kurumun son kararı da doğrudur. Umarız, güvenlik kurumları da birliğin bu kararını destekler. Umarız bu karar, demokrasi mitinglerinde görülen birlik beraberliğin devam etmesine vesile olur. Umarız, futbol dünyası içine sokulan ayrıştırıcı kutuplaştırıcı fay hatlarını oluşturan güç odaklarına karşı ders olur. Ve umarız ‘taraftar -holigan değil taraftar- bu kez bu güzelim fırsatı harcamaz.