Fanatik gazetesi yazarı Serkan Akcan, Bursaspor-Fenerbahçe maçını değerlendirdi:
Büyük dönüşüm
Fenerbahçe son 4 maçını üst üste kazanırken yepyeni bir oyun karakterine büründü. Eski ile yeni oyun arasındaki en temel farklardan biri öne geçtikten sonra geri yaslanma sorununu kökünden çözmek. Bunun için kulübenin gücüne ihtiyaç vardır. Giuliano’nun forvet arkasına geçmesi Fenerbahçe’nin oyunundaki önemli devrimlerden biriydi. Sanırım en az onun kadar kıymetli olanı Valbuena’nın hamle oyunculuğuna ikna edilmesi. 1-0’dan sonra Aatif-Valbuena değişimi Fenerbahçe’ye Bursa sahasında daha çok kalma fırsatı sağladı. Kasımpaşa maçındaki coşkuyu sürdüren adam, dün gece Bursa galibiyetini koruyan adama dönüştü. Lyon’da Depay geldikten sonraki rolü oynuyor artık Valbuena.
Giuliano varsa sorun yok
Giuliano bu takımın temel direği artık. Son 5 maçta 5 gol attı, 1 asist yaptı. Zenit’teki altın sezonunu şimdiden yakaladı, fazlasını yapabileceğini vaat ediyor. Giuliano varsa sorun yok düşüncesi Fenerbahçe’de uzun süre sonra söylenen bir cümleye dönüştü. Fenerbahçe’nin hala en zayıf halkası sol beki. Sağda Şener ritmini bulmuşken Isla’yı sol beke çekmek Fenerbahçe’yi hücumda genişletecek tek hamle. Fenerbahçe’nin gelişen oyununda sol kenarın geride kalması planları bozabilir.
Sonuç olarak Bursa’da kazanılan üç puandan çok daha fazlasıymış gibi görünüyor. Fenerbahçe belki de en az derbiler kadar zor bir deplasmanı kazandı ve zirvede herkes kadar şansı olduğunun altını çizdi.
İlk yarı Le Guen’in
Stoperlere sırtını dayayan Janssen’e uzun topla çıkabilmek planın önemli parçasıydı. Hollandalı santrfor sakatlanıp çıkana kadar yüksek top indirip Dirar ve Giuliano’yu Titi-Ekong-Ertuğrul’un arkasına koşturamadı. Fenerbahçe’yi ceza sahasının dışında tutan en önemli faktörlerin başında bu geliyordu. Ama daha önemlisi Paul Le Guen 3’lü savunmanın arkasında verimli alanlara inmek için yapılan hamleye hazırlıklıydı. Henüz ilk 45 dakikada Fenerbahçe’yi 4 kez ofsayta düşürerek oyun merkezini kalesinin uzağında tutabildi.