AÇIK FUTBOLA DARBE
Yeni mevzuatlar sonucu ağır yaptırımlarla kısıtlanan bant reklamlar, bedava izlenen TV kanalları için spor ürünlerini yayınlamanın cazibesini bir hayli azaltacak. Paralı kanallarla, normal kanalları aynı kefeye koymak büyük bir yanlış
Futbol; dünyanın ve Türkiye’nin en sevilen oyunu… Futbol aynı zamanda; televizyon izleyicisinin ekranda görmekten en çok hoşlanacağı ŞEY.
1990’lardan bu yana artan ivmeyle büyüyen futbol endüstrisi için en önemli vitrin, şüphesiz ki; televizyon yayınları. Her geçen sezon artan ilgi, sosyal ve ekonomik değerlerdeki yükselişi de beraberinde getiriyor şüphesiz. 2000’lerin arifesinde, 70 bin dolar gibi bir bedelle İngiltere Premier League’in yayın haklarını alışımızı daha dün gibi hatırlıyorum. Ya şimdi; aynı haklar kaç milyon Euro sizce?…
Pasta büyüdü, futbolcular, maç biletleri ve elbette ki yayın hakları hayli pahalandı. Pek çok futbol ürünü (lig, kupa, şampiyona vb.) ekonomik karşılığın kısıtlılığında, yayın teknolojilerinin elverdiği ölçü ve biçimde “paralı TV” kurgusuyla izleyicisine ulaşmak durumunda kaldı. Devasa boyutlara ulaşan sektörün yeni düzenindeki ekonomik gerçekler uyarınca bu kaçınılmazdı.
RTÜK spor müsabakalarındaki reklam yayınlarına dair getirdiği son yasak ve kısıtlamalarıyla, paralı kanallarda olması garipsenen bazı reklam türlerine son verdi. Öyle ya; zaten para ödenilen bir yayınını izlerken hatta top da oyundayken ekrana gelen çiğköfteci logosu hayli tuhaf kaçıyordu. Peki ama; açık kanalların suçu neydi?
RTÜK’ün yeni bir mevzuatla, müsabakalar sırasında, tv reklam filmleri ve tv reklam bantlarını aynı kefeye koymasından daha büyük bir yanlışı var; paralı kanallar ile halkın bedava izleyebildiği açık kanalları aynı kefeye koymak. İşin doğasını yakından bilen benim gibi birisi için bu, çok vahim sonuçlar doğurabilecek büyük bir yanlış. Neden mi?…
Dijital yayın platformları ve şifreli kanalların en önemli gelir kalemi ABONELİK ÜCRETLERİ. Açık kanallarsa sadece reklam verenlerden topladıkları parayla dönmekte. Yeni RTÜK mevzuatı sonucu, ağır yaptırımlarla kısıtlanan “bant reklamlar”, bedava izlenen “açık” TV kanalları için spor ürünlerini yayınlamanın cazibesini hayli azaltacak. Geçen sezon Ziraat Türkiye Kupası’nda yayınladığımız maçların gördüğü ilgi, ortaya koyduğu değerler uyarınca, bu duruma üzülmemek elde değil. Hiçbir bedel ödemeden dünya yıldızları, yıldız adayları, gönül verdiği takımlar ayaklarına kadar gelmişti. Bu yayınlar için TFF’ye ödediğimiz hayli yüksek yayın bedeli, bu yayınları gerçekleştirmek için kullandığımız son teknoloji ürünü ekipman, deneyimli- kaliteli ekiplerin tüm maliyeti için tek kaynak REKLAMLAR.
RTÜK son kararıyla, gelirinin çok çok küçük bir bölümünü reklamlardan elde eden paralı kanalları değil, gelirinin tamamını reklamlardan elde eden açık kanalları vurdu. Umarım bu yanlışlık en kısa sürede sporsever, başka bir deyişle kamu yararına yeniden düzenlenir. Keza, Türk halkının çok büyük bir bölümü spor yayınlarıyla ancak açık kanallar aracılığıyla buluşabiliyor.
Açık kanallar reklam gelirindeki bu büyük kayıpla ne kadar baş edebilir, emin değilim!
SERKAN KORKMAZ- FOTOMAÇ