Türk futbolunun unutulmaz golcülerinden Sinan Kaloğlu, Dijital Futbol İçerik Platformu Futbol Anadolu’nun kanalına konuk oldu.
Canlı yayına katılan Sinan Kaloğlu programda şu açıklamaları yaptı;
“Ben futbol oynarken Süper Lig kulüplerinin 1-2 tane yerli golcüsü olurdu. En az bir tane olurdu. Bu oyuncu da o takımı sırtlardı. Milli Takıma forvet olarak gitmek için çok önemli rakiplerimiz vardı. Ülkemizde nedense artık forvet oyuncuları için yabancı oyuncular tercih ediliyor. Yabancı sayısı arttıkça da tercih edilen yerli forvet sayısı azaldı. Yerli oyunculara karşı sabır da gösterilmiyor. Oyuncular kiralık olarak gönderiliyor. Daha sonra da ister istemez oyuncular düşüşe geçiyor.
ALİ AKMAN BURSASPOR’DA OYNAMASI GEREKİYORDU
Ben Ali Akman geliyor diye 3 yıldır anlatıyorum. 2-3 yıllık süreçte üstüne koyarak devam etti. Halen de eksikleri var. Kesinlikle bu sezonu Bursaspor’da tamamlamalı. Ali’nin oynaması gerekiyordu. Gerekirse Bursaspor ile yeni sözleşme imzalayıp, devam etmeliydi. 2002 doğumlu bir oyuncudan bahsediyoruz. Bursaspor’da yakaladığı ortamı gittiği yerde bulamayabilir. Tam gelişme zamanında yerinde sayması veya geriye gitmesi onun için büyük bir handikap olacağını düşünüyorum.
GÜVEN YALÇIN’IN EKSİKLERİ VAR
Güven Yalçın’ın oyunsal anlamda çalışmaya ihtiyacı var. Doğru zamanda topla buluşup, doğru zamanda pas atmayı öğrenmesi gerekiyor. Sırtı dönük oyunda, topu kullanmayı öğrenmesi lazım. Beşiktaş gibi sürekli hücum yapan takımlarda bu çok önemli bir detay. Bu eksikliğini gidermesi gerekiyor. Forma şansı bulmak için İtalya’ya transfer oldu umarım orada forma şansı bulur ve Beşiktaş’a daha hazır bir şekilde döner.
SÖRLOTH BİRAZ YAVAŞ KALDI
Trabzonspor’da bütün oyuncuların Alexander Sörloth’a oynadığı bir sistem vardı. Bütün toplar Sörloth’a atılmaya çalışıyordu. Üst üste goller atan bir oyuncu özgüven yaşar. Sörloth’un Trabzonspor’daki durumu bu şekildeydi. Leipzig ise çok hızlı futbol oynayan ve oyunu rakip kaleye yıkan çok güçlü bir takım. Böyle bir takımda direkt iş yapmanız gerekiyor. Sörloth bunu başaramadı. Leipzig’e göre biraz yavaş kaldı da diyebiliriz. Almanya’nın en düzgün kulüplerinden birinde forma giyiyor. Bu takımın içerisinde yer almak bile kolay değil. Türkiye ve Almanya arasındaki oyunsal anlamdaki farklılıklar da Sörloth için dezavantaj yaşattı.
TÜRK FUTBOLCULAR İÇİN AVRUPA HAYAL DEĞİL
Türkiye ligleri şu anda izleniyor. Spor Toto 1.Lig’de bütün maçlar takip ediliyor. Mehmet Zeki Çelik, İstanbulspor’dan Lille takımına transfer oldu. Bunu bilerek maçlara çıksınlar. Türk futbolcular için Avrupa hiç hayal değil. Avrupalı scoutlar Türk liglerini yakın takip ediyor. Türk oyuncular onlar için maddi olarak biraz düşük bedelli oluyor. Genç oyuncuların hayali düşük olmamalı. İsviçre, Avusturya, Danimarka, İsveç. Hangi lig olursa olsun, transfer olsunlar. Avrupa’ya adım atmak çok önemli bir şey. İtalya, Almanya, Fransa, İngiltere, İspanya gibi ülkelere gelebilmek için diğer ülkeleri diğer ülkeleri bir basamak gibi kullanmak önemlidir.
AVRUPA ÇAPINDA BİR TEKNİK DİREKTÖR OLMAK İSTİYORUM
Almanya’da yaşıyorum. Dil konusunda kendimi geliştiriyorum. Avrupa çapında bir Teknik Direktör olmak istiyorum. Almanya’da yaşamamın en önemli sebeplerinden birisi de bu. Futbol sürekli gelişim gösteren bir oyun. Kendimi güncel tutarak geliştirmem gerekiyor. Kendimi hazır hissettiğim zaman Teknik Direktör olmak istiyorum. Bursaspor’da çok güzel yıllarım geçti. Sağ olsunlar bana ‘Bursalı Sinan’ diyorlar. Herkes Bursaspor’da Teknik Direktörlük yapmak ister. Benimde böyle bir hayalim var. Türkiye’de bazı hocalarımızla yardımcı antrenör olmam konusunda bir takım görüşmeler yaptım. Kimin yanında çalıştığınız çok önemli. Sadece iş olsun diye bir hocanın yanında çalışmak istemedim. Yurt dışından bu konuda bir teklif almadım. İnşallah yakında ben de Teknik Direktörlüğe başlarım.
BOUPENDZA’NIN YAPACAKLARINI GÖRMEK LAZIM
Aaron Boupendza, Hatayspor’da çok önemli bir çıkış yakaladı. Devamını getirebilecek mi bekleyip görmek lazım. Boupendza’nın ismi İstanbul takımları ile anılacaktır. Basın bunları yazıp, çizer. Ben Fenerbahçe’nin Boupendza’yı düşüneceğini zannetmiyorum. 24 yaşında bir oyuncudan bahsediyoruz. Sezon sonuna kadar yapacaklarını görmek lazım. Anadolu takımlarında çok gol atabilirsiniz ancak, büyük takımlarda oynamak başkadır. Orada herkes yıldız.
YÖNETİCİLER ATTIKLARI İMZALARDAN SORUMLU OLMALILAR
Mersin İdman Yurdu’nda oynadığım son iki sezonun parasını alamadım. Hatta genç çocuklara cebimizden para veriyorduk. Karabükspor, Manisaspor ve Mersin İdman Yurdu kulüplerini ahlaksız yöneticiler batırdı. Bu kulüplerin geleceklerini bitirdiler. Kayseri Erciyesspor’u çok yalnız bıraktılar. Kulüp kendi kendine kapandı. Bursaspor’un, Eskişehirspor’un nasıl borçlar ile uğraştığını herkes biliyor. Koskoca Gaziantepspor yok oldu gitti. Yöneticiler attıkları imzalardan sorumlu olmalılar. Bu konudaki kanun bir türlü meclisten geçmiyor. Bu kanun yıllar önce çıksaydı bu kulüpler bu hallere düşmezlerdi. İsmi geçen kulüplerin tamamı mazisi olan kulüpler. Bu kulüplerin taraftarlarına, şehirlerine, camialarına yazık değil mi.
MESUT ÖZİL BİR DÜNYA MARKASI
Mesut Özil, dünya çapında tanınan çok büyük bir isim. Fenerbahçe’nin marka değerini artıracağı da kesin. Şahsi düşüncem, sezon sonu gelseydi daha hayırlı olurdu. Devre arası transferleri her zaman risklidir. Takıma direkt etki edeceğinin garantisi yok. Mart ayından beri resmi maça çıkmamış. Sadece antrenmanlara çıkmak yeterli değil. Sezon sonu Fenerbahçe’ye gelseydi daha faydalı olurdu düşüncesindeyim.
Kaynak: twitter.com/FutbolAnadolu