SporLig dergisinin yeni yıldaki ilk sayısı çıktı. Bülent Tuncay bir süre önce görevden alınan Gaziantep FK teknik direktörü Sumudica’yı yazdı:
Ligde Sumudica fırtınası
Kısa bir süre öncesine kadar Süper Lig, yabancı teknik adamdan geçilmezdi. Bugün ise hepi topu iki yabancı hocamız var. Gaziantep Futbol Kulübü’nü çalıştıran Marius Sumudica ise performansıyla Çaykur Rizespor’un hocası Tomas’tan hemen ayrılıyor. Rumen hoca öncelikle sportif başarısıyla hemen dikkat çekiyor. 2020’yi liderin sadece 2 puan gerisinde bitiren Gaziantep FK eğer Galatasaray’dan puan alabilseydi o koltukta kendi oturuyor olacaktı. Fenerbahçe, Beşiktaş, Başakşehir ve Alanyaspor karşısında aldığı galibiyetler ise Güneydoğu Anadolu ekibinin başarısının tesadüfi olmadığını gösteriyor. Sumudica sportif başarısının yanı sıra renkli kişiliği ile de dikkat çekiyor.
Peki Sumudica nasıl biri. Bu soruyu, onu en iyi tanıyan gazetecilerden biri olan, Gaziantep 27 gazetesinin sahibi Ökkeş Özekşi’ye sorduk. İşte Özekşi’nin yorumu:
Marius Sumudica Gaziantep FK’ya gelmeden önce tam 15 kulüpte teknik direktörlük yapan bir isim. Her kulüpte farkını fark ettiren, sahada olduğu kadar saha dışında da gündem olabilen bir teknik adam.
Farklı bir kişiliğe sahip. Onu anlayabilenler kolayca anlaşabilir, anlayamayanlar ise gerek teknik adamlığını, gerekse de şahsiyetini küçümser, tartışma konusu yapar. Gaziantep FK’da göreve geldiğinde, yönetim dahil şehrin büyük bölümü ilk zamanlar alışılagelen teknik adam profillerinin dışında bir karakterle karşılaştı. Kendine özgü tavırları, kabul etmediği görüş ve davranışlardaki tepkisi, sahanın dışında da gerek basının bir bölümüyle, gerek taraftarla anlaşamaması kentte tartışılan bir isim haline gelmesini sağladı.
Aslında özellikle medyada bazı isimlerin biraz da kişiliğine yönelik eleştirilerine sessiz kalmadı, maç sonrası televizyonlarda açıkça isim vererek suçlama yoluna gitti, onları mahkemeye verdi. Yönetimin kafasını karıştırdı kimileri sözleşmesini iptal edelim derken, başkan Mehmet Büyükekşi hep arkasında durdu. Bunda kendisini Gaziantep’e getiren kulübün önceki Başkanı Adil Konukoğlu’nun etkisi büyüktü tabii… Zamanla takımda başarı gelince Sumudica için olumsuz düşünenlerin sayısı azalmaya başladı. Gaziantep FK’yı küme düşürür diyen bazı spor yazarları sessizliğe büründü.
Peki neydi Sumudica’yı başarıya götüren unsurlar… İşte orası çok farklı. Bir kere futbolcusuyla inanılmaz iletişim içinde. Maddi manevi destekleyen bir teknik adam. Baba gibi azarlayan, hatta bunu videoya çektirip yayınlatan, ama yeri geldiğinde şefkat gösterecek kadar sevecen bir profil. Kulüpte başkandan sonra tek adam diyebilirim. Bazı zamanlarda kimse olmadan takımı tek başına deplasmana götüren, yöneticilik yapan, her sorunu kendisi çözen bir teknik adam. Maçlarda yönetim dışında futbolculara prim veren bir hoca. Kulüpte malzemeciyle bile kalkıp oynayan eğlenen, maçtan sonra hiç ayıp olur demeden televizyonlar karşısında oynayan bir karakter.
Bunun dışında çok iyi araştırmacı. Sistemine uygun futbolcu seçme konusunda çok titiz. Herkesin ilk zamanlarda dalga geçtiği oyun anlayışını şimdilerde Türkiye’ye kabul ettiren bir teknik direktör. Sistemine uyabilecek oyuncu dışında isterse dünya starı olsun transferine izin vermeyen, buna karşılık sistemine uyum sağlayacağına inandığı futbolcuları kulüplerinde forma giyemeseler dahi onları transfer ederek oynatan bir teknik direktör.
En zorlandığı şey, kendisinin anlaşılmaması. “Beni böyle kabul edin, art niyet yok, ben kişiliğim gereği buyum, beni kendi halime bırakın başarıyı getireyim” diyen bir teknik direktör. Şu anda Gaziantep’te sporseverlerin yüzde 80’inin beğenip sevdiği, futbolcularının teknik adamlıktan çok baba, abi gibi baktığı bir insan Marius Sumudica…