TFF Başkanı Yıldırım Demirören, Pazartesi Gecesi Futbolu programında Şansal Büyüka’nın sorularını yanıtladı:
“Başkan adayı olduğumu açıklamama gerek yok zaten başkanım. Açıklarsam ancak bırakacağımı açıklarım. Yapacak çok işimiz var. Buradayız.”
“Türkiye’de siyasetin futbola karıştığı söyleniyor ben buna katılmıyorum. Sadece desteklerini hissediyorum.”
“Genel kurul öncesi kulüplerden belli bir destek alıyoruz. Demokratik bir ülkede yaşıyoruz ve adaylar da çıkacaktır. Biz gerekli yerlerden gerekli desteği alıyoruz. Seçim zamanı rakip çıkacaksa çıkar. Çıkan her rakip ciddidir. Rakibi ciddiye almamanız olmaz. Bizim yaptığımız işler ortada. Seçim sandıkta biter ama kendimize güvenimiz var.”
“Milli Takım başarısını federasyon başkanı mı belirler? Ben mi kadroyu seçiyorum? Ben de kadroyu açıklandığı gün öğreniyorum. Bizim amacımız arada bir turnuvalara katılmak değil her turnuvaya katılan bir takım oluşturmak. Fatih hoca bu konuda çok çalışıyor. Fatih hocamız ile olan ilişkimiz abi-kardeş gibi.”
“Passolig sistemi kötü tezahüratı yüde 90 oranında düşürdü. Passolig ve e-bilet eleştirilmişti ama bunu sağladı. Kaçan seyirci var deniliyor ama bunun etkisi %10-20’yi geçmez.
Taraftar kavga değil, futbol istiyor. 3 Temmuz sonrası bir şeyler olmuş olabilir ama o zaman doluluk oranı yüksekti. O zaman da beyanatlar fazlaydı. Hukuki düzlemde de bazı düzenlemeler yapıldı.”
“Yusuf Namoğlu devam edecek. Kendisi ne der bilmiyorum ama benim düşüncem o yönde.”
“Kriterlerle ilgili çalışma yapıyoruz. Kriter yapacağız 3. Lig’e almama, 3 Lig’den 2. Lig’e almama gibi şeyler yapacağız. Ama tek gerçek profesyonel kulüp sayısı fazla. Kriterlerle beraber tesisleşmeyi çözmemiz lazım.”
“Ben ilk günden beri çizgi teknolojisine karşıyım. Doğallığı bitiriyor.”
Cüneyt Çakır ve Şampiyonlar Ligi finali
“Cüneyt Çakır’ın Şampiyonlar Ligi finalini yönetmesi için resmi olarak bir şey yok, gayri resmi olarak şansı olduğunu biliyoruz. Bayern Münih finalde olsaydı büyük şansı vardı. Alman bir hakemle yarışıyordu.
Ali Palabıyık bu seneki favori hakemim. Önü çok açık.”
BÜYÜK TEKLİKE KAPIDA…
“1 senedir 3 Temmuz’dan daha tehlikeli bir sürecin Türk futbolunu beklediğini söylüyorum. Bu mali kriterler ve futbolumuzun mali yapısı. Çarşamba günü 3 kulübümüzü UEFA lisansı sorunu bekliyor. İsimlerini biz biliyoruz. Aldığımız haberler var, kulüplerle görüşüyoruz, yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bir de kulüp lisansı var. Bunu alamayanlar da liglere katılamayacak. Göksel Gümüşdağ da kulüp başkanlarına bu konunun hassasiyetini kulüplerimize anlatıyor. Şimdien medyada transferleri okuyoruz. Oyuncusunun maaşını ödemiyor transfer okuyoruz. UEFA bunları çok yakından izliyor. Kulüplerimiz Avrupa’ya gidemeyecek konuma geliyor.
Trabzonspor kontrol altında, Beşiktaş kontrol altında, UEFA ile anlaştılar. Bursa’nın cezası var. Galatasaray kontrol altında ama bir tehlikesi bulunmuyor.”
Fenerbahçe’ye yapılan saldırı
“Fenerbahçe’ye yapılan saldırıyı ilk günden itibaren takip ediyoruz. Unutuldu değil ama gündeme gelmiyor. Devletimiz, güvenlik güçleri ivedi takip ediyor. Sonuçlanan bir şey yok.”
“Ünal Aysal Cüneyt Çakır gibi bir hocaya şaibeli demişti. Onunla ilgili yapacağım bir yorum yok. Başarısızlıkları federasyonun üzerine atmaya çalıştılar. Benim Galatasaray’a kötülüğüm olamaz. Duygun Yarsuvat oldukça yapıcı. Camiasının kârını gözetmek zorunda ama oldukça uygar. Kamuoyuna çıkıp suçlamalar sizi hiçbir yere getirmiyor. Duygun Başkan’a bu kısa sürede teşekkür ediyorum. Türk sporuna bir sakinlik geldiyse onun sayesinde. Çünkü konuşmadı.”
