Trabzonspor Kulübü ve Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Ahmet Ağaoğlu, yaptığı konuşmada yayıncı kuruluşla yaşanan sıkıntıların kulüplerden kaynaklandığı şeklinde bir algı oluştuğunu ifade ederek, “Fazla hesaplara detaylara ve eleştirilere girmeden… Tarlada çalışan biz ürünümüzü pazarlayan siz. Bir kereye mahsus veya iki kereye mahsus indirim yapılmış olabilir, bu kapıyı biz sonuna kadar açtık, sonuna kadar da böyle gidecek anlamının çıkmadığını bunun bunu ifade etmediğini sürekli anlattık.” dedi.
Yayın gelirinin kulüpler için önemine işaret eden Ağaoğlu, “Alt kulüplerinin kulüp başkanlarının ne tür sıkıntılar içinde olduğu, aynı zamanda Süper Lig kulüpleri, Anadolu kulüplerinin gelirlerinin yüzde 60-90’ının naklen yayın gelirinden kaynaklandığını düşünürsek, birkaç kulüp başkanımızın, özellikle Sivasspor Kulübü Başkanımızın parayı kasada görmeden transfer yapmadığını hepimiz biliyoruz, takdir ediyorum kendisini. Böyle bir sıkıntının yaşandığı yerde eğer her şey güllük gülistanlıksa yüzde 25 peşinimizi bu ayın sonuna, en geç 15 Ağustos tarihine kadar istiyoruz, bu konuyu kapatıyorum. Fazla da tartışma yaratmak istemiyorum. Ama ciddi sıkıntı vardır, yayıncı kuruluşla alakalı olarak çok ciddi sıkıntı vardır… Pandemi oldu indirin, enflasyon oldu indirin, kur arttın indirin… Netice itibarıyla dönüp bakınca TMSF’deyken 2 milyon 300 civarı olan abone sayısı bugün 1 milyon 300’lere düşmüş durumda. Kendi ticari başarısızlıklarının bedelini ülke futboluna ödetemezler. Benim Kulüpler Birliği Başkanı olarak söyleyeceğim bu kadar.” şeklinde konuştu.
Futbol ailesinin genel sıkıntısının birlikte çözülmek zorunda olduğunu vurgulayan Ağaoğlu, “Türk futbolunun sorunlarını futbol ailesi ve paydaşları çözer. Bunun dışındaki hiçbir iradenin bizim irademizin üzerinde bir güce sahip olamayacağını ifade etmek istemiyorum.” ifadesini kullandı.
Yabancı oyuncu sınırlaması konusuna da değinen Ahmet Ağaoğlu, şunları kaydetti:
“Bizim görüşümüz şu; Yerli oyuncuyu yabancı oyuncuyla rekabet edebilir bir düzeye taşımadıktan sonra konulan sınırlamalar, 1960-1970’lerde konulan ithalat yasağının bir farklı versiyonu olmaktan öteye geçemez. Biz yerli oyuncunun yabancı oyuncuyla mücadele seviyesini artırmadıktan sonra konulan yasağın hiçbir faydası olmayacaktır. Rekabet düzeyine geldiğimiz zaman zaten yasak koymaya ihtiyaç kalmayacaktır. Kulüpler Birliği olarak birkaç kulübümüzle birlikte sürekli öneri getiriyoruz. Rezerv lig dedik, B ligi dedik, farklı versiyonlar da öne sürdük. Bunların altyapısı yapılmadan, sağlıklı bir altyapı sistemi oluşması ve gençlerimizin rekabet edebilir mücadele düzeyi yüksek bir ligde oynamadan yabancılarla rekabet etmesi mümkün değil. Bu konuyla alakalı Federasyonla hala görüşüyoruz. Dün akşam sabaha karşı tartışma konularından birisi buydu. Altınordu Kulübü Başkanımızın yaptığı sunum bu işin altyapısı aslında. Gençlerimizin mücadele anlamında önünü açmak Türkiye Futbol Federasyonu’muzun görevi.”