Tosic’in eşi Jelena Karleusa’dan olay sözler: Onu bana bırakın, maçtan önce seks…
Beşiktaş’ın yıldız futbolcusu Dusko Tosic’in şarkıcı eşi Jelena Karleusa Balkan ve Avrupa ülkelerinden sonra Türkiye’de de sahne almaya başladı. Bir gece kulübünde sahne alan ve dünyaca ünlü bir popstar olduğunu anlatan Karleusa, bu yüzden diğer futbolcu eşlerinden farklı olduğunu söylüyor.
Vatan Gazetesi’nden Melis Güvenç’e konuşan Karleusa “Yengelerin yengesi benim. Hatta süper yengeyim. Çünkü diğer futbolcu eşleri evde otururken ben 50 bin kişinin karşına çıkıyorum, konserler veriyorum. Dusko’yla aynı parayı kazanıyorum” diyor.
Eşi Dusko Tosic’le aralarında çok ateşli bir ilişki olduğundan da bahseden seksi şarkıcı, “Taraftarlar maçtan önce Dusco’yla seks yapmamı istemiyor. Ama onun maç performansına neyin iyi geldiğini benden başka kimse bilemez. Maçtan önce seks yapması performansını yükseltiyor. Bu yüzden onu bana bıraksınlar. Yine de formumu seksle koruyan biri olarak, maç için kampa girdiği bu dönemde biraz uzak kaldım ve kilo aldım. Bunu telafi etmek için bekliyorum Gazetenize konuşmaktan ve İstanbul’da olmaktan dolayı çok mutluyum, çok iyiyim. Bir Balkan süper starına göre çok mütevazı olduğunu görüyorum ve açıkçası buna çok şaşırdım. Aslında egolarım vardır ama kimse nasıl davranacağıma göre bu değişir. İnsanlar bana iyi davranırsa ben onlara iki katı daha fazla iyi davranırım. Kendi ülkemde çok zor ve ağır bir kişilik olarak tanınırım. Ama bana iyi niyetli yaklaşıldığı zaman her türlü iş birliklerine açığım.” diyor.
The Soul Production bunlardan biri diyebilir miyiz?
Türkiye’de bir iş birliği yapmamın zamanı gelmişti. Çünkü Dusko iki yıl Ankara’da Gençler Birliği’nde oynadı iki seneden beri de Beşiktaş’ta oynamaya devam ediyor ve edecek. Bu yüzden artık bir şeyler yapmam lazım dedim. Buradaki insanlar beni ‘Yenge’ olarak bilmenin dışında kendi kariyerimle de tanıyor. Ama bunun daha fazla bilmek istediklerini gördüm. Bu yüzden kendi adımı ve starlığımı şimdi kullanmaya başladım. Çok güzel konserler verip düetler yapmanın yanı sıra belki modayla ilgili de bir şey yapacağım. Reklamlar çekeceğim. İki taraf içinde çok güzel bir iş birliği olduğunu düşünüyorum.
Diğer futbolcu eşleriyle sizi aynı şekilde değerlendirebilir miyiz yoksa bu haksızlık mı olur?
Ben süper yengeyim. Diğer yengeler kocalarının paralarını yiyor. Ama ben Dusko’dan daha uzun süren bir kariyere sahibim. Ama yenge olmaktan ziyade ben kendi paramı kazandığım ve harcadığım için onlardan farklıyım. Çünkü Dusko’yla aynı parayı kazanıyorum. Bu yüzden kendimi süper yenge olarak tanımlıyorum.
Taraftarın bu Yenge ilgisini bırakıp başka ülkeye gitmek ister misiniz?
Burada yenge olarak anılmaktan ve gördüğüm ilgiden son derece memnunum. Ama bu benim için birinci derece bir şey. İkinci derece artık kendi ismimle de anılmaya başladım. Üçüncü dereceyse bundan çok daha fazlası olacak. Sadece kendi ülkemde değil diğer başka ülkelerde de popüler biriyim. Bu uluslararası popülariteye sahip olduğum anlamına gelir. Bir futbolcu eşi olmak birçok genç kızın hayali olabilir. Ama bana göre yakışıklı ve başarılı kocamın arkamda olmasıyla, kendi kariyerim ve bireyselliğimle tanınmam daha önemli.
Popstarlık evden içeri girince devam ediyor mu yoksa dışarıda mı kalıyor?
İki çeşit Jelena var karşında ve ikisi arasında gidip geliyorum. Birincisi kışkırtıcı kıyafetler giyen, sahnede kendi şovunu gösteren ve sanatını icra eden biri… Diğer yanda sessiz bir eş, mutfakta yemek pişiren, iki kızın annesi olan ve kocası için yaşayan bir Jelena var. Türkiye’de bu iki farklı karakterin bir arada olması şaşırtıcı olabilir. Ama Sırbistan’da böyle kadınların varlığı çoktur. Türkiye’de kadınlar ya çalışıyor ya da ev hanımlığı yapıyor. Ama ben hem sabah sarma yapan, hem de akşam 400 bin kişinin karşısına çıkıp şarkı söylemeyi beceren bir kadınım. Tabi bunları yaparken kocasına her zaman seksi olabilen bir kadınım. O maçta daha iyi performans göstersin diye. Bu yüzden Dusko dünyadaki en iyi defansı yapan futbolculardan.
Yine de bu konuda taraftarların sizden bir ricası var. Maçtan önce yorulmasın diye Dusko’yla seks yapmamanızı istemiyorlar…
Evet bunu bana Twitter’dan da yazıyorlar. Ama Dusko’nun en iyi şekilde nasıl oynayacağını ben bilirim. Ve o maça onu sadece ben hazırlayabilirim. Onlar Dusko’yu bana bıraksınlar ben işimi en iyi şekilde yaparım. Maçtan önce seks yapması performansını yükseltiyor. Yine de formumu seksle koruyan biri olarak, maç için kampa girdiği bu dönemde biraz uzak kaldım ve kilo aldım. Bunu telafi etmek için bekliyorum.
Gerçekten anlattığınız gibi ateşli bir ilişkiniz var mı yoksa bu bir illüzyon mu?
Aramızda çok büyük bir tutku ve ateş var. Bunu aramızdaki mesafelere ve özleme bağlıyorum. Çünkü benim konserlerim onun maçları ve kampları derken çok fazla ayrı kalıyoruz. Fakat bir evliliğin iyi olmasının sırrı iki kişinin de iyi insan olmasında yatıyor. Evliliğin ilk kuralı aşk, ikincisi saygı ve üçüncüsü anlayış olması. Biz birbirimize anlayış gösteriyoruz ve destek oluyoruz. Bu sürdüğü sürece aramızdaki ateş asla sönmez.
Evliliğinizde baskın karakter kim?
Dusko’ya beni sorsan benden daha farklı şeyler söyler. Çok uçuk kaçık olduğumu anlatır. Fakat tam tersi o çok zor biridir. Ben daha agresif ve baskın biri gibi görünebilirim. Hatta bazen onu parmağımda döndürdüğümü sanıyorlar ama tam tersidir. Onun karşısında çok sakin ve uysalımdır. Güçlü ve iyi bir adam ve ona aşığım. Onu yönetmek değil söylediklerine itaat etmeyi seviyorum. Benim için erkeğin dominant olması lazım. Yoksa sekste güzel olmaz.
Aldatılmaktan hiç korktunuz mu?Asla korkmuyorum diyemem. Dusko çok yakışıklı ve çekici bir erkek. Ama bu da aramızda ayrı bir ateş yaratıyor. Hiç kıskançlık krizlerine girip ona baskı yapmam. Bu aramızdaki saygı ve güvenden kaynaklanıyor. Bu konuda Dusko’ya bir tek şey söyledim. O da, “Eğer bir gün beni aldatırsan aldat. Ama ben bilmeyeyim ve o kadın benden daha güzel biri olsun”. Beni aldatma izni var ama benden daha güzel biri olma şartıyla. Yoksa yaptığı attan inip, eşeğe binmek gibi olur. Bu yüzden attan inip eşeğe bineceğini hiç sanmıyorum. Eğer benim de karşıma Dusko’dan daha çok beğendiğim biri çıksaydı ondan ayrılırdım. Ama çıkacağını düşünmüyorum.
Sürekli makyajlı veya seksi görünmek gibi kuralınız var mı?
Eskiden öyleydim. Dış güzelliğim olmadan hiçbir şey yapamayacağımı sanırdım. Ama artık fark ettim ki karşımdakini güzelliğimle değil karakterimle etkilemek daha önemli. Bu yüzden pijamalarla terliklerle sokağa çıktığım günler başladı. Çünkü artık insanları etkilemek için vücudumu, güzelliğimi değil karakterimi kullanmaya başladım. Ve şu an makyaj yapmaktan nefret ediyorum.
Kızlarınız ve siz Türkçe öğrendiniz mi?
Kızlarım şu an okul için Sırbistan’da. Onlar çocuk olduğu için daha çabuk öğrenebiliyor ve konuşabiliyor. Ama ben şu an hala sadece anlama evresindeyim. İstanbul’da olmayı çok seviyorlar. Ama zaten Sırbistan’da bütün kadınlar Türkçe belli başlı kelimeleri biliyor. Çünkü her evde Türk dizileri izleniyor. 500 yıllık Osmanlı hakimiyeti ardından dizilerle ikinci bir Türk hakimiyetine girdik. Muhteşem Yüzyıl’ı izledim. Halit Ergenç ve Burak Özçivit için bu diziyi sonuna kadar izledim. Bütün Sırp kızı onlarla evlenmenin hayalini kuruyor.
Bir insan hakları aktivisti olarak Türkiye’deki gözlemleriniz neler?
Türk halkı Balkanlardan ders almalı. Çünkü biz kardeşin, kardeşi öldürdüğü bir savaştan çıktık. Türk halkına huzur diliyorum ve dış kuvvetlerin oyununa gelmemelerini diliyorum. Türkler çok güçlü bir millet her zaman kendi kendilerini idare eden ve kimsenin desteğine ihtiyaç duymayacak bir millet. Bu yüzden iç işlerine kimseyi karıştırmamaları gerek. Biz çok acılar çektik aynısı Türkiye’nin başına gelmesin.
Burada da sosyal sorumluluk projelerinde olmak ister misiniz?
Siyasi görüşümü söyleyebilen nadir sanatçılardan biriyim. İnsan hakları benim için bu hayattaki en önemli şey. Burada da sosyal sorumluluk projelerinde olmak isterim. Pek fazla konulara hakim değilim ama halk neyi savunuyorsa onların tarafında dururum. Devamında da kadın hakları ve çocuk hakları için her türlü desteği veririm.