Tivitrend zoom yayınlarının bu haftaki konuğu, TRT Spor’un başarılı sunucusu ve muhabiri Erman Gönülşen oldu. Gönülşen, Tivitrend Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Altun ve editör Pelda Arkan’ın sorularını yanıtladı…
Pandemi sürecinde tedirginlik yaşadığını söyleyen Erman Gönülşen, muhabirlerin takip edecekleri maçlardan 2 gün önce teste girdiklerini belirtti. Gönülşen, koronavirüs tehlikesi henüz geçmese de futbolun bir şekilde oynanması gerektiğini savundu.
Koronavirüsten önce büyük takım teknik heyeti ve futbolcularından röportaj almanın zaten zor olduğunu söyleyen başarılı muhabir, salgın nedeniyle federasyonun maç sonu röportajları tamamen yasakladığını, bunun da haber aktaramamaktan kaynaklı mesleki tatminsizliğe yol açtığını ifade etti.
Erman Gönülşen’in açıklamalarından satır başları şöyle:
“(Salgın döneminde yayınlanan eski maçlar) Bir nebze olsun yüreklere su serpti. TRT’de ekrana getirdiğimiz maçlar şu anki genç jenerasyonu ekranda tutacak kadar bir etki yaratmamıştır ama hemen hemen her yaş grubuna hitap etti.
“(Şampiyonluk yarışı için) Futbol olarak Başakşehir ve Trabzonspor rakiplerine göre önde. Bunu kabul etmek gerekiyor. Trabzonspor pandemi döneminde antrenmanlara en erken başlayan takımdı. Şu anda ligde en hazır durumdaki takım olmaları tesadüfi durum değil. Çünkü erken açtılar ve fiziksel kondisyona sağlıklı bir şekilde ulaştılar.
“Medipol Başakşehir’le ilgili şunu söyleyeyim. Ben kuruluşunda görev almış, sunuculuk yapmış biriyim. Bu sene Başakşehir de Trabzonspor gibi aynı istek ve arzuyla başladı.
“(Başakşehir’in UEFA Avrupa Ligi macerası) Pandemi olmasaydı, o maç planlandığı tarihte olsaydı Başakşehir Kopenhag’ı güle oynaya elerdi. Çünkü tam onların ligi bitmişti, es vermişlerdi, bizim ligimiz devam ediyordu. Başakşehir’in lige geri dönüşünü, oynadığı futbolu hesaba katarsak o terazide Medipol Başakşehir bence çok daha ağır basıyor. Başakşehir’in Kopenhag’ı rahatlıkla eleyeceğini düşünüyorum.
“(TRT Spor’daki Gün Sonu programı hakkında) O program Ezgi ile keyifli olan bir programdı. Ezgi’yi anne olmaya uğurlayınca bir süre tek devam ettik ama ondan sonra yaz dönemi gelince akışta değişiklik oldu. Galatasaray muhabiri arkadaşımızla yollar ayrılınca, ben de geçmiş dönemde muhabirlik yaptığım için bu görev tanımlandı bana. Muhabirlik ve sunuculuğun tadı çok farklı. Ekranda haber sunan, sahadan gelip o haberi bilenin, haberi yazmayı bilenin doğaçlamasıyla sahaya hiç inmemiş, sadece prompter’da yazanı okuyanın haberi ele alışı, tarzı çok farklı. Ben bu konuda şanslıyım. Hem içeriyi hem dışarıyı gördüm ama yaş ilerledikçe dışarıda olmaktansa içeriye doğru giriş yapmak yaşa standartı için rahatlık sağlıyor. Muhabirliğin tadı, son dakikayı vermenin heyecanı çok başka duygu.
“Habercilik objektifliğe bağlı kalınarak yapılmalı. Maalesef sosyal medyada bazı meslektaşlarımız objektif kalamadı.
Spor spikerinin ya da muhabirinin sesi enerjik olmalı. Gençliğimde at yarışı spikeri olmak istiyordum.
“NTV Spor’un boşluğunu TRT Spor doldurdu. Daha da doldurmaya devam edecek.
“Spikerlikte kadın erkek ayrımını doğru bulmuyorum.”