TSYD’nin Ankara ve İstanbul Şube başkanları ortak aday çıkardı
Değerli Üyelerimiz,
Türkiye’nin seçkin spor adamları;
Hepinizin bildiği üzere Genel Başkan Oğuz Tongsir’in TSYD geleneklerine aykırı tutum ve davranışları nedeniyle Ankara ve İstanbul şubelerinin öncülüğünde Olağanüstü Genel Kurul için imza toplanmıştır. Anadolu’daki şubelerin de desteğiyle kısa sürede TSYD Tüzüğü’nün öngördüğü sayının çok üzerinde toplanan imzalar, Genel Merkez’e teslim edilmiştir.
TSYD Genel Merkez Yönetim Kurulu, her bir imzayı tek tek kontrol edip, hatta imza sahipleriyle bire bir görüştükten sonra, YASAL ZORUNLULUKTAN DOLAYI olağanüstü genel kurul kararı aldığını açıklamıştır. Buna karşılık, demokratik haklarını kullanarak Olağanüstü Genel Kurul isteyen üyelerini “darbeci” olarak nitelendiren bir zihniyetin, toplanan imzaları da “şüpheli” görmesinin, ancak psikolojide “Yansıtma” adı verilen bir hastalıkla izah edilebileceğine inanıyoruz. Tedavi edilmesi şart olan bu hastalığın tipik belirtisi, bireyin kendisine ait kusur ve yanlışları karşısındakilere mal etmesidir.
Biri bir şeyler söylerken fark edersiniz ki, eleştirdiği o şeyleri tam da o sırada bizzat kendisi yapmaktadır. Maalesef son günlerde yaşananlar da bu ruh halinin dışa yansımasıdır. Karşısındakini “şüpheli imza” ile suçlayan bu zihniyet, diğer yandan “seçimi kazanmak için her yol mübahtır” diyerek makyavelist bir yaklaşımla her türlü hileye, hukuksuzluğa başvurmaktadır.
Seçimi sözde “çantada keklik” gören, olağanüstü genel kurul talebinde bulunanları “Fil ile Serçe” hikayesiyle aşağılamayı marifet bilen zihniyet, son günlerde tüm zamanını tüzüğü, yasaları yok sayarak harıl harıl yeni üye alımına harcamaktadır. Üye derken sakın “spor yazarı, muhabir, foto muhabiri” gibi meslektaşlarımız sanılmasın! Sayın Tongsir ve yönetim kuruluna oy vereceklerini açıkca beyan etseler dahi bizlerin meslektaşlarımızın üye yapılmasına kesinlikle itirazımız yoktur, olamaz da…
Bizim itirazımız, tüzüğe apaçık aykırı olarak son günlerde kendilerinin deyimiyle “şüpheli” ilişkileri olan gruplarda çalışan sekreter, ulaştırma görevlisi vs görevlerde olanların üye yapılmasıdır!
Düşünebiliyor musunuz? Ulaştırma görevlisinin, sekreterin oyu ile Kahraman Bapçum’un, Necati Karakaya’nın, Erdoğan Arıpınar’ın, Halit Kıvanç’ın, Atilla Gökçe’nin oyu bir olacak!!!
Bu iddialar yalan diyorlarsa, Tüzüğe uysunlar ve seçimde oy kullanacakların listesini açıklasınlar!
TSYD Tüzüğü’nün “Genel Kurulun Toplantı Zamanı ve Çağrı Usulü” başlıklı 13. Maddesi, “…. Yönetim Kurulu, iş bu tüzüğe göre Genel Kurula katılma hakkı bulunan üyelerin listesini düzenler, toplantı tarihinden en az 15 gün önce şube ve temsilciliklere gönderir” hükmünü içermektedir. Son derece açık ve net olan bu hükme göre listeler, Olağanüstü Genel Kurulun yapılacağı 8 Kasım 2016 tarihinden 15 gün önce, yani 24 Ekim 2016 tarihinde Şubelere gönderilmeliydi. Ancak TSYD Tüzüğünde belirtilen sürenin üzerinden 3 gün geçmesine karşın, Olağanüstü Genel Kurula katılacak, kesinleşmiş üye listeleri taleplerimize rağmen gönderilmemektedir. Bu konuda İstanbul Valiliği İl Dernekler Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı Dernekler Daire Başkanlığı nezdinde girişimlerde bulunulmuştur.
Taleplerimiz yerine getirilmez, hukuksuz uygulama sürerse, Cumhuriyet Savcılıklarına “Görevi Kötüye Kullanma” iddiasıyla suç duyurusunda bulunulacaktır.
Değerli üyelerimiz,
ANKARA VE İSTANBUL ŞUBELERİNİN GENEL BAŞKAN ADAYI SAYIN NACİ ARKAN’DIR.
SAYIN ARKAN’A LİSTESİNİ HAZIRLAMA KONUSUNDA SINIRSIZ YETKİ VERİLMİŞTİR.
8 Kasım’da, çoğunluk sağlanamazsa 15 Kasım’da yapılacak Olağanüstü Genel Kurul’da görüşmek üzere…
Saygılarımızla…
Kerem ÖNCEL Arif KIZILYALIN
TSYD ANKARA ŞUBE TSYD İSTANBUL ŞUBE
BAŞKANI BAŞKANI
Bu arada Ankara Şube Başkanlığı yapmış, yaşını başını almış bir kişinin gittiği her yerde anlattığı, anlattıkları da çok hoşuna gitmiş olacak ki sosyal medya hesabından paylaştığı “Fil ile Serçe” hikayesi de şöyle:
Serçe, Fil’in sürekli etrafında dolaşarak kur yapıyor….Fil; garip sesler çıkararak dolaşan ” Küçücük ( ! ) ” kuşun, niyetinin başka şeyler olduğunun ayırdında bile değil…Fil ” Azametli ” yapısıyla ormanın derinliklerinde yürürken, Serçe bir fırsatını buluyor, Fil’in dışkısını çıkardığı kıçının yakınında bir yere konuyor…Eylem çabası içindeyken, Fil’in uzaklardan bile duyulan osuruğunun şiddeti, kötü niyetli Serçe’yi alıyor, biraz ileride gövdesi kalın bir ağaca adeta yapıştırıyor.. Haddini bilmez ” Zavallı ” Serçe son nefesini verirken sanki gerçekleri haykırıyor; Adi hayvanlar..Sonunda beni de dolduruşa getirdiler.. Fil kim, ben kim ?..”Kuşkusuz; Fil ile Serçe kurgulanmış bir öyküdür..Günümüze ve biz insanlara yönelik kapılar açıldığında, Serçe gibi dolduruşa getirilmişlere mutlaka rastlarsınız…Serçe olmayın demiyorum ama lütfen Fillerle uğraşmayın…Serçe olun, güzel sesler çıkararak insanları mutlu edin, o sizi daha da yüceltir..