Hasnun Galip isimli Galatasaray taraftar oluşumunun yöneticisi Tufan Akol, 59 yaşında aramızdan ayrılan Mustafa Özdenak’ı ve sporla yoğrulmuş Özdenak ailesini yazdı:
BUGÜN SON YOLCULUĞUNA UĞURLAYACAĞIMIZ SEVGİLİ KARDEŞİM MUSTAFA ÖZDENAK ANISINA NURLAR İÇİNDE YAT KARDEŞİM 🙏🙏🙏
ÖZDENAK AİLESİNİN FUTBOL AŞKI..
SANKİ spor için dünyaya gelmişti Özdenak ailesi. Ailenin 5 erkek çocuğu tüm zamanlarını futbolla dop-dolu yaşarlarken, tek kız kardeşleri de kendince yine sporla haşır-neşirdi…
Osman ve Sabiha Özdenak çiftinin ilk çocukları Gökmen 1947, ikinci çocukları Yasin ise 1948’de dünyaya gelmişlerdi. Baba Özdenak futbolu çok sever, dahası da iyi futbol oynardı. İskenderun’da futbol oynadığı yılların özlemi daha içinden silinmemişti. Bu nedenle iki oğlunu futbolcu yapmayı kafasına koymuştu. Aslında Gökmen ve Yasin de ayni özlem içinde yaşıyorlardı. İki kardeşin futbolla tanışmaları mahalle arasında olmuştu… Zamanın ünlülerinden Ersel de ayni yerden yetişmişti. O zamanlar Gökmen kaleci, Yasin santrfor oynardı. Bir maçta Yasin mutlak bir gol kaçırınca ağabeyi çok kızmıştı. Yasin «Kolaysa gelip kendin at» deyince, ağabeyi Gökmen «Haydi sen de kaleye geç» deyivermişti. İşte, o gün bu gündür Yasin kaleci, Gökmen hücumcu olmuşlardı.
Mahalle takımı, böylesi çoğu takımlarda olduğu gibi hiç yüzünden dağılıverince Gökmen Yedikule, Yasin Altınay takımlarına gitmişlerdi. Ama iki yıl sonra kardeşler İstanbulspor’da buluşmuşlar, derken Galatasaraylı olmuşlardı. Bu arada küçük Özdenaklar da boş durmuyorlardı. Ailenin üçüncü çocuğu olan Figen voleybole başlamış, hızla yükselerek Galatasaray Voleybol Takımı’na yerleşmişti. Arkadan gelen Doğan ise ikinci ağabeyi Yasin’in yolunu tutarak «File bekçiliği» için kolları sıvamıştı. O da ağabeyleri gibi İstanbulspor’da işe adım atmıştı.
Halen 19 yaşında olan Doğan geçen yıl İskenderunspor’a gitmişti. Genç kaleciyi Galatasaray da istemişti ama, Doğan «Ağabeyim var gelmem» demişti. Baba Özdenak artık mutluydu. Üç oğluyla bir kızı gerçekten başarılı sporcu olmuşlardı. Ama Osman Özdenak’ın işi henüz bitmiş değildi. 11 yaşındaki dördüncü oğlu Mustafa ile, 9 yaşındaki Tuncer’i de iyi bir futbolcu yapmak istiyordu. Küçükler şimdilik Ataköy 3. mahalledeki otoparkında top koşturuyor «Ağabeylerimiz gibi olacağız» diyorlardı.
HER ŞEYLERİNİ AİLELERİNE BORÇLULAR
Geleneklerine bağlı bir aileydi Özdenaklar. Küçükten başlayan bu bağlılık bu güne dek ayni düzeyde gelişmişti. Baba ve anne ne derse o geçerli oluyordu. En büyük çocuktan en küçüğüne kadar itiraz denen şeyden eser yoktu. Böylece kurulan düzen küçük Özdenakları daha bir rahatlatıyor ve maddi olanaklarının da güçlenmesine neden oluyordu. Galatasaray’a geldikleri 8 yıl önceden bu güne dek 350 bin lira alan Yasin’ le, 375 bin lira alan Gökmen’in eskilerin deyimine göre «Dikili ağaçları» vardı. Katları, arabaları hep ama hep aile düzeninin doğrultusunda elde edilmişti. Ve şimdi gözler artık kendini kurtarmaya başlayan Doğan’la geriden gelen Mustafa ve Tuncer’deydi… Onların da futbolcu olacaklarına ve enaz ağabeyleri kadar yükseleceklerine inanmışlığı vardı Özdenakların…
Baba Özdenak mutluydu… Küçükleri de ayni yoldan yürüteceği inancı vardı benliğinde… «Hele Mustafa» diyordu ve ekliyordu… «Mustafa bir top canbazı olacak. Türk futboluna devamlı katkılı olan Özdenak ailesinin futboldaki ismini bunlar devam ettirecektir.»
BABA ÖZDENAK’IN GAYRETİ…
Uğraşının karşılığını Gökmen, Yasin, Doğan hatta Figen’de görmüştü baba Özdenak.. Şimdi ise gözünü Mustafa’ya çevirmişti.. Sağlık durumunun elverişsizliğine rağmen sık sık fırsat yaratarak Mustafa’nın, evlerinin arkasındaki boş arsada top koşturmasını dikkatle izleyen Baba Özdenak, dördüncü oğluna futbolun ilk derslerini vermekten geri kalmıyordu..
Milli formaya kadar yükselmiş, futbolun en üst yerine yerleşmiş Gökmen ve Yasin’de de ayni kanı vardı. 11 yaşındaki kardeşleri Mustafa’nın büyük futbolcu olacağı görüşündeydiler. Büyük ağabey Gökmen «Şu anda ancak birkaç futbolcuda bulunan büyük bir tekniğe sahip Mustafa» diyor ve ekliyordu.. «Topla, yere düşmeden, en azından 8-10 dakika oynayabiliyor. Bu gidişle hepimizi gölgede bırakacak…»
Yasin ise kendi yolunu seçen Doğan’ın yanında Mustafa’nın kalecilikle hiç ilgilenmediğini belirtiyor ve «Bizim küçükte topla oynama hevesi var. Canbazlıktan hoşlanıyor.. Top tekniği, topa hakimiyeti Lefter, Can ve Metin’inkine benziyor. Özdenak ailesinin futbolda devamını Mustafa sağlayacaktır» diyordu.
GEÇMİŞ YILLARIN KARDEŞ SPORCULARI
Evet bundan önceki yıllara da dönüldüğünde yine ayni güzel raslantılar göze çarpıyordu… Nail, Ayfer, Ayhan kardeşler ayni anlarda top koşturmuşlardı. Bunlara Reha ve Bülent Eken İkilisi de eklenmeliydi. İsmail ve Metin Kurt ayrı zamanların ünlü kardeşleriydi. Fenerbahçeli Nedim ve Vefalı Kazım adlarını Türk futboluna aile olarak yazdırmışlardı. Beşiktaşlı Bahattin, Beykozlu Ziya ve İstanbulsporlu Kenan ve Mesut için ayni şeyler söylenebilirdi… İsmail ve İbrahim Vuran kardeşler ise voleybolde Milli Takım formasını beraber giyme başarısına erişmişlerdi.. .
Ve şimdi sıra artık Özdenaklardaydı… Yasin, Gökmen ve Doğan ayni anda meşhurlar listesine adlarını yazdırmışlardı…
Sevgi ve Saygılarımla
Tufan Akol
15 Mayıs 2021