Tugay Kerimoğlu, Şanlıurfaspor’a dair sorularımızı cevapladı.

PTT 1. Lig’in nabzını yakından tutan Ekrem Önder Çiftçi, Tugay Kerimoğlu’na merak edilenleri sordu.

2 yıl İskoçya, 8 yıl da Premier Lig futbolculuk kariyerinin ardından teknik adam olarak Manchester City’de başladınız. Futbolculuğunuzun son dönemlerinde teknik direktör olma fikri var mıydı kafanızda?
En faal oynadığım Blackburn Rovers sonrasında Manchester City altyapısıyla başlayan bir serüvenin başlangıcıydı. Tabiki hedefimde, düşüncülerimde her zaman teknik direktörlük yapmak vardı.

Futbolun beşiğinde yıllarca top koşturdunuz. Avrupa takımlarıyla isminiz anılıyordu. Hatta bir dönem Blackburn Rovers’in başında geçeceğiniz yazıldı. Nasıl bir kariyer planı yaptınız da Şanlıurfaspor’un başına geçtiniz?
Blackburn Rovers olayı doğru teklif geldiğinde düşünmeden evet diyebilirdim. Bilgi ve birikimleri önce kendi ülkemde paylaşmak istedim. Benim için orası zaten hep vardı. 11 yılım geçti orada bir şekilde yeniden oraya giderim. Bu konuda bir sıkıntı yok. Onun öncesinde ülkemde yapmak istediğim bazı planlar var projeler var. Şanlıurfaspor’dan teklif geldiğinde başkan Fethi Şimşek ile yemekte görüştük. Kendisi çok beyfendi bir insan, yapmak istediklerini bana anlattı. Ülkemde bir yerden başlamam gerekiyordu Şanlıurfaspor’da oldu. Başladığım işi bitiririm yarı yolda bırakıp gitmem. Yani 5 maç kazanıp başka takımdan teklif gelince ben gidiyorum demem. Şanlıurfaspor başındayken teklifler aldım ve hiçbirini kabul etmedim.

Bu teklifler Spor Toto Süper Lig takımlarından mıydı? PTT 1.Lig takımlarından mıydı?
Bugüne kadar teklif aldığımı hiçbir zaman açıklamadım.Şuan ilk defa sana açıklıyorum Önder. Çünkü duruş açısından burada o kadar kaliteli iki insan var ki Başkan Fethi Şimşek ve Kerem bey. Bu insanları yarı yolda bırakıp da ‘Ben gidiyorum’ demek benim karakterime, duruşuma yakışmaz. Bu yüzden Süper Lig’den ve 1.Lig’den teklifler geldi hepsine ‘hayır’ dedim.

Tugay Kerimoğlu için Şanlıurfa ne ifade ediyor? Şehir hakkındaki düşüncülerinizi öğrenebilir miyiz?
Burası aslında şehir olarak insanı yönden çok keyifli bir şehir ama bu keyfi bozmaya çalışan birtakım insanlar var. Ben buraya ilk geldiğim günden beri sağ elimi sol elimle birleştirmedim. Allah herkesten razı olsun. Burada benim yanımızda olan bizim dayı dediğimiz Ahmet Öncel var. Ne istediysek ondan bir kez bile hayır demedi. Urfa insanında öyle bir misafirperverlik var ki insanlar mutlaka gelip görmeli. Bu şehir aslında her şeyin en iyisine layık. Dışarıda insanlar bana diyor ”hocam Urfa şöyledir böyledir” diyorum ki ”Yok öyle bir şey.”

Bir spor adamı olarak bu tarz şeyler konuşmak istemiyorum ama konuşmadan da olmuyor. Bunu söylemek zorundayım bu şehir ülkenin en güvenli şehri, Urfa’da terör diye bir şey yok. Burada duyacağın tek silah sesidir. Bu gelenek ülkenin her yerinde var. Milli takım galip geldikten sonra Türkiye’nin her yerinde bu tarz şeyler var. Şanlıurfa’yı diğer illerden ayırt etmemiz lazım. Şanlıurfa çok önemli ve güzel bir şehir.

Şanlıurfa’da yerel gazetecilere problem yaşadığınız iddiaları medyada yer aldı. Basın mensuplarıyla aranızda bir iletişim kopukluğu mu var?
Hayır kesinlikle yok. Bu tarz haberleri kimlerin yaptığını sen de biliyorsun, ben de biliyorum. Camiadaki isimler de biliyor bu tarz haberleri kimlerin yaptırdığını. Kimseyle bir sorun yaşamadım. Aksine kazandığımız bir maçın ardından sevgili basın mensubu arkadaşım maçla ilgili soru soracağına ‘Hocam ne zaman yemek yiyeceğiz’ dedi. Ben burada ilk geldiğimde basın toplantısında şunu dedim. Bazı şeyler düzene girsin otursun. ‘Esnafım içersine gireceğim’ dedim. Şu gördüğünüz çarşıda ‘Esnafla oturup çay kahve içeceğim, basınla yemek yiyeceğim’ dedim. Bunların hepsini söyledim yapamadım şundan dolayı yaşadığımız süreç sağlıklı bir süreç değildi. Transfer dönemiydi, sonrasında alınan sonuçlardı. Bunlar olmadı ama yapacağım. Ben verdiğim sözü tutarım. Bu zamana kadar kimseye borçlu kalmadım. Bunu sorduranlar var.

Şanlıurfa’da oynanan Boluspor maçının ardından basın toplantısına katılmadınız. Protesto edileceğinizden önceden haberdar gibiydiniz. Neden katılmadınız ve sonrasında GAP Arena’da o olaylar neden yaşandı?
Evet. Samsun maçından sonra bana haber geldi. Öyle enteresan ki aldığım kişi de protesto edecek kişilerin içinden biri. Aslında o gün o odaya girebilirdim.

Basın toplantısına katılmadığınız için pişman mısınız?
Hayır kesinlikle değilim. Ben hayatım boyunca hiçbir zaman pişmanlık duymadım. Keşke kelimesi benim lügatımda yok. Şunu yapmaya çalıştım o gün şöyle düşündüm. Ben o odaya girseydim orada yaşanılacaklar Şanlıurfa’ya zarar verecekti. Çünkü burada yaşadıklarımızın yerel ve ulusal medyanın dışında Avrupa basınında da yer buluyor. Daha sonra bu konuyu kendi aramızda çözdük. Daha fazla üzerine konuşmak istemiyorum.

02240409_0c1c7

Hocam yardımcı antrenörünüz Mehmet Gönülaçar’ın görevine siz mi son verdiniz? Yoksa kendisi isteğiyle mi ayrıldı?
Kendisiyle ayrılmadık. Onu maçları izlemeye gönderdik. Burada yaşanan tatsız olaydan sonra ‘Bunu göndersinler, bu şehrin ekmeğini yiyen böyle yapamaz’ şeklinde yaygara koparanların sonrasında nasıl sahip çıktığını biliyorum.

Benim Şanlıurfaspor’daki kontratım başkan Fethi Şimşek ve futbol şube sorumlusu Kerem Şimşek şeklide birden çok açıklamanız oldu. Bunu biraz açabilir misiniz? Diğer yönetim kurulu üyeleriyle aranızda bir problem mi var?
Hayır kesinlikle yok. Zaten benim söylediğim isimler de bu yönetim kurulunun başında yer alıyor. Ben bu iki kişinin ismini söylerken bütün yönetim kurulunu belirtiyorum. Benim orada söylemek istediğim başkan bu yönetim kurulunun en tepesindeki isim diğeriyle birlikte onları onore ediyorum. Bir maçtan sonra bana stattaki istifa çağrısının ardından böyle bir açıklama yaptım.

Gaziantep Büyükşehir Belediyespor maçı öncesinde sosyal medyada bir fotoğrafınız yayınladı. Menzil’e gidip Şeyh Abdulbaki Erol’dan dua aldığınız söylendi. Bu konuda neler söylemek isterseniz?
Bu soruyu iyiki sordun. Biz bazı şeyler kötü giderken bunları haber yapma düşüncesine sahip bir kültürüz ama böyle bir kültür yok bende. Biz zaten gidecektik maçın öncesinde denk gelmesi bir tesadüf yani buraya gitmek ve bir şeyleri spora bağlamak bana göre mantıklı değil. Elhamdülillah müslümanım ben. Bir gece yemek ortamında konuşmuştuk gidelim dedik ve gittik. Orada bizi tanıyan fotoğraf çektirmek isteyenler insanları kırmayıp kabul ettim. Bu şekilde sosyal medyada yayıldı. Bunun bir şekilde spora bağlanması, Urfa’ya bağlanması veya sportif anlamda işler kötü gidiyor diye düşünmesi çok yanlış. Dinimizle sporumuzu birbirinden ayırt etmemiz gerekiyor. Herkesin inancı içindedir.

Transfer dönemin ulusal bir gazetede Tugay Kerimoğlu, bir buçuk ayda 16 futbolcu gönderip, 12 futbolcu transfer etti şeklinde bir haber çıkmıştı. PTT 1.Lig’i ben yakından takip ettiğim için biliyorum. Bu futbolcuların çoğu zaten alacakları ödenmediği için federasyona başvurmuş. Sözleşmelerini tek taraflı fesh etmek isteyen isimlerdi. Bu konuyla ilgili düşünceleriniz neler?
Bu zamana kadar tam 5 ay oldu ağzımı açmadım kimseye hep sabrettim. Bugünü bekledim aslında ben seninle bu röportajı mağlup olduğumuz maçtan sonra yapacaktım. Çünkü insanlar der ki galip geldiğin maçtan sonra konuşmak kolaydır ama ben mağlup olduğumda konuşmayı tercih ederim her zaman çünkü galip geldiğinde herkes güzel konuşur.

Şimdi oraya gelecek olursam, ben buraya geldiğimde çok sıkıntılı bir dönemdi. Bu çocukların hepsinden Allah bin kere razı olsun. Çünkü çocuklar elinde, avucunda yüreğinde ne varsa hepsini verdiler. Allah onların yollarını her zaman açık etsin. Burada bana dedilerki 19 futbolcu gönderdi, takımın yarısından fazlası gitti. Yeni takım kuruldu. Benim buradan gönderdiğim futbolcu sayısı sadece 8 geri kalanların hepsi takımı federasyona vermişti.

Günü geldiğinde bunların hepsini isim isim açıklayacağım. Bazı isimleri söyleyeyim Kıvanç Karakaş sözleşmesinde bir madde var. Spor Toto Süper Lig’de teklif gelirse 150.000 TL’ye serbest kalır diye. Kıvanç kendi isteğiyle ayrıldı. Fevzi Elmas, eski hocasıdır saygı duyarım. Kendi ayrılmak istedi ve ayrıldı. Onur Akbay da kendi ayrılmak istedi. Burada mutlu olmak isteyeni tutarım, mutsuz olan hiçbir futbolcuyu tutmam. Kenan Karışık ile ilgili Tugay hoca istemedi gönderdi diye yazılıp çizildi. Kenan bizden habersiz kendi kendine gitti.

Santrafor arkadaşımız Abdulkadir Özgen 6-7 ay kulübe uğramadı. Raporlarıyla beraber gelmedi ve bunlarla beraber yapılan girişimlerimiz var. Tabiki burada Abdulkadir ile oturup konuşamadığım kendisiyle alakalı düşüncelerimi fazla yorumlayamayacağım. Benim anlatmak istediğim şu federasyona veren oyuncu gurubu belli, benim gönderdiğim oyuncular belli.

PTT 1.Lig’de uygulanan yabancı kuralı hakkında ne düşünüyorsunuz? Siz Türk futbolcuları için dezavantajlı bir kural mı? Çünkü bundan önceki uygulama çok farklıydı.
PTT 1.Lig’de yabancı kuralı 5 oyuncu. 6. oyuncuyu oynatamıyorsunuz. Aslında Türk futbolcularının önünü kapatma değil biraz da kendilerine güvenip risk ve sorumluluk almaları gerekiyor. Çünkü biraz önce dediğimiz gibi yetişmiyor ama yetişmesi için bazı hedeflerin Türk oyuncuların üzerinde baskı oluşturması gerekiyor. Bu baskıyı da kaldırabilecek yaş grubunu nerede var onu iyi ayarlamak gerekiyor.

Yabancı sınırlamasına gelince bunun bana göre sağlıklı bir şekilde yeniden ayarlanması gerekiyor. Benim elimde 5 tane oyuncu var kullanabiliyorum ama diğer kullanmak istediklerim tribüne gidebiliyor. Bunlarda da faydalanmak istediğim zaman kullanamıyorum. Bu sınırlamada aslında kulüplere zarar veriyor.

Yabancı futbolcu demişken devre arasında transfer ettiğiniz Maktar Thioune yaşıyla ilgili haberler dünya basının yankı uyandırdı. Bir fotoğrafı üzerine futbol programlarında bile dakikalarca yorumlar yapıldı.

Tugay Kerimoğlu ‘Sen izliyorsun sence Maktar yaşlı mı?’ (Gülüyor)

– Bence Maktar’ın yaşı ne olursa olsun bu ligin en iyi orta sahalarından çünkü futbol zekası olan bir oyuncu. Neyi nerede yapması gerektiğini bilen biri isim.

Maktar Thioune’yi 3 yıl önce izlemiştim Norveç’te ve son 2 senesinde o ligin en iyi oyuncusu seçildi. Burada diyorum ya dış etkenler bir şekilde o fotoğrafı alıp photoshop yapıp basına servis etti. Bunların hepsinden haberim var.

Yani Maktar’ı Şanlıurfaspor transfer etmeden önce takip ediyordunuz?
Tabiki benim şöyle bir listem de var. A listesi, B listesi ve C listesi diye. A transfer edilmesi gerekenler, B listesi A listesine alternatif isimler, C listesi ise devamlı izlenen takip edilen guruptur. Maktar ve Amin A listesinden transfer ettiğim isimlerdi. Zaten Türk oyuncuların hepsini biliyordum.

Ben Maktar’ı transfer ettiğimde Antalya kampındayken şu yorum yapıldı. ‘Bu yaşlı, koşamıyor.’ Bizde şu var; görmeden, etmeden, bilmeden hemen asıp kesiyoruz. Ne yazıkki bizim kültürümüz bu. Oynamaya başladığında ise bu öyle değilmiş. Başta bunu söyleyenler şimdi Maktar oynamazsa Şanlıurfaspor zor kazanır diyorlar. Bu çocuğun suçu günahı ne ? Neden radyoya bağlanıp benim yaşım 30 annemin yaşı 50 desin. 50 yaşındaki bir insanın çocuğu 40 yaşında mı olur?

Göreve geldiğinizden bugüne kadar hakkınızda birçok haber yapıldı. Bir takım iddialar ortaya atıldı. Neden bu kadar yıpratılıyorsunuz?
Bugün bunların hepsini anlatacağım. Siz Şanlıurfaspor’un son 3 yılını hiç irdelediniz mi? Neler nasıl yapılmış? Kimler ne yapmış, nasıl işler çevirmiş? Ben buraya gelirken başkanla ilk oturduğumda ‘Hocam hangi futbolcuyu istiyorsan alacağız. Biz sana ekonomik yönden destek olacağız ve arkadan duracağız.’ dedi. Başkan şuana kadar söylediği her şeyi yaptı. Başkan’la Kerem’le ve yöneticilerle ilişkilerimiz çok iyiydi. Fotoğrafın diğer tarafından bakarsanız son 3 yılda kimler neler yapmış? Bunlar bu ilişkiyi bozmaya çalışan kişilerdi. İsim vermiyorum, bir gün TRT’ye bağlandığımda ”Şanlıurfaspor’u rahat bıraksınlar yoksa o iki kişinin ismini veririm” dedim. Sonrasında kimse konuşmadı o konularla alakalı. Burada benim alıp götüreceğim şeyler yok benim amacım burada kulübün içerisini ve dışını farklı hale getirip oyuncunun futbolcu olduğunu hissettirmek. İnsanlara bu şehrin ve kulübün güzel olduğunu anlatmak ve insanların buraya gelmesini sağlamak, burada başarı yakalamaktır.

Bana bu tarz şeyler söylendi. ‘Tugay hoca bunları neden yaptırıyor kendisi mi götürecek’ denildi. Ben GAP Vadisi Tesisleri’ne ilk girdiğimde teknik direktör odası yoktu. 5 tane hoca aynı hocada oturuyorduk. Benim odama geldiğinizde ben sizi odamda mı ağırlayayım yoksa teknik direktörün odasına geldiğinizde çayını kahvenin içtiği muhabbetin yerde mi ağırlayayım? Bunlar bile eleştirildi. Şanlıurfa’da bu bile sorun oldu.

Şanlıurfaspor’da uzun vadede çalışırsanız hedefleriniz neler?
Bu sezonki düşüncemiz ligde kalıp önümüzdeki sezon süper lige oynamayı hedefliyoruz. Tabiki yapılacak olan transferler, kaliteli oyuncular bunların hepsini düşünerek hareket ediyoruz.

Burada amaç son 3 sezonda yapılan, yaptırılan ve kişilerin yanlışlarından dolayı Şanlıurfaspor Kulübü’nün ne yazıkki şuan bulunduğu konumda olmasını istemeyen ama dışarıya istiyormuş gibi görünen bazı insanlar var. Bizim hedefimiz seneye burada daha farklı şeyler yapıp, daha farklı şeyleri gösterip süper lige çıkmak.

Röportajın devamı ilerleyen günlerde yayınlanacak….

(Ekrem Önder Çiftçi- tribün dergi)

Önceki İçerikBaşbakan Ahmet Davutoğlu’nun kızı ‘Oryantiring’de mücadele etti
Sonraki İçerikBülent Tuncay 55 dakikada gittiği maçın brüt 90, net 10 dakikasını anlattı: Galatasaray’a bak çay demle…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz