TMOK Fair Play Komitesi Başkanı Erdoğan Arıpınar, 40. Yılına giren Türk Fair Play’ini yazdı:
İngilizce bir terim olmasına karşın tüm dünyada benimsenen FAİR PLAY Türkiye’de 40 yaşına bastı. TMOK’un rahmetli ve kıymetli başkanı Turgut Atakol’un yönetimi, 1981’de IOC kısa adıyla anılan Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin talimatı ile ilk Türkiye Fair Play Komitesini kurmuştu. Kurul ilk Türkiye Fair Play ödülünü de 1982 döneminde duyma ve konuşma özürlü olan yelkenci Varol Tamer Hepağuşlar’a (davranış dalında) vermişti. Tamer Balkan Yelken Şampiyonası’nda parkuru şaşıran Yunan rakibini uyarmış, elenmesini engellemişti. Bir yıl sonra da Türkiye İsmet Karababa’yı CIFP diye anılan Dünya Fair Play Konseyi’nin büyük ödülü olan Baron Pierre De Coubertin ödülü ile alkışlamıştı. CIFP ödülü ilk olarak 1965’de kızağı arızalanan İngiliz rakibine kızağını veren İtalyan kızakçı Monti’ye verilmişti.
Türk Fair Play’inin kuruluşundan bu yana 40 yıl geçti. Emekleri olanları sevgi, aramızdan ayrılanları rahmetle anıyoruz. Fair Play Komisyonu TMOK şemsiyesi altında özelikle 1990’lardan sonra hazırladığımız amblem olan (Sana kırmızı kart göstermiyorum. Ayyıldızlı kalbimi veriyorum) ve (İyiye, doğruya, Güzele) Sloganı ile büyüdü gelişti ve yayıldı. Bu gelişme ve başarıya dünya da duyarsız kalmadı. Türkiye Türk spor adamlarının davranışları ile, Fair Play Projeleri ile, kitapları ile birçok Dünya ve Avrupa ödüllerini kazandı. Her yıl da kazanmaya devam ediyor.
İki yıldır pandemi dolayısı ile sonuçlanan fakat törenleri yapılamayan evlerine yollanılan Türkiye Fair Play Ödüllerini onaylarken bu konuda bir ölüm ilanını unutamadığımı yazmak isterim. Bir gün gazetelere bakarken bir vefat ilanı gördüm. Merhumun hayatı ve ailesinden bahseden ilanda (Merhum Fair Play Ödülü Kazanmıştı) yazıyordu. O ilan yıllardır emek verdiğimiz Fair Play ödülünün yüceliği ve değerini belirtiyordu ve bizi çok mutlu etmişti. Türk halkı Fair Play’e sportifin yanı sıra toplumsal olarak da kendi töresi ve dini inanışı ile çok sıcak bakıyor. TMOK yönetim kurulunun her yıl adaylar arasından seçtiği Toplumsal Fair Play Ödülünü kazanlar ve öyküleri bunun canlı örnekleridir. Belki futbolun tozu dumanı içinde bir takım medya bu ödüllere gerekli sıcaklığı göstermiyorsa da Türk toplumu her yıl binlerce alkışlanacak Fair Play örnekleri veriyor ve Fair Play ödülü kazananları gönülden alkışlıyor. Bundan dolayı çok mutluyuz.
