Üç Büyükler 2018’i hüsranla kapadı. Bu kadar ağır bir fatura, 1970’lerin ikinci yarısı ve 1980’lerin ilk yarısından beri Büyüklere çıkmamıştı. Selim Yıldırım Büyükler’deki büyük düşüşü Karar için yazdı:

 

Alt tarafı altyapı!..

Artık son gününe geldiğimiz 2018, Türk futbolunun ‘lokomotif’ kulüpleri açısından tatsız bir şekilde sonlandı. Bu yıl içinde müzesine bir lig şampiyonluğu kupası koyan Galatasaray nispeten idare etti. Beşiktaş ile Fenerbahçe arasındaki ‘hüsran’ rekabetinde kazanan taraf ise açık ara Fenerbahçe oldu…
‘3 büyük’ kulübün ilk yarıdaki performansı soru işaretleri ile doluydu. Üçünün de kadro bakımından bazı Anadolu kulüplerinin gerisinde kaldığını söylemek sanırım abartı olmaz. Ha keza puan durumu da bunu kanıtlıyor zaten…
Mesela; ‘3 büyük’ kulübün 100 oyuncuya yaklaşan toplam kadrosunda bir tane büyük hedef santrforu yok. Belhanda’nın, Ljajic’in ya da Benzia’nın Yeni Malatyasporlu Daniel Aleksic’ten daha verimli olduğunu kim söyleyebilir? Veya takım arkadaşı Guilherme’den… Bu ikiliye Boutaib’i de eklediğinizde ilk yarıda skora toplam katkıları 14 gol, 12 asist… Galatasaray’ın 30, Beşiktaş’ın 28, Fenerbahçe’nin ise 16 golde kaldığı ligde Yeni Malatyaspor’un yabancılarının performansı gerçekten göz kamaştırıcı.
Kasımpaşa’yı sırtlayan Diagne-Trezeguet-Eduok üçlüsünün takıma katkısı ise 30 gol, 9 asistten oluşuyor. Haliyle bu istatistik ‘3 büyükler’ adına durumu daha da vahim hale getiriyor. Çünkü Beşiktaş’ta Babel, Mustafa, Pepe, Vagner Love ve Quaresma’nın skora toplam desteği Quaresma’nın şu an ‘asist kralı’ olmasına rağmen 17 gol, 11 asistte kalıyor. Galatasaray Eren-Onyekuru-Rodrigues üçlüsünden sadece 16 gollük katkı almış. Fenerbahçe’de durum daha da içler acısı… Takıma göre bir tık öne çıkan Ayew, Frey ve Valbuena’nın skora toplam desteği 8 gol ve 5 asistten ibaret…
Sivasspor’da Robinho-Emre-Muhammet Demir-Kone-Douglas (ki 2 gol, 5 asisti bulunan Douglas sağ bek) beşlisi tabelaya 20 gol, 13 asist yazıyor. Yatabere, Jahovic, Ömer Ali ve Fofana’dan oluşan Konyaspor’un hücum hattının takıma katkısı da 16 gol ve 5 asistten oluşuyor.
Konu Trabzonspor’a geldiğinde ise skor üretiminden ziyade Türk futbolunun temel sorununa asist yapan bir durumdan söz etmek gerekiyor. Performansları ile önemli kulüplerin dikkatini çeken Abdülkadir Ömür ve Yusuf Yazıcı’nın yanı sıra Onur Kıvrak sonrası kaleyi teslim alan Uğurcan ile sıkça şans bulmaya başlayan Hüseyin Türkmen altyapıdan yetişen oyuncular. Geriden gelen Batuhan Artarslan, Abdulkadir Parmak, Murat Cem Akpınar da öyle.

Futbolseverlerin adına biraz daha aşina olduğu Mustafa Akbaş ve Zeki Yavru da… Trabzonspor’un yükseliş sürecinde özellikle Abdülkadir Ömür, Yusuf Yazıcı ve Uğurcan’ın takıma yadsınamaz katkıları var. Çünkü Trabzonspor sevgisi ve bir gün A takım formasını giyme hayali ile büyümüş, kendini o kulübe ait hisseden oyuncular bunlar.
Peki ağız alışkanlığıyla ‘lokomotif’ dediğimiz ‘3 büyükler’ bu konuda nerede? Bu lokomotifler 300 bin euroluk oyuncuları 3-5 milyon euroya satma telaşındaki menajerlerden başka neyi çekiyor? İş lafa gelince altyapının önemi konusunda mangalda kül bırakmayan koca koca kulüplerin koca koca yöneticileri icraat söz konusu olduğunda neredeler? Transfer yaparken orta sınıf bir yabancıya 3 milyon euro garanti para verip, bir de maç başı 5 bin euro ödemek neyin nesi? Bu da yetmezmiş gibi şampiyonluk primi filan… Beşiktaş’ın, Fenerbahçe’nin, Galatasaray’ın hedefi zaten şampiyonluk değil mi? Bu takıma gelen oyuncu bu amaçla gelmiyor mu? Garanti para sadece idmana çıkması için mi ödeniyor?..

ALTYAPISIZ İLERLEME OLMAZ!
Ortalama bir yabancının yıllık maliyetini altyapı tesisi için harcayıp, sadece 1 oyuncuya ödediğiniz maç başına 5 bin euronun yarısı kadar maaşla da 3-5 emektar futbol adamı çalıştırmayı düşündünüz mü hiç? Altınordu, Gençlerbirliği, Bursaspor, Trabzonspor bunu başarabiliyorsa Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray da hayli hayli başarabilir. En kötü ihtimalle takımda aidiyet duygusu taşıyan birkaç oyuncunuz olur. Bakarsınız bugün Türk futbolunun gerçekte en büyük sorunu da zamanla ortadan kalkar… Ülkeler için üretimsiz ekonomi ne kadar büyük bir sorunsa kulüpler için de altyapısız ilerleyiş o kadar büyük tehlikedir. Altyapısı sağlam bir 2019 dileğiyle…

Önceki İçerikBir Fenerbahçe efsanesi: Can Bartu… Bülent Tuncay, hem basketbol hem de futbolda milli olan tek isim olan Bartu’yu SporLig için kaleme aldı
Sonraki İçerikGalatasaray Düşünce Derneği, Metin Oktay Ödülü verecek

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz